• merhaba kızım,

    doğmamışım, isimsizim. bu ilk babalar gününde yarım bir babayım ben, henüz doğmadın sen çünkü. annenle birliktesin beş aydır, annen muhteşem bir kadın. evimin direği, henüz sen doğmadan zor yanlarını bu güzel şeyin kendi başına yüklenmiş çoğu zaman.

    öyle bir dünyaya geliyorsun ki, nasıl anlatmak lazım bilemiyorum, gerçi kaç sene dinleyeceksin beni, yarın ne getirecek bilemiyorum ama bir zaman sonra başına buyruk olacağın kesin. hele de biraz bana çektiysen, tümüyle yüklenmek isteyeceksin hayatın yükünü. sağlam basmalısın yere, basacaksın, başka şans tanımıyor çünkü içinde bulunduğumuz şartlar sana. yenilgilerin olacak, hayal kırıklıklarının, gelişinin bile başlı başına bir mucize oluşunun yanı sıra.

    şiirler yazan bir baban var senin, kavgayı sevmeyen, hayatı boyunca şöyle eşek sudan gelene kadar dayak yememiş, dışardan bakılınca bir üflesen uçacak bir adam : baban. rüzgarlı havalarda ayağına ağırlık taksa yeri olacak biri yani işte. ve ne tuhaf sanırım bu yüzden, baba olacağımı bilenler senin kızın olur mutlaka dediler bana. yanılmadılar ne güzel. söyleyeceğimiz ne çok şey var daha. hayatımın en güzel şiiri sen, çıkıp geleceksin umarım, kasım başında , evimize doğan küçük bir bebek, annen bir oda hazırlayacak sana, ama biliyorum ki yanımızda uyuyacaksın uzunca bir zaman. bebek kokun evimizin aroması olacak, evimizin yuva olduğunu, her gün anımsatacak ısrarla.

    kızım,

    iki kere gördüm seni, bilim sağolsun, kıpır kıpırsın, o daracık alanda bile rahat durmadın hiç, anneni güldürdüm ultrasonda, öyle bir sallandın ki korktum, şunu görüyor ve anlıyorum kızım, bundan sonra yeni bir bölüm başlıyor hayat oyununda. senin üstüne kurulu bir dünya. yeniden öğrenmeye başlayacağız seninle hayatı, yaşamanın zor yanlarını yeniden farkedeceğiz, kaygılandığımız zamanlar olacak ve umarım kızım, “beni dünyaya getirirken bana sordunuz mu” demeyeceksin hiç bir zaman , bundan dolayı bize ve kendine küsmeyeceksin. her şeyin en güzeli senin olacak.

    bu arada güzel bir haberim var, sana bir elbise aldım, belki çok klasik olacak ama pembe , başlığın üstünde iki tane kulak var, tavşan kıyafeti gibi bir şey yani, sen benim, dilim, gözüm, kulağım. canımın yarısı kızım. seninle tamamlanacak bu yap-bozun son parçası.

    benim istediğim gibi değil, annenin istediği gibi değil, ne istediğini bilen bir kız olmanı istiyorum her zaman. bir insan yetiştirmek ne büyük sorumluluk, ben hala kendim çocuğum belki de. internette oyun oynuyorum, akşamları eve dönünce baskete koşuyorum, atari bulsam kaçırmam, play-station başında uykusuz kalıyorum, ne bileyim yani şimdi, bana “baba” mı diyeceksin gerçekten, seni ellerim titremeden kucağıma alabilecek miyim.

    sana bir sözüm vardı, sigarayı bıraktım. sen benden önemlisin, senin için, sağlığım için, hadi tamam itiraf ediyorum ; en çok annene söz verdiğim için sigarayı bıraktım. annen , sözlükten okuyacaksın belki, annen ; gözleri gökkuşağı olan kadın.

    kızım,

    bana bu yarımda olsa babalar gününü yaşattığın için, kalbimin bilmemkaç atmasını, nabzımın sonsuz olmasını sağladığın için doktor odasında sana bakarken, geleceğin için, geleceğimiz için , nasıl seslenmeli bilmiyorum aslında. yarım benim, hadi az kaldı dayan biraz daha, bak kasımdan sonrası aydınlık, bekliyoruz seni, odanı hazırlayacağız, şimdiden kaç kıyafetin oldu sayamıyoruz bile, gerçi bize pek bir şey alma fırsatı bırakmıyor sağolsun sevdiklerimiz.

    eğer bir gün senin adına verdiğim bir kararı onamazsan, kızarsan bana, anlaşamazsak hayatın bir yerinde, şimdi anlıyorum ki, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim, bereber büyüyeceğiz işte. oyun arkadaşımız olacaksın oyun odalarında, içimizde seni büyüteceğiz kızım.

