• beynin sağ lobu ile sol lobunun milisaniyeden daha küçük bir zaman farkı ile çalışması, bir taraf diğer taraftan önce algıladığı için, geç algılayan taraf bu olayı daha önce yaşamış gibi olur. sinir aksonlarındaki minik bir sapmadan kaynaklanır.
  • içinde yaşadığımız sistemin simülasyon olduğunu ya da zamanın dairesel* olduğunu düşünmek kadar akıllıca, simülasyonun yalnızca bize gizli işaretler vereceğini düşünecek kadar iyimser ve bencilce, gerçek'ten ayırt edilememe iddiasında ve başarısında olan simülasyonda işleyişsel hata bırakılacağını veya işleyişsel hata olarak sadece dejavunun olabileceğini düşünecek kadar ahmakça, "ama bu daha önce oldu eminim" diyecek kadar da insancadır.

    beynin lobları arasındaki milisaniyelik gecikme diyip kestirip atılacak kadar vurdumduymazca değil. yaşadığımız ve yaşayacağımız her bir anın, her an yaşanıyor olduğuna ve bizim bunlar arasında sadece oynatılan filmin fotoğraf karelerinde gibi ileri doğru yolculuk ettiğimize inandıracak kadar paranoyakça bir insanlık hali.
  • zihin aynen bir bilgisayar gibi çalışır, her bilgiye bir tarih atar, created modified gibi. bazen bu ilişki aşırı şartlar sebebiyle(stress,alkol,radyasyon) hatta sebepsiz yere bozulur , o an gördüğünüz bişeye geçmiş bir tarih etiketi yapıştırır beyin. kısaca yer zaman ilşkisinin bozulması sonucu oluşur, bir arızadır,iyi bişey diildir yani.
  • bir anı birden çok kez yaşamış olma hissi

    bir anı birden çok kez yaşamış olma hissi
  • arada bi beyin yorgunluk veya baska sebeplerden oole bi duruma gelir ki, bir goruntu, ses, veya bunun gibi iceri giren herhangi bisey giris (oorenilme) ani sirasinda farkedilmez, beyin onu bi anda icerde buluverir. bu da hatirlama gibi bi histir, cunku ne zamandan beri o ani'nin orda oldugu bilinmez.
  • bu nick'li bir insana -genelde bayan- "sanki sizinle daha once konu$mu$tuk eki eki" denir .
  • şaşırtıcı karşılaşma

    "çok eskiden yaşadım bu anı ben"
    dersiniz şaşkınlık içinde.
    ilk girdiğiniz bir ev, bir merdiven,
    birden güneş vuran pencere,

    ve tam sırasında tiren düdüğü...
    işte böyle gelmişti siz dünyada
    değilken bir gün öğle üstü
    bu renklerle bu sesler bir araya.

    yaşamak anımsamak mıdır yoksa?
    sanmam, biz de bir sestik belki
    birileri için yıllar önceki
    şaşırtıcı karşılaşmada.

    melih cevdet anday
  • deja vunun bilişsel psikolojideki açıklaması şöyledir; uyaranı bilişsel sisteme ileten iki yol vardır, bunlardan biri kısa yol acil anlarda kullanılır, kaç ya da saldır yönergesini hızlandırmak için, diğeri ise normal durumlarda kullanılan uzun yoldur, bellek gibi değerlendirme ölçütlerini içerir. bazen aslında öyle olmayan uyaranlar bile tehlikeli algılanıp kısa yoldan iletilir ancak bir kaç milisaniye farkla uzun yol da işler ve birey kısa yoldan gelen uyaranı ikinci kez uzun yolla alır. böylece daha önce bu uyaranla karşılaştığını zanneder.
  • matrix te sinematografiye yansitilamayacagini gordugumuz olgu
  • bir düşünceye göre, tam olman gereken anda olduğunun bir kanıtı olan durum. yani şöyle ki, her ne yaşarsan yaşa, farklı seçimler sonucu hayat seni nereye götürürse götürsün, yaşayacağın o milyarlarca ihtimaller ve yol ayrımları silsilesi sonucu, (tüm seçimlerin ortak sonucu olarak) demek ki mutlak suretle o anı yaşaman gerekiyormuş gibi bir şey.
hesabın var mı? giriş yap