5 entry daha
  • "bir şeyin bilinmesiyle diğer bir şeyin bilinmesi" anlamına gelir. kendisinin bilinmesiyle diğer bir şey bilinen şeye "dâl/delalet edici", bilinen bu diğer bir şeye de "medlûl/delalet edilen" denir. mesela havanın bulutlu ve rüzgarlı olmasından yağmurun yağabileceğini bilebiliriz. havanın bulutlu ve rüzgarlı olmasıyla yağmurun yağması arasındaki bu ilişkiye delalet denir. burada havanın mezkur halleri "dâl", yağmurun yağması da "medlûl" dür. mantıkçılar delaleti sözlü ve sözsüz delalet olmak üzere temelde iki kısma ayırırlar. daha sonra mantıkçılar, bu kısımların her birini "vad’î", "tabiî" ve "aklî" olmak üzere kendi içinde üçer kısma ayırmak suretiyle toplam altı çeşit delaletten söz ederler.

    sözlü vad’î delalet, kelimelerin anlamlarına olan delaletidir. sözlü tabii delalet, insanın ağrı veya sancı çektiği sırada sarfettiği "ah", "uh" gibi lafızlardır. bu lafızlar insan tabiatının mezkur hallerde gayr-i ihtiyarî sarfettiği lafızlardır ki bu lafızlardan o kimsenin acı çektiği anlaşılır. sözlü aklî delalet, dışarıdan gelen her hangi bir ses/lafız üzerine sesin geldiği yerde birinin var olduğunu anlamamız gibidir. burada mevzu bahis olan ses bu sesin kaynağı olarak birinin varlığını aklen göstermektedir.

    sözsüz vad’î delalet, trafik işaretlerinin vaz' olunduğu manaya delalet etmeleri gibidir. burada bu işaretleri belli manalara tayin eden bir kurum vardır. dolayısıyla hususî anlamda bir vad’ söz konusudur. sözsüz tabii delalet aşığın maşuğunu gördüğünde yüzünün sararması, insanın korktuğu sırada renginin solması gibi sözsüz hallerin belli manalara delalet etmeleri gibidir. bu gibi haller insan tabiatından kaynaklanan hallerdir ve insanın bu tabiatını bilen herkes bunların ne anlama geldiğini fark eder.

    sözsüz aklî delalet eserin müessire olan delaleti gibidir. önümüzde bir eser varsa akıl mutlaka bu eseri meydana getiren birinin var olduğun bize telkin eder ve eserden müessirin varlığını anlarız. mantık ilmi bu delalet türleri arasından sadece birinci kısımla yani sözlü vad’î delaletle ilgilenir. başka bir ifadeyle kelimelerin manaya olan delaletiyle ilgilenir. çünkü mantık ilminin fikir faaliyetlerini kontrol ettiği bilimsel ve felsefî incelemeler hep kelime ve kavramlar üzerindendir.

    sözlü vad’î delalet de kendi içinde üç çeşittir. bir kelime ya manasının tümüne delalet eder. insan lafzının manası olan "düşünen canlı" mefhumunun tamamına delalet etmesi gibi. bu tür delaletlere mutabikî delalet adı verilir. veya manasının bir cüzüne delalet eder. aynı lafzın sadece 'düşünen' veya sadece 'canlı' mefhumuna delalet etmesi gibi. bu çeşit delaletlere "tazammünî/kapsamsal" delalet denir. ya da manasına dahil olmayan ve fakat manasına aklen lazım olan bir mefhuma delalet eder. mesela insan lafzının manasının aklen lazımı olan "yazıcı, bilici" gibi mefhumlara delalet etmesi gibi. bu nevi delaletlere de "iltizamî/gerektirici" delalet denir.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap