• çoğunlukla amerikan dizilerinde**** görülen, bir sezonun bitimine iki bölümlük bir episode'un ilk bölümünü koyarak en heyecanlı yerde "çota" şeklinde kesip "hadi altı ay bekleyin." denmesi olayıdır.

    diziyi sürekli takip edenleri çıldırtan bir durumdur.

    özellikle south park'ın ilk sezonunu bitiminde eric cartman'ın babasının kimliği açıklanacakken bu uygulama denenir. sp fanları delirmekte meraktan kendinden geçmektedir. şansa ikinci sezonun ilk günü 1 nisana denk gelir. south park kaldığı yerden devam eder...
    - and cartman's fatrher... will be announced next week april fools! zoooort*
    bu monologun ardından south park'ın gelmiş geçmiş en saçma bölümü olan terrence and phillip in asses of fire yayınlanır. gerçcek sp fanları bu bölüm ile kendidnden geçerken, meraktan delirmekte olan normal tv izleyicileri comedy central'ın telefonlarının ebesini üzmüştür.
  • edebiyatta, sinemada, tvde kısacası kurgusal yaