8 entry daha
  • israil film akademisi tarafından 2008 yılında yedi dalda aday olup bir ödül kazanan, avrupa film festivalinde 2 dalda aday olmuş, aynı yıl berlin film festivalinde ödül almış israil, fransa, almanya ortak yapımı drama.

    ilk gösterimi taaa geçen sene şubat ayında berlin film festivalinde yapılmıştı, hatta ülkemizde kasım ayında çok az sinemada gösterime girmişti bu film.

    efendim bahsedildiği gibi, limon ağacı, gereksiz tepkiler, inşa edilen duvarlar dışında film’in anlatmak istediği, en azından küçük küçük dikkatli bakınca kokusu gelen bazı mesajlar mevcut.

    film’de gerçek hayatta filistin halkının çektiği acı pek gerçekçi olarak yansıtılamazken, israilli bakanın davranış ve yaklaşımı ile bir nebze olsun israil vatandaşlarının kabaca da olsa bakışı/tutumu okunabiliyor.

    diğer taraftan gözüme batan bir başka olay bu orta doğu coğrafyasının batıya yakın ve topraklarına bağlı iki kadın’ın fark/benzerlikleri işlenmiş olması. modern bir hayat süren bakan’ın eşi, kocası ve ailesiyle olan etkileşimi, diğer taraftan yalnız yaşayan salma’nın acısı. gerek olaylar gerek diyaloglar ile güzelce anlatılmış.
    durun daha bitmedi.

    bu toprakların kadınlar üzerindeki baskısı da salma üstünde çok güzel anlatılmış. dikkatli izlenecek olursa salma gülmek istediği zaman gülemiyor, üzüldüğü zaman kolay ağlayamıyor.
    sessiz ama çığlık atan bakışlarıyla insanlara seslenen salma, film’in 50. dakikasında mutlu olup gülebiliyor. tam 7 dakika sonra ki sahnede eve gelen çevre eşraftan dostlarının ikazı ile frenlere asılıyor, duygularını saklıyor , kadın toplum tarafından yalnız bırakılıyor!
    bu yalnız, çaresiz gibi görünen kadının misafirlerine soğuk limonata ikramı salma’nın sempatik yanını, aynı toprakları paylaşan farklı ülkelerin insanları, iki komşu kadının film boyunca karşılıklı diyalog kurmaması, ülkeler arasındaki soğukluğu (derinlerde kalan gizli sıcaklığı) çok güzel anlatmış.

    gerilen duvarlardan sonra panjurları açılan pencereden giren güneş ışığı ilk kez bu kadar soğuk ve vurgulayıcı oldu benim içim.
    (saatlerce güneşlenip yanamamak gibi bir durum çıkmış ortaya)

    kesilince boyları 30-40 cm kadar kalan canım limon ağaçları’nın tekrar yeşerip filizlenip uslu fidan vermesi, büyümesi nerden baksanız 30-35 yıl sürüyor.
    yapımcılar belki en acı mesajı bu son sahneyle vermiştir kim bilir.

    pek ahım şahım bütçesi olduğunu tahmin etmediğim, bazı sahneleri çok basit ama mesaj yüklü olduğu için tebrik ettiğim film, sıkılmadan, eş dost cümbür cemaat izleyip üstüne güzel yorum yaptırtabilecek türden. izleyiniz, izletiniz.
13 entry daha
hesabın var mı? giriş yap