• filmdeki cehennem tasvirini gordukten sonra insanın birkaç rekat namaz kılası geliyor*.
  • bir süredir sessiz sedasız gözlemliyorum ve artık kesin bir kanıya vardım ki o da şudur.
    ekşi sözlükte çoğunluğun yaptığı film yorumları gittikçe güvenilmez oluyor.

    öyle bir hava varki yorumlarda, her film kötü, her film rezalet, bir aman sendecilik, bir gereksiz el kol hareketleri almış başını gidiyor.

    herneyse.
    film gayet keyifle izlenecek, zamanın nasıl geçtiği anlaşılmayacak.
    zaten oscar alsın, kült olsun diye yapıldığı iddia edilmeyen bir yapım. bu açıdan kendi içinde değerlendirmek gerek çoğu filmi. amacına ulaşmış, başarılı. e tamam o zaman.

    oscar almayan, fantastik ötesi güzel olmayan, fevkalbeşer oyunculuk içermeyen her filme bu kadar ağır eleştiri yapılırmı. her film mükkkkkkemmel mi olmalı. siyahla beyazın arasındaki skala olmasın mı film yorumları için.

    o zaman zaten elimizde bir avuç film kalır beğenilip izlenilecek.

    onlarıda bari sayın yorumcular değerlendirsin, söylesin bize, aha bu harikulade, aha bu film sinema klasikleri arasına girecek bunu izle diye de bizde mükemmel olmayan filmlerle zaman kaybetmeyelim. o film kötü, bu film boktan öeeh be.
  • buna cakma supernatural diyenlerin ne oldugunu bilmediklerine emin oldugum cizgi roman. supernatural'deki melek olan eleman, constantine'in cakmasidir guzel kardeslerim.
  • film uyarlamasını çok severim. öyle ki, uzun zaman odamda, zamanında bulunduğum ilçedeki küçük sinemanın sahibinin kızını tanıdığım için ondan isteyerek, şu versiyonun türkçe halinin: http://izleyiciler.com/…ads/2014/09/constantine.jpg posterini asmışlığım vardır.

    filmde geçen alt metinleri araştırıp trivial ilgi duymuşluğum vardır. (filmin başında şeytan çıkartılan kızın "papatayin natin sila" cümlesinin filipin dilinde "hepsini öldüreceğiz" anlamına geldiğini, constantine'in kollarındaki dövmenin "red king of alchemy"nin sembolü olduğunu, constantine'in kanatlı şeytanları kovalamak için yaktığı kumaş parçasının "musa'nın tüniği'nden bir parça" olduğunu filan bilirim.)

    ancak constantine'in filminin çizgi roman ile neredeyse constantine'in kanser olması haricinde hiçbir bağının olmadığı gibi bir gerçek inkar edilemez.

    --- hafif spoiler ---

    mesela filmde constantine satan'a "lu" diye hitap eder, gabriel ise doğrudan "lucifer" der ancak çizgi roman dünyasında lucifer ile satan yani "first of the fallen" farklıdır. lucifer binlerce yıl krallığını yaptığı cehennemi first of the fallen, second of the fallen ve third of the fallen'ın kontrolüne bırakmış ve gitmiştir. lucifer'ın kendisi ise fourth of the fallen'dır. ileride dizide adını sıkça duyacağımız nergal ise second of the fallen'dır.

    --- spoiler ---

    yani sözün kısası constantine'in filminin dünyası ile çizgi roman evreninin neredeyse alakası yoktur.

    bu dizi ise çizgi romana inanılmaz sadık kalmış durumda. çizgi romanlara biraz aşina birinin helmet of the fate'i ya da zatanna göndermelerini kaçırması mümkün değil. ayrıca zed karakterinin de doğrudan çizgi roman'dan geldiğini ve constantine'e sırf dizi için yaratılan liv karakterinden çok daha iyi bir sidekick olacağını hatırlatmakta fayda var. şu ana kadar bir tek chas karakteri çizgi romandan amerikan olmasıyla biraz uzaklaşmış durumda ancak onun da hali ve tavırları çizgi romandaki chas'e, filmdeki boşboğaz chas'den bariz bir şekilde daha yakın.

    nihayet constantine'e gelecek olursak. kusura bakmayın ama constantine dediğin keanu reeves'in constantine'i gibi "ciddi, soğuk, ruhsuz" olur diyen adamın şu dizi hakkında yorum yapması bile büyük günah. (aslında rezillik diyecektim de, kırıcı olmasın diye günah diyorum.) filmde, çizgi roman ile alakası olmayan bir constantine mevcutken, dizideki constantine çizgi romana oldukça yakın. zira çizgi romandaki constantine geveze, ukala, konuşkan, ağzı bozuk ve hatta gayet duygusal bir adamdır. sever, ayrılır, aylarca sokaklarda yaşar; sürekli içer, sürekli dağıtır; yavşağın da önde gidenidir. ha bu onun karizmatik olduğu gerçeğini değiştirmez ancak beyaz perde'den ya da siyah kutudan bir karşılık arıyorsanız, gregory house'a benzetebilirsiniz.

    esprili, neşeli, konuşkan, güler yüzlü ve şakalar yapan bir batman neyse; soğuk, ciddi, sessiz bir spider-man ya da iron man neyse; aklı başında ve mantıklı bir wolverine neyse; filmdeki constantine de odur. yani gayet alakasızdır.

    -

    diziye dönersek: ben ilk üç bölüm itibariyle -ki ilk bölümler genelde haftanın olayı, haftanın aksiyonu şeklinde geçer ve karakterler tanıtılır, asıl hikayeye ufak tefek atıflarda bulunulur falan filan- tatmin oldum. constantine alışması zor bir oyuncu tarafından oynanıyor ama oyuncunun kendisi role alıştıkça -ki 3. bölüm itibariyle performansının arttığını görüyoruz- daha iyi olacaktır. prodüksiyon konusunda da bariz bir bütçe sıkıntısı yaşadıkları aşikar. tahmin ediyorum dizi tutulursa, umarım tutar, bütçesi de artacak ve prodüksiyon kalitesi yükselecektir. bir de çizgi romandaki hikayelere giriş yapmaya başlarlarsa, iyice lezzeti artar.

    şans verilmesi gereken bir dizi bu açıdan.

    -

    not: buna supernatural çakması diyen birisi olursa ağzına bir tane vurun ve supernatural'in constantine çakması olduğunu anlatın. hatta şahane karakter castiel'in trençkot-takım elbise kıyafetinin john constantine'den esinlenildiğini söyleyin. daha birçok esinlenmeyle birlikte. (önemli not: supernatural dizisini de seviyorum.)

    http://uk.eonline.com/…nstantine-s-john-constantine
  • -i am bond. james bond. 007
    -i am constantine. john constantine. asshole.
  • muhteşem olmasa bile izlerken zaman kaybı hissi yaratmayan güzel bi film.

    --- spoiler ---
    constantine'in içtiği son sigarayı kendi kanında söndürüşüne hasta oldum, belirtmeden geçemeyeceğim
    --- spoiler ---
  • hic de vasat otesi olmayan, cok cok basarili bir cizgi roman uyarlamasi. son zamanlarin en karizmatik karakteri john constantine ve bir o kadar etkileyici diger karakterler ile sinema koltuguna beni civilemistir(ozellikle papa midnite). francis lawrence'in klip yonetmeni olmasinin filme cok katki sagladigini dusunuyorum zira, birkac sahne gerektiren hikaye parcalarini tek planda anlatmayi basarabilmistir. keanu reeves ise bu tip filmlerin kult oyuncusu olma yolunda hizla ilerlemektedir, muthis bir performans ortaya cikarmistir.

    beklentilerimi ziyadesiyle tatmin eden, ikinicisini hararetle bekledigim filmdir constantine.
  • süper bir film. sigara ile ilgili uyarılar süper, akciğerlerinin görüntüsü gerçekten çok kötüydü. sinemadan çıkarken, "iğrenç bir film","ay hiçbir şey anlamadım" diyen molozgillerle karşılaşmama rağmen, film çok etkileyici ve fantastik.

    --- spoiler ---
    ne öğrendiğimize gelince:
    1.sigara içmek sağlığa zararlıdır
    2.intihar etmek kesinlikle cehennem sebebidir.
    3.cehennem çok kötü bir yerdir.
    4.lucifer çok sempatiktir.
    5.gabriel her zaman iyi olmayabilir.
    6.esasoglan ve esaskız mutlaka öpüşecek diye bir kaide yoktur.
    7.tanrının her kulu için planları vardır.
    --- spoiler ---
  • sigara karşıtı olmayan film. hatta sigara hiç bu filmdeki kadar karizmatik içilmemiştir, bas bas bağırıyor için diye resmen.

    imza: sigara içmeyen biri.

    bir de john constantine* midnite'ın barına girdikten sonra passive çalması: dead as dead can be...
  • bizansın ilk ve son imparatorlarının ismi.
    kehanette son imparatorun adının da constantine olacağının söylenmesi yüzünden (madem o kadar batıl inançlılarmış, constantine koymasalarmış veledin adını, hıyarlar) şehir kuşatıydığında çok karamsar 1 ortam oluşmuş istanbulda.
    constantine kuşatmanın son günü savaşırken imparatorluk giysilerini çıkarmış ve çizmelerinin üzerindeki altın kakmalar dışında kimliğini belirten hiç1 şey olmadığından türkler şehre girdiğinde karambol altında ezilerek ölmüştür.
    ama cesedi asla bulunamamıştır.

    1 söylenti fatihin onun kafasını ilk başta ayasofyada sallandırıp sonra bütün önemli islam ülkelerine gönderdiğini söyler ama yanlıştır.

    (bkz: istanbulun fethi)
    (bkz: konstantiniye düştü)
hesabın var mı? giriş yap