• çok sevdim.
  • kendimi sadece bir kere " demek aşk buymuş" diye söylenirken buldum.
  • avatari izlemedim. mahcubum :(
  • hayatimda hic bir star wars filmini seyretmedim. butun dvd'lerini aldim (set olarak) ama seyretmek icin bir turlu dogru zamani bulamiyorum. bu yuzden de her star wars muhabbeti acildiginda konuya hakimmis gibi yavsak yavsak gulumsemek durumunda kaliyorum.
  • gotume 120 cm'lik vibratorler sokmaktan hoslaniyorum. daha dogrusu hoslaniyordum, ta ki gecen hafta 3 tanesini tost makinesiyle birlikte yerlestirmeyi deneyene kadar.

    birkac hafta boyunca elveda zevk :'(((
  • alkollüyken buraya entry girmemeye,itiraf etmemeye söz vermek.
  • bugün hayatımda ilk defa duş aldığımda saçımı yıkamadım. mecburiyetten... çok garip bir duygu... daha bir modern, avrupai hissettim kendimi, ama yıkadığım sanki kendim değildi, benim vücudum değildi, arabamdı, kedimdi, evimin balkonuydu başka bir şeyi yıkıyordum sanki. önceki duşlardan aldığım o zevkden, yaşadığım coşkudan, hissettiğim o özgürlüğe olan çocuksu teslimiyetten eser yoktu. tarifsiz, iyi mi kötü mü bilemediğim adını koyamadığım bir duyguyu yaşadım. en son duştan çıkmadan hani acaba diyerekten suyu yüzüme tutup epey bir yüzümü yıkadıysamda hiçbir şey değişmedi...
  • idrar' ın kandan süzüldüğünü çok geç öğrendim çoook..
  • istanbul'da deprem olmasını istiyorum, büyük bir deprem hem de, evler yıkılsın, enkazdan yeni çıkarılan cesetlerin arasında donuk bir ifadeyle gezineyim, savaş alanı gibi olsun. her şey olağanüstü, konuşmalar sıradışı ve kelimeler de anlamsız olsun. hayatı sorgulamak istiyorum o anda. sanki sonrasında bir şeyler değişecek ve başka bir insan, daha iyi bir insan olacakmışım gibi hissediyorum. ne olduğunu bilmediğim bu şeyle yüzleşmek istiyorum.

    aslında, hiç deprem yaşamadım, onun getirdiği bir merak var, çaresizliği ve ölüm korkusunu hissetmek nasıl bir şey acaba? daha önce bir sel felaketinde ölüm tehlikesi atlatmıştım ama beklediğim kadar etkilenmedim, hayat eğer gerçekten o kadar değerliyse daha fazlasını hissetmeliydim, şimdi daha çok yaklaşmak istiyorum ölüme, mümkünse enkaz altında günlerce mahsur kalmak harika olurdu. bir de, ne kadar anti-militarist olsam da, içten içe hayatımın en azından bir bölümünde savaş ortamını yaşamayı ve nasıl hissettirdiğini inanılmaz şekilde merak ediyorum. bu iki dileğin bilinçaltımda birleşiminden oluşuyor herhalde itirafım.

    zamanın ötesinden gelen edit: kötüleyin aferin, hakediyorum zaten, kızmayacağım hadi bas butona.
  • ash pikachu'yu kaybetti, ağladım.

    ash pikachu'yu buldu, yine ağladım.

    (bkz: pokemon)
hesabın var mı? giriş yap