    uzun zamandır yazmak isteyipte böyle bir mektubu şimdi yazıyor olmamın bir sebebi daha var, ekşi sözlük derler adına bir yer var, beşinci yılında beşbin cümleyi, paragrafı, şiiri , öyküyü, sana öykünmelerimi yazdığım bir yer. sen oradan okuyacaksın belki yıllar sonra bu mektubu, vay be babam beşbininci entrysini bana yazmış diyesin istedim. ne kadar önemli bu, senin benim hayatımdaki öneminin yanında, belki de hiç. olsun böyle bu, bilesin bunu.

    seni çok seviyorum, doğmamışım , isimsizim, hayatımın parlayacak ışığı.

    baban.
  • merhaba kızım,

    hayır bu 5,5 sene önce yazdığım bir mektup değil. bu mektup sana. şu aralar yazmazsam bir daha yazmak için fırsatımın olamayacağı bir mektup bu. doğmak için sabırsızlanan ikincisi mucizesisin hayatımın. acele etme kızım, rahatça büyü biraz daha annenin karnında.

    ablan da heyecanlanıyor, sabırsızlanıyor, ablan sudeniz. doğacağını öğrendiği zaman sen üç aylıktın, her sabah altıda uyandırıp soruyordu seni bana, kızım daha çok var, hep böyle soracak mısın deyince, baba çocuğum ben , söylemeseydiniz o zaman, sabırsızlanıyorum diyordu bana.

    kızım, içimin tam yarısı. sen ikinci güzel şiiri hayatımın. şimdi baharla geleceksin vaktinde doğarsan. bir yeşillik, bir ferahlık olarak yeniden yuvamızda. bebek kokusu dolacak yeniden odamıza, sen geleceksin, seninle yeniden uykusuzluklar, bebek ağlamaları, gazın, pembe kakan gelecek. sen geleceksin kızım, geleceğimizin bir parçasısın.

    ablana göre biraz daha şanslısın, artık eskisi kadar acemi bir baba değilim ben , ama muhtemelen yeniden öğreneceğim / hatırlayacağım baba olmayı. kız babası. ablan var diye de şanslısın. kıyafetlerinin çoğu hazır mesela.
    çantan hazır, biberonların. beşiğinin konacağı yer hazır, ben hazırım yeniden bir mucizeyi kucağıma almaya.

    canım kızım, bir ismin var elbette, sen biliyorsun elbette, ama bu mektupta söylemem. hele bir doğ, hele bir güneş gibi, hele bir nehir gibi ç/ağla kucağımda. elbette söylerim sonra kızım, umarım hep isminle, güzel yaşa.

    ikinci kızım olacaksın belki ama hayatımın hiçbir yerinde ikinci planda kalmana izin vermeyeceğim, söz veriyorum sana. ablanı ne kadar seviyorsam, o kadar, sonsuz kadar, içim kadar. söz sana.

    elimden ne geliyorsa, sonuna kadar sana. çatı olamam belki sana, ama saçak olurum sanırım, ıslandığında, üzüldüğünde, hayatın dışında kaldığında sana.

    hangi durumlarda ceza alındığını ablanla konuşursun. *

    acele etme yeter ki kızım, korkuttun bizi geçenlerde, daha tam gelişmemiş ciğerlerin mesela. az daha dayan içimin ışığı, az daha.

    seni çok seviyorum, ömrün boyunca yapacağım tüm hatalarım için, daha doğmamışken, beni bağışla.
    sevgimle, hep
    baban.
  • kızım, annesinin güzeli, daha dün anneannen ile telefonda konuşurken "tamam oğlun da olsun ama mutlaka bir kızın olsun" dedi bana. anne sözü dinlenir. bir gün sen bu satırlar oku ki, ben annemin sözünü dinlemiş olabileyim..
  • ekşi'ye çok güveniyorsun dostum. bugün var, yarın yok.
  • ilk maaşınla dört karton sigara, bir kalıp ezine peyniri, iki buçuk kilo da çavuş üzümü alıver kızım.

    seni çok seviyorum kazım. iyi ki varsın.
  • seni adam gibi büyütebileyim diye okuyorum kıymetini bil şekerim akıllı ol uslu oladam ol canım
  • yazarların huyunu suyunu bilmediği, dolayısıyla tanımadığı, var olmamış, meyvede olan bir vitamin için yazdıkları mektuplardır.
  • merhaba kızım,

    sana büyük bir iyilik yapıyorum, hiç var olmayacaksın.
  • çok uzun bir yol var önümüzde kızım; bunu sana yazarken ben aslında bir çocuğum. ve benim bir yanım hep çocuk kalacak, eksik kalacak. çok dua et birtanem senin içindeki çocuğn eksiği kalmasın, babana aşık olan iki kadın olalım. abin olursa da güzl kızım sana söz seni incitmesine, sana en ufak bir baskıya izin vermeyeceğim. sevgimi gösteremem ben ama seni çok seviyorum günseli+m.
hesabın var mı? giriş yap