5 entry daha
  • kitabın muhtemelen en onemli ozelligi, cumhuriyetin başlarında, ataturk henuz yaşarken, kendisine yapılan muhalefet oldukça tazeyken, daha "fani", daha sorgulanabilir oldugu gunlerde, ihtirasının neye yonelik oldugunun yurt içi ve yurt dışında henüz tartışılabildigi dönemlerde yazılmış olması.
    armstrong, atatürk ün (yazıldıgı dönem henüz m.kemal) yakın çevresiyle, dostları, muhalifleri ve düşmanları ile görüşmüş, bu görüşmeleri kendi gözlemleri ile harmanlayarak yazmıştır bu kitabı.
    görüştügü kişiler arasında latife hanım da vardır ki, kitabı turkçeye çevirip okuması için atatürk e gönderen de yine latife hanımdır.
    ataturk un mahremiyle, cinsel hayatıyla ilgili bazı yorumları gerçekten, orada mıydın be adam diye sorgulanması gereken, romansı detaylar içerir ki büyük bir bölümünün kaynagı yazarın yine bu kitap için uzun uzadıya görüştügü rıza nur dur. rıza nur kendi anılarında bu olaylara daha detaylı ve iddialı yorumlarla yer verir.

    kitabı okuyunca şunu görmek mümkün ki armstrong, atatürk e sevgi beslemez, onu hırslı, muhteris, nezaketten uzak ve kişisel emellerini herşeyin önünde tutan biri olarak niteler. ama öte yandan büyük saygı duyar, yaptıklarını ve iradesini takdir eder.
    kendisi açısından, haz etmedigi bir kişi hakkında nesnel olmaya çalışarak yaptıgı bir çalışma, diyebiliriz bu kitap için.
    şahsi hisleri sanırım kitabın kapak resminde de etkisini göstermiş olmalı ki, ataturk ün görüp görebileceginiz en sevimsiz, en korkutucu illustrasyonu bu kitabın orjinal baskılarında cildi kaplayan kılıfta karşımıza çıkar. çizim bizim turk filmlerindeki "vahşi, barbar bizanslı !" tiplemelerini aratmayacak bir çehreyi resmeder.
    herşeye, içerdigi tüm eleştiri ve olumsuzluklara ragmen, sonuçta sezar ın hakkını sezar a vermeye özen gösteren bir kitap, denilebilir.
    atatürk ü ilk olarak bu kitaptan duyup ögrenecek kişi için varılacak sonuç; sevapları günahlarından fazla, olumlu neticelere yol açmış biri oldugu yönünde olacaktır.
26 entry daha
hesabın var mı? giriş yap