8 entry daha
  • (ing.)*abd argosunda şu anlamlara gelir:

    1- iltimas, torpil yapmak.

    örnek: he has lots of pull at city hall.

    2- bir suç işlemeyi ya da cesareti gerektiren bir işi yapmayı başarmak.

    örnek:
    a) they pulled a bank job. (bankayı soydular)
    b) what are you trying to pull? (nasıl bir hile yapmaya çalışıyorsun?)
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap