7 entry daha
  • thomas aquinas'ın hocası ve 13. yy.'ın önde gelen skolastik filozofu ve tanrıbilimcisi. engin bilgisi nedeniyle takma adı doctor universalis (evrensel bilgin) olan albertus magnus, aristoteles'in yapıtlarının tamamını yorumlayan ilk skolastik düşünürdür. nitekim felsefeye temel katkısını da bir aristoteles yorumcusu olarak yapmış olan albertus magnus'un yapıtlarının önemli bir bölümü aristoteles'inyapıtlarına ilişkin yorumlar ile tanrıbilim üzerine düşüncelerinden oluşmaktadır.

    aristotelesçi öğreti ile hristiyanlık geleneğini birleştirmeye çalışan albertus magnus, felsefe (ayrıca mantık, etik, metafizik, doğa bilimleri, hava bilgisi, ruhbilim, fizyoloji, biyoloji ve hayvanbilim) ve tanrıbilimde (kutsal kitap yorumları, dizgeli tanrıbilim) kendi dönemine varıncaya dek elde edilen bilgileri bir araya toplayan ansiklopedik bir çalışmalar bütünü üretmiştir. albertus magnus'un felsefe çalışmaları ibn-i sina, ibn-i rüşt, gazali, farabi, ibn-i tüfeyl gibi islam filozoflarının yanı sıra yunan ve yahudi filozoflar ile kaynaklara dayanır. onun çalışmalarının altında yatan önemli bir itki de aristoteles'in düşüncelerini dizgeli bir biçimde açıklayıp latin dünyasını felsefeye çekerek yunan, yahudi ve islam filozoflarının düşüncelerini tanıtmaktı.

    albertus magnus'un metafizik alanındaki çalışmalarının belirli bir bağdaştırmacılığın (aristotelesçilik ile hristiyanlık'ı bağdaştırma) etkisi altında olsa da özgün bir yönelim içerisinde olduğu söylenebilir. doğal akla dayalı bakış açısından doğru olduğunu savladığı aristotelesçi evrenbilgisi içerisinde konumlandırdığı felsefesinde anlıklar dizgesini kabul eden albertus magnus, tanrıbilimin üstünlüğünü yadsımaksızın aklın kendi başına da gerçeğe ulaşabileceğini savunur. felsefe, ona göre bütün bilgilerin birleşimidir. eski yunanlar'ın felsefesinin bilinmesinin ve özümsenmesinin gerektiğini öne süren albertus magnus, bilgiye ulaşmanın farklı yolları olarak gördüğü tanrıbilim ile felsefeyi, birbiriyle çelişmeyen iki ayrı disiplin olarak birbirinden ayırır. tanrıbilim, vahiy ve inanca dayanırken, felsefe akla dayanır. yapıtlarında yetkin bir felsefi soruşturma yöntemi oluşturmaya çalışan albertus magnus'a göre felsefe kendi alanında, yani uslamlama ya da akıl yürütme alanında özerk bir disiplindir. felsefenin bir parçası olan mantık ise bilinenden bilinmeyene ulaştıran kurallar bilimi ya da sanatıdır.

    albertus magnus, islam filozoflarının ileri sürdüğü tanrısal özellikleri sayarak, tanrı'ya ait gerçekler tümüyle bilinemese de, tanrı'nın özelliklerini tanıtlamak için çeşitli verilerin bulunduğunu öne sürer. ona göre tanrı varlıkbilgisel kanıtlarla tanıtlanabilirse de, bizlerin sonlu, tanrı'nın sonsuz olmasından dolayı onu bütünüyle kavrayamayız. yine de tanrı ışığıyla bizi aydınlatır, bütün zihinler ondan yayolarak çıkar.

    abelardus'tan* sonra "vicdan" konusunun üzerine eğilen ilk düşünür olan albertus magnus ahlaka ilişkin de özgün düşünceler üretmiştir. ona göre bir akıl yasası olan ve pratik yaşamın ilkelerinin bilinci olarak doğuştan gelen vicdan, eylemlerimizin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu yargılayıp aynı eylemlerin bundan sonra gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesi gerektiğine karar verecek güçtedir.

    aristotelesçilik ağır bassa bile yeni platonculuk'tan da bir ölçüde etkilenen albertus magnus'un önemli yapıtları arasında, opera omnia genel başlığı altında toplanan, de anima (ruh üzerine), metaphysica (metafizik) ile de causis et processu universtatis prima causa (evrenin nedenleri ve gelişimi) sayılabilir.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap