• an itibarıyla habertürk'te canlı yayın konuğudur.

    "cami, zalimlerin de mağdurların da sığınabileceği yerdir. çünkü orası hakk'ın evidir... gezi olayları'nda içki içilmiş/içilmemiş tartışmaları yapılıyor. ben olsam, velev ki içildi, caminin mahremiyetini öne çıkarıp bunu faş etmezdim... tarih boyunca kutsal mabedlere kaçan, sığınanlara hiç bir şekilde müdahale edilmemiştir, edilemez de.. bizzat allah'a sığınmış bir insan, suçlu olsa bile kimsenin taarruzuna hedef olamaz... her ne kadar hukuk pratiği bunu imkansız kılsa da bu böyledir.." sözleri kayda geçilmeli....
  • "madenleri tanımıyorlar. bitkileri tanımıyorlar. hayvanları tanımıyorlar. insanı tanımıyorlar. güya tanrı’yı tanıyorlar. fiziksiz metafizik."

    güzel adam.
  • dücane neredeyse son 5 senedir, turkiyede dine en sert elestirileri getiren insan.
    vahiy meselesinin sıkıntılı bir konu oldugunu, peygamber oldugunu iddia eden kisilerin tanrıyla konusmasının mantıgını, islamda hicbir felsefecinin koleligi elestirmedigini(2 ustte yazdıgım gibi, ibni haldunun elestirmek biryana, bunu nasıl gordugünü), bircok seyin oksimoron oldugunu... senelerdir soyluyor.
    ama iste asıl ülkemizin sagcısı neyse solcusu da o.
    adam bambaska biri oldu, hala yukarda bocalıyor felan yazıyorsunuz.
    adamın ne dedigini anlamıyorlar da basına is gelmiyor.
    mürted ilan edilenlerden cok daha sert seyler soyluyor da , cok sükür ulkemiz solcusu da sagcısı da ne dinliyor ne anlıyor.
    adam yaptıgım gokdelenleri yıktım diyor, ana akım medyada birtek "... yok,din yalan " demedigi kaldı. onun onda birini diyen talha hakan alp twitterda mürted ilan edildi,3gun süren var yazanlar oldu.(talha sadece mucize konusunda konustu,baska da konusamadi)
    siz dinlediginizi anlamiyorsaniz dücane ne yapsin. adam dinin felsefesini ve neden oyle olamayacagını anlatıyor, az laf dolandırıyor, musadenizle o kadar olsun.
    "mürtedin süresi 3 gündür" , biraz da bunu düsün.
    murted
    bir de bu adama konum, guc sever denmis. siz hangi dunyada yasıyorsunuz? adam taa gezi olaylarindan sonra otoriterlesme var diye, kendi istegiyle ayrıldı gitti heryerden. ulkede sagcısı duvar solcusu duvar. 5paragraf yazı yazmıs, baksan her cumle yanlıs. takip etmediginiz bilmediginiz adam hakkında da yazmayıverin.
  • varlığından bugün bir hocam sayesinde haberdar olduğum, televizyonda yayımlanmış birkaç program videosunu izledikten ve gazetede yayımlanmış bir yazısını okuduktan sonra, solda niye bu kadar rahat ezber bozabilen bir adam yok, bonservisi neyse verelim sola transfer edelim dediğim adam.

    sonradan gelen edit: lan bu entry niye bu kadar beğeniliyor, sağcılar mı oy veriyor lan yoksa*
  • doğu metodolojisine de, batı metodolojisine de hakim bir entelektüel. sanırım 8-10 sene önce bir kaç yazısını okuduğum da, bu adam arafta kalmış, yakında deizme yelken açar, demiştim. son bir yıldır tüm videolarını izledim. öngördüğüm gerçekleşti. bu adam kendisiyle, haliyle geçmişte yaşadığı 50 seneyle kibar bir dille hesaplaşmaya başlamış. kırıp dökmemeye özen gösteriyor fakat çok kan akıtacağı belli. içinde yetiştiği çevrelerden kimse de cesaret edip karşısına çıkacağını düşünmüyorum. zaten hedef kitlesinde de gençler var, eski dinozor yol arkadaşları değil. ben bu hataları yaptım, siz yapmayın, minvalinde siyasal islamcı gençliğe mesajları.
    bu adama arafta kalmış, diyorlar, sanmıyorum. ne desin? liseli ergenler gibi, ey millet ben deist oldum, dinin gerçek hayatı tanzim edecek bir dinamiği yok, dinin akılla, mantıkla bir ilgisi olamaz diye feveranlık mı yapsın? söylenebilecek her şeyi arifane bir şekilde nazikçe söylüyor zaten. edebi kelimeler seçmesi, söylediği şeylerin sertliğini, vuruculuğunu daha da arttırıyor bana göre.arada duygusal aforizmalar yaptığı da oluyor, o kadar da olsun, bunca sene mürekkep yalamış...
    böyle kişilere ihtiyaç var. batı aydınlanmasının mimarları da kilisenin içinden çıktı.
    benim merak ettiğim, siayasl islamcılardan ne zaman salvo bir saldırı geleceği.
    önümüzdeki yıllarda adından çok söz edilecek, islamcı çevrelerle kapışması kaçınılmaz olan entelektüel.

    edit=aslında bu yazıyı yazdığım gün bu notu koyacaktım fakat bir şekilde hay huy içinde bu güne nasip oldu. deist diye tanımladım kendisini. bu belki fazla yada eksik bir kavramdı. yazının bütününde bu kelimeyle kastım aslında artık cündioğlu'nun eski inandığı, içinde olduğu kavramsal diyardan ayrıldığını vurgulamak istedim. bazı kelimelerle bir kişiyi, olayı tanımlarken o halin içinde olduğu durumu izah etmeye çalışırız burada kelimeler ufak ayrıntılardır sadece. dücane bey artık sünni islam veya islamın başka kollarından herhangi birine dahil değil, inanmıyor. sadece islam inanç ve düşüncesine değil, budizme, hristiyanlığa, yahudiliğe ve şu anda yeryüzünde temsil edilen diğer dinlere inanıp, onlara göre zihinsel ve kültürel bir düşünce dünyasına sahip değil. ben bu içinde bulunduğu ahvali deist olarak niteledim. bu kelimenin çok önemi olduğunu düşünmüyorum. ama bu kelimeyle en azından herhangi bir dine tabi olmadığı, düşünsel motivasyonunun zeminini yeryüzündeki dinlerin oluşturmadığını anlatmak istedim. siz daha başka, isabetli kelimelerle mevcut durumunu anlatan kelimeler bulursanız ona da varım...
  • "kendini değiştirmek isteyen, kendini, bu dünyada ne olup bittiğini anlamaya çalışan herkesin önce yapması gereken şey -olanaklı olduğu ölçüde- aptallardan uzak durmaktır. çünkü aptallar kendilerini oyalamayı bilmedikleri için, kendilerini değiştirmek onların akıllarından bile geçmediği için kendi içine çekilenlerden, yani bir anlamda dış dünyayla temas kurma konusunda çok istekli davranmayan kimselerden fevkalade rahatsız olurlar ve onların ruhsal dengelerinin bozuk olduğunu dahi düşünürler."
  • kendisini 90'lardan beri bilirim, bir süredir de videolarını izleyip "podcast"larını dinliyorum. onlarca kaydını dinledim son 2-3 ayda, vardığım sonuç: felsefe ehlinin sahip olması gereken en önemli hasletlerden (meziyet de denebilir) ikisine sahip, yürekli ve namuslu bir adam. eğip bükmeden, kimseye yaranma amacı gütmeden, söylemek istediğini söyleyen birisi. türkiye'de bazı konularda konuşmanın belirli grup ve belirli meşrepte insanların tekelinde olduğu veya olması gerektiği düşünülür öteden beri. dücane cündioğlu'nun "çevreye" verdiği rahatsızlıklardan biri de bunu yıkmış olmasıdır.
  • ilk defa dinledim. evveliyatını bilmiyorum. cesaretini ve fikirlerini sevdim. bugün şu minvalde bir cümle kurdu;

    - dindarlar (ya da dinciler desek daha doğru olur); sanatta, bilimde, felsefede başarısız olduklarını, her şeyi siyasallaştırarak kanıtlamış oldular.
  • "masalarını bile batılılar gibi köşeli (dikdörtgen veya kare) imal etmeyip sofralarını daire suretinde teşkil, meclislerini daire şeklinde tertib eden bir medeniyetin mirasçıları, köklerini unutunca, ister istemez sofra ve meclislerin başköşelerine kurulmaktan hoşlanır oldular. çünkü dairede köşe bulunmadığını unuttular." diyerek mest etmiştir.
  • kendisini pandemide tanıdım. o kadar önyargılıydım ki. ne diyor bu adam. kibirli kibirli konuşuyor vs. hangi video hatırlamıyorum ama konuk olarak katıldığı bir program. dedim dişimi sıkıp bir 15-20 dakika katlanayım. sonrasında geçen 2.5 saatin farkına varamadım.

    sonrasında youtube kanalındaki bütün videoları, canlı yayın kayıtlarını bir ay gibi bir sürede bitirdim. her videosunu izlediğimde resmen beynimde tıpkı antika kameraların barutlu flaşları gibi flaşlar patladığını hissettim.

    35 yaşımdan sonra beni bambaşka kavramlarla tanıştırmış, düşünmeye, sorgulamaya sevk etmiştir. hala da öğretmeye, aydınlatmaya devam ediyor. sağolsun.
hesabın var mı? giriş yap