227 entry daha
  • yazdıklarını keyifle okuyan kitleyi anlamakta zorlanıyorum ben açıkçası. yani bakıyorum ne yazmış diye, "kasıktan dize kadar yarrama bi meltem esintisiyle yaklaşıp, muson yağmuru gibi ıslatıp, melatonin yüklü dilinin ucuyla taşaklarıma düşürdüğü şehvet dolu yıldırımlar, cappy çilek suyu gibi kokan pembiş amına şimşekler gibi çakmamı sağlamış tapılası seks kadınlarında kaldı gönlüm..." minvalinde ilerliyor yazılar. buna "iyi yazıyor." diyen adama şaşırıyorum ben, çoğu entry'si türkçe içerikli internetin olmazsa olmazı "erotik hikayeler"in düzgün cümleler kurularak ifade edilmişleri. okuyucunun açlığı bu mu anlamak güç. "birden taş kesmiş 35'lik erkekliğime dokundu...", "tam eğildiğim an çok acayip ıslanmış şeftalimi elledi..." gibi anlatımların dil bilgisine uygun ifade edilmiş hallerinden zevke gelen bir kitleye hitap ettiğini düşünüyorum. bu yüzden mevzubahis insanların diğerlerinin ufkunu eleştirmesini anlayamıyorum. eğer author entry'leriyle kendini geliştiriyorsan şahsen üzülürüm içinde bulunduğun ruh haline. daha çok o internetin banner ve spyware'li pop-up dolu muhtelif yerlerindeki 5. sınıf hikayeleri okuyunca kendini kötü hissedecek insanların sığındığı bir liman gibi duruyor author.

    author'un, kendi düşüncelerine saygı beklerken, hayatını "sikiş" üstüne kurmamış diğerlerinin ne mallığını, ne gerzekliğini, ne de amcıklığını bırakması da ayrı bir olay. "ben böyleyim sana ne?" üstüne eklediği "sen malsın angutsun bi am uğruna aşık oluyosun salak! keyfine bak ha!!!1" vurgusu, destekçilerini de kontrpiyede bırakıyor. bu tip bir tutumu olan insana saygı göstermek mümkün değil. "göstermediği şeyi görmesi mümkün değil." desem şimdi "sana yarramı bi gösteririm gününü görürsün amcık piç!" demesi de hiç şaşırtıcı olmaz. ilkokul çocuğu gibi hırsını "seni bi sikerim görürsün." seviyesinde çok başarısız minik diyaloglarla dillendirmesi author'un "müthişliğini" gölgeleyen ciddi şeylerden bir diğeri.

    bu kadar rahat sözde tabu düşmanı bir adamın kendini tabulaştırıp düşüncelerine toz kondurmaması da ayrı bir ironi olsa gerek. "dediğim dedik astığım astık" kafasında insanları özgürleştirme kisvesi altında kişisel menfaatlerine çalışması büyük ikilem; cinselliğin bush'u gibi bir şey author. author'dan bir şey öğrenen insanla tanışmak konuşmak isterim hayatına sağladığı katkı üzerine. 2-3 dakikamı alır sanırım, bir şey kaybetmem.

    yazdıklarına dönersek; sürekli aynı şeyleri çevirip yazan bir adam kendisi. yeni bir şey okumak mümkün değil. kendini geliştirdiğini söylemek zor. o uçsuz bucaksız bir deryaymışçasına savunduğu mantalitenin bu kadar dar alanda kalması bir başka düşünme konusu. her entry'sinin içeriği, yaladığı bal kutularından, büyük yatağından ve ona tapan kadınlardan; kukusunu altından sanan kadınların ve kukuları altından sanan erkeklerin salaklığını vurgulamaktan ibaret. e anladık tamam yani? nedir olaydaki ısrar kavramak zor. bunları bilmek için takip etmeye de gerek yok, aynı şeyleri o kadar çok yazıyor ki, illa ki denk geliyorsun birkaçına. bildiğin temcit pilavı. gerçekliğini sorgulamıyorum yanlış anlaşılmasın, iyi kurguya saygım var; ama olduğu yerde dönen, arada çizdiği mizaca hiç yakışmayan şekilde köpürüp en az karşısındaki kadar saçmalayan ve diğer entry'leri de gayet "geek" olan bir karakterin, geniş bir bakış açısını sembolize ettiğine inanmak gudik bir algı yanılsaması bence.

