• bütün dünyanın bir kaç saat içinde anasını ağlatabilecek askeri güce sahip olmalarına rağmen, bir gordon freeman'a yenilmiş canlı türüdür. daha doğrusu bize aktarıla o şekildedir fakat işin aslı farklıdır. hepimizden daha gelişmiş bir teknolojiye sahip olan combine ırkı gordon freeman'ın aslında hulki cevizoğlu'ndan başkası olmadığını anlamışlardır. e oyundaki sömürme politikalarından da anlaşıldığı üzere faşizan bir ırk olan combinelar hulki abimizden it gibi korkmuşlardır. zira hulki abi sakallarını sürtmekle tehdit etmiştir arkadaşları.
  • güvercinleri çoğu kişi barışın ve sevginin sembolü yada yiyip içip sıçmaktan başka hiç bir şey yapmayan tam anlamıyla kuş beyinli aptal bir hayvan olarak görür.
    combine'ın güvercinleri bu kadar çok sevmesinin ana sebebi bu hayvan türünün hem xen istilası hem de 7 saat savaşından hiç olumsuz etkilenmemiş olmasıdır. o kadar insan ve hayvan ölürken onlar hiç bir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmiştir. combine'da onların bu uyum sağlama yeteneğine hayran olmuştur. insanları ve hayvanları kısırlaştıran bastırma alanı uygulaması bile onları etkilememiştir. yine yumurtlamaya devam etmiştir. çünkü güvercinler her türlü değişikliğe ve yeni şartlara uyum sağlıyor.
    yuva olarak genel olarak apartman tepelerini seçmelerindeki neden ise aşağıdan gelecek olan düşmanları görebilme dürtüleridir. bu yüzden citadel'in tepesi bile güvercin yuvaları ile doludur. güvercin kanatlarıyla uçabildiği her yere yuva yapabilir.
    güvercinlerde kafatası ile beyin arasında bulunan ferromanyetik bazı tanecikler, yerin manyetik alanına karşı duyarlı birimler haline gelmişlerdir. güvercinler bu sistem sayesinde yerin manyetik alanındaki değişimleri hissedebilmektedirler. bu sistem güvercinlerin çok uzaklardan uçurulduklarında bile yönlerini kolaylıkla bulabilmelerine yardımcı olmaktadır. omurilik omurga kanalının son ucuna kadar uzanır. omurilikten ayrılan sinir sistemi, bütün organlara ve kaslara kadar dağılır. https://tr.wikipedia.org/wiki/güvercin
    güvercin, kediden/köpekten bile daha çok evcilleşmiş, tamamen insanların verdiği yemler sayesinde hayatta kalabilen, yarı aç - yarı tok bir halde yaşayan, bir canlıdır. bu yüzden ağaçlara konmaz ve ağaç yerine insanların yaptığı evlerin çatısında ya da balkona yuva yapar. hızlı uçması için gözlerinin sağladığı veriyi, insandan üç kat daha hızlı işlemek zorundadır. eğer bir güvercine bir film izletirsek, saniyede yirmi dört kare, ona yavaş çekimdeki bir slayt gösterisi gibi gelir. güvercinlere zaman bize göre daha hızlı akar. bu da zamanın göreceli olduğunun bir kanıtıdır. güvercinin beyninde hareketli bir görüntü imgesi oluşturabilmek için saniyede en azından yetmiş beş kare gerekir. işte bu yüzden güvercinler kendilerine doğru gelen arabalardan kaçmak için son ana kadar bekliyor gibi görünür. arabanın hareketi onlara çok daha yavaş gelir. tesla'da hayatı boyunca güvercinlere ilgi ve hayranlık duymuştur.

    güvercin kelimesinin kökeni eski türkçe'deki gök-er-cin yada kögerçin'den gelir. anlamı mavileşmek, göğermek demektir. günümüzdeki popüler anlamındaki barışın çağrıştırmasından çok (göğ/gök/kök) kökü, gökyüzü. mavi renk, yükseklik, sonsuzluk, güzellik, genişlik, enginlik gibi anlamlar içerir. tanrısallık ifade eder ve üstünlüğü, üstünleşmeyi, evrimleşmeyi sembolize eder. yani combine'ın tüm amaçlarını ve görüşünü tek başına uygulayabiliyor.
    yani kısaca combine'ın güvercinlere duyduğu ilginin sebebi güvercinin dünyadaki en zeki ve hayatta kalma uzmanı olan canlılardan birisi olmasından kaynaklanır.

    bir de caretta caretta kaplumbağalarına bakalım. geçenlerde bir belgeselde görmüştüm. carettalar yumurtadan çıkınca normalde direkt ve şaşmadan denize yönelmesi gerekiyormuş. ancak insan medeniyeti ve ampülün icadıyla geceleri sokakları aydınlatan ışıklar, deniz kaplumbağalarının dikkatini çekiyor ve kafalarını karıştırıyormuş. bu yüzden yumurtadan çıkan kaplumbağalar deniz yerine şehire yöneliyormuş. bu yüzden asvalt yollarda arabalar tarafından eziliyor yada kanalizasyon mazgallarına düşüp ölüyormuş. bunu engellemek için yumurtlama döneminde bazı yerlerde ışıkları kapatma kararı alıyorlardı. bu tür bu yüzden nesli tükenme tehlikeyle yüzyüze hale geldi. edison ampülü icat etmesiyle tüm su kaplumbağalarını dolaylı olarak katletmiştir. primitivistler bu olayı medeniyeti ve teknolojiyi kötülemek için sürekli dile getirirler.
    peki neden carettalar da güvercinler gibi uyum sağlamak yerine ölüyorlar. çünkü evrim uyum sağlamaktır. uyum sağlayamayan herkesin ve her şeyin sonu yok olmaktır. burada kimse suçlu değil. ya şartlara uyum sağlarsın yada ölürsün. doğal seçilim artık carettaları dünyada istemiyor. doğa bile karettaları istemezken doğaseverlerin ne haddine? çünkü doğaseverlerin, doğanın işleyişi hakkında bilgisi tamamen sıfırdır. onlar doğaya hep romantik duygularıyla bakarlar. üzücü, trajik ama acımasız gerçek bu.
  • cengiz han'ın orduları bunların yanında melek kalır. ne olur beni esir olarak alın diye ağlaya ağlaya yalvarırsınız o denli korkunç bir ırktır combine.
  • bulduğu gezegenleri bünyesine savaşarak veya esir ederek bünyesine katan, multiversal imparatorluk.

    --- spoiler ---

    muhtemelen dünya'yı kendi beceremedikleri -aynı evrende farklı noktalara ışınlama yapabilen - portalın sırrını çözebilmek için işgal ediyorlar. combine'ın portalları evrenlerarası çünkü.

    --- spoiler ---
  • şahsi teorime göre combine ile gman'in arkasında bulunan güçler (her kim iseler) rekabet/savaş halindedir.
  • half-life'ın yazarı marc laidlaw'un yazdığı gayrı resmi sona göre; combine, gordon freeman ve direniş tarafından asla alt edilemeyecek kadar büyük bir güce sahiptir. evrensel çapta bakınca, combine'a karşı dünyada kazanılan zaferler hiçbir şey ifade etmemektedir. gordon freeman bu acı gerçeği, combine tarafından etrafına dyson küresi kurulmuş bir yıldız gördüğünde anlamıştır. fakat bu kadar gelişmiş bir imparatorluğun, dünya gibi kıyasla uzayın ilk çağını yeni aşmış ufak bir gezegende böylesine çuvallaması -üstelik bütün dünya ordularını 7 saat içinde tarumar ettikleri halde- nedendir, insan iradesinin gücü mü anlatılmak istenmiştir, orayı bilemeyeceğim.
  • ing. bicerdover
  • half life 2'deki the combine bir ırk değil, intergalaktik bir birliktir, ismine combine yerine unity de denebilirdi, muhtemelen combine sözcüğü daha cool olduğu için onu seçtiler. combine askerleri ise birliğe ait güçlerden biridir. combine içindeki şu ana kadar bilinen en üst yetkililer ise shu'ulathoi denilen advisorlar oluyor.

    combine diye bir ırk yok yani, g*tümüzden ırk uydurmayalım.
  • youtube ta haklarında bir çok video yapılmış karma ırk. half life evrenini dinlemek bile başlı başına çok zevkli.
hesabın var mı? giriş yap