pazar banyosu

• öncelikle esin kaynağı haklarını uzuntu ve muz kabugu'na verelim, sonra iki gündür hafızamı kurcalayan tanımımıza geçelim. pazar banyosu, ilkokulda aile zoruyla akşamları yapilan bir banyo çeşididir.
  
  tanım gereği ilkokul çağı dışında pazar günü yapılan banyolar pazar banyosu sayılmaz çünkü pazar banyosu zorakidir. pazar sabah ve öğlen banyo yapılsa da akşam yine yapılmalıdır çünkü ertesi gün okul vardir. haftanın beş günü okul olmasına rağmen pazar günü bu gerçeğin en çok hissedildiği gün olduğu için kendine özel de bir banyosu olmuştur.
  
  pazar banyosu streslidir. gerek parliament pazar gecesi sinemasi olsun, gerek okula gitmeme isteği olsun, gerek ilkokulda banyo'ya önem verilmemesi olsun, bu zoraki işten önce stres yaşanır. evdeki saat on yatağa kon kuralından ötürü saat on olunca kanepede heykel gibi yattığımı hatırlarım, kıpırdarsam annemler görüp "aaa sen daha yatmadın mı???!!!!!111bir" demesin diye. bunun sebebi evdeki rahat ortam da olabilir. bol pijama ve kocaman tüylü pofuduk terlikler vardır, evde yanan bir zibro kamin'in üstünde portakal kabuklari.. neyse, fazla detaya girmeyelim herkese tutmayabilir.
  (bkz: pazar gunu banyo sendromu)
  
  aboneyim abone'ye, bebeto'ya, bu kız beni görmeli'ye, zeytinli body shot'lara^*, turgut özal'a, kiss from a rose'a denk gelen vakitlerdedir benim için pazar aksami banyosu. bu seferlik bu kadar sayın günlük, bir sonraki nostaji anlarında sevişmek üzere.
  
  (bkz: 90larda çocuk olmak)