• ahmet kaya tarafindan agladikca adiyla seslendirilmis sarki. alpay'in albumunde ara dinkjian'in adi gecmesine ragmen kaya'ninkinde goz gore gore soz muzik ahmet kaya yazdigi icin (e oha artik!) bayagi hakli bir nefret toplamisti kendileri.
  • vaktiyle milenyuma bir kala antalya kemerde vakit mütehayyil akşam üstüyken ben ve bir kaç arkadaşım dağ manzaralı bir kır gazinosunda lak lak edip içerken aklı evvelin birinin çok güzel kaset yaptım takayım da dinleyin diyip dinlediğimiz ve bu suretle bu şarkının karşıma çıkması ile beni bed triplere sokan şarkıdır.

    bir yerde deniz var bir yerde dağ var. sırtımı geriye dönüyorum dağ karşımda sırtımı başka yere çeviriyorum karşımda deniz. fondan bu şarkı geliyor ben ve bütün bunlarla berbaer kadehi şiseyi kırmıyorum sadece şarkıyı dinliyorum.

    sözleri dinlerken sanki ruhum bedenimden çıkıyor ve ruhumu bir el alıyor sıktıkça sıkıyor bir top haline getiriyor bir bakıyorum deniz kafamı çeviriyorum karşımda dağ. tezatların birliği bu olsa gerek. üzerine de cem karaca'nın nöbetçinin türküsü binince tam oluyor.

    çok uzun zaman geçti üstünden zamanlar değişti suretler değişti. hayat bu dedik geçtik gittik ama o an hiç bir zaman zihnimden silinmeyecek.

    baba hayat bu mu? niçin her merhaba bir elveda oluyor, niçin neden geceler uzun gündüz yok? niçin gelecek ışıltılı vaadiyken mazinin kelekliğini arar olduk ve niçin rahmet kefene çalana diyoruz?

    yaşamak ilerlemek değil galiba yaşamak duraklamak ve geriye gitmek galiba ve nihayetinde the end yazısının çıkması. oysa hayatın bir başı ve sonu olduğunu düşünmek ne büyük küstahlıktır. ama düşünmesen bile hakikat bu, katlanmak gerek - ne yazık ki-

    vel hasıl-ı kelam, elbette hüzündür en çok yakışan bize, elbette yaşadım diyebilene.
  • alpay'ın, "dinleyenlerin hayatı sikilsin aq!" diyerek seslendirdiği bir şarkıdır bu.
    dinlerken de tıpkı alpay'ın kendisi gibi j&b'den ufak yudumlar alınmalıdır.
    içki gırtlağınızı, şarkı ciğerinizi yakmalıdır.

    bunlar olmazsa şarkı yerini bulmaz.
    alpay üzülür.
  • unutulmaya yüz tutmakta olan ama bunu asla haketmeyen, alpay ve onun muhteşem yorumuyla hüzünlü anlarda dinleneceği zaman bünyede hasar bırakma olasılığı yüksek olan doksanlı yılların en güzel parçalarından biri.
  • alpay soylerdi bir donem. hisli $arki.
    daglarin arkasinda yar,
    onundeyse ayrilik var... gibisinden.
  • tek kelime ile süper bir parça. hüzünlü zamanların vazgeçilmez parçası, ayrıca alpay çok iyi bir yorum katmış.
    ....2 kadeh koydum masaya,
    biri senin için, biri benim,
    bir ondan içiyorum, bir bundan.....

    en vurucu yeri ise:
    ....seninle gelen tüm acılara
    buyrun hoşgeldiniz diyorum....
  • dinlendiğinde insanın içine inceden bir sızı veren alpay şarkısı

    dağların arkasında yar
    önündeyse ayrılıklar
    umudum yok
    dermanım yok
    ardımda bir bekleyenim yok
    geceler uzun
    gündüzüm yok
    ardımdan bir ağlayanım yok

    dağlar...
    adım adım yaklaşıyor ayrılıklar
    adım adım uzaklaşıyor ah yar

    sensiz içiyorum bu akşam ah
    sensiz içiyorum
    iki kadeh koydum masama
    biri senin için biri benim için
    bir ondan bir bundan içiyorum
    seni çok seviyorum

    resmine her baktığımda
    sevdiğim ah içim acıyor
    varsın acısın içim
    ben seni çok seviyorum
    seninle gelen tüm acılara
    buyrun hoşgeldiniz diyorum

    dağların arkasında yar
    önündeyse ayrılıklar
    umudum yok
    dermanım yok
    ardımda bir bekleyenim yok
    geceler uzun
    gündüzüm yok
    ardımdan bir ağlayanım yok
  • milenyuma birkaç ay kala, kuş uçmaz kervan geçmez bir koydan yükselmekteydi bu kıymetli şarkı..

    tozun, toprağın arasından; aylar boyunca..
  • sensiz iciyorum bu aksam, iki kadeh koydum masama, bir ondan iciyorum, bir bundan iciyorum. seni cok seviyorum. seni cok seviyorum satirlarinda gozyaslarinizin sel olup aktigi, cok can acitan sarki, cok.
  • "-onunde yarma bir goren bir duyan olur!" anlaminda saklanma gizlenme sozu.
hesabın var mı? giriş yap