    author'un kendi ifadelerinden yola çıkarsak, yaptığı şeyin ulaşmak istediği şeyden uzak olduğu da aşikar. amacı kabaca her kadının gönlünü çalmakmış. büyük bir yüzdesini tamamlamış gibi gözüküyor entry'lerinden, ad'lı soyad'lı hayatında da bundan daha sağlam bir çapkın olduğuna göre bunu hala dert etmesi enteresan. peki geri kalana ne kadar mal olduklarını söyleyerek mi ulaşacak? kendisiyle yatmayan, kendisi gibi düşünmeyen her kadına hakaretler yağdırmak bir provokasyon değil mi? kendilerini deşifre etsinler, tepki verme ihtiyacı hissetsinler diye oluşturulmuş bir oyun değil mi? bir kadını seçmiş, bütün cefasını da hür iradesiyle sahiplenmiş, çektiği sıkıntıyı da author ile paylaşmayan erkeklere küfürler yağdırması iş midir? bu da author'un troll yüzü. kendisini eleştirenlerin çelişkilerini irdelemeden önce (size ne oluyorsa zaten? author savunamıyor sanki kendini. o müthiş karakter yapabilir bunu da. hiç olmadı çıkarır vurur erkekliğini masaya biter olay.) author'un çelişkilerini bitirmek lazım. dama oynamıyoruz, üstünden atlayınca sonlanmıyor o düşünce. yeryüzünde sadece bir kendini bir de author'u tutkuyla sevişmiş sanan gerizekalılar olduğu sürece author da eleştirilmeye gayet açık bir figürdür. kadınların author yüzünden erkeklerden nefret ettiklerini söylemek kadar saçma bir şey, bu iddialara yapılan bu aptal savunmalar da. kaldı ki kimin neyi nasıl yaşayacağı da tamamen kendisini ilgilendiren hür iradesiyle alakalı bir şeydir. herkesi kendi gibi bilip "am salağısınız bunu saklıyosunuz, asıl kadınlar bu yüzden erkekleri sevmiyo." gibi bokumdan değersiz argümanlarla değiştirilebilecek durumlar değil bunlar.

    bazı insanlar vardır reaksiyon almadan edemezler. ilgiyi severler. bunların sayıca az bir kısmı da tuhaf yollar tutturur. misal ilk açıldığı günlerde private sözlük'te bir moderatör vardı. elemanın sözlükteki bütün kızlara aynı mesajı kopyala - yapıştır yaptığı ortaya çıkmıştı. ben bu durum karşısında gülmüş, "kızmayın abi, adam haklı. sözlükten bir kızla birlikte olmak için %1 şansı varsa, 100 kıza mesaj atınca 1 kız düşecek demektir. mantıklı yani." demiştim. author da onlardan biri işte, benzer hesap kitap mevzuları olduğunu ama bunu daha makyajlı sunduğunu düşünüyorum. gerçi kendisi ilgi üstündeyken julio iglesias, kızınca şahin k. olduğundan, "o kitabı götüne sokarım sabaha kadar matematik sıçarsın amına koduum!" falan diyebilir. çok terbiyeli ve seviyeli biri değilim bilirsiniz, ettiği küfürlere takılmıyorum da; efendim yok "karikatürize ediyor", yok "gerçeğinizi yüzünüze vuruyor ondan böyle şey ediyosunuz!!!!11", yok "eleştirenlere gülüyorum ahah" falan, boş laflar bunlar. mesihiniz author ise, herkesin dini kendine. sırf sözde "tabu yıkıyor!" diye (ki bunun için ilk önce "seks uğruna aşk kaprislerine katlanmanın ve kadın köleliği çekmenin" yüksek görülme oranıyla sürekliliğe sahip bir gerçeklik olması gerekir.) author'u savunan arkadaşlara benim sözüm.

    tabu yıkmaktan anladığınız "ulu orta am yalamak göt ısırtmak" ise, şapkayı bir önünüze koyun. içine girdiği küçük kaygan deliği yeni ve büyük bir dünya sanan insanların yıktığı tabudan n'olur arkadaş? lütfen yani. sen çılgın seks partilerine devam et, üçlü beşli yap, tanıştığın kızlara "ya şimdi günlerce görüş et sonra güzel sözler fısılda aşk yap ortam hazırla bilmem ne, çok sıkıcı. açıkçası ilik gibisin, ben seni bi güzel sikmek istiyorum ne dersin?" de; şeyinin kahyası değilim elbette. ama bunu böyle bir kahramanlık havasında olağanüstü bir şeymiş gibi vurgulamanın, "hadi len ordan." diyeni ezmenin lüzumu da yok. en azından sözlüğün bu tarafında geçmeyen paralar bunlar diyeyim. author bu kadar ciddiye alıp her gün yazıp çizdiği sürece, aynı ortamı paylaşan diğerlerinin de ciddiye alıp düşüncelerini dile getirmesi fevkalade normal bir durum. author da gidip kişisel sitesinde adıyla soyadıyla yazmıyor bunları neticede? burada yazmayı tercih ediyor. bunları atlamayalım. author'u savunmak sizi matah bir şey yapmıyor onu bilin.
643 entry daha
hesabın var mı? giriş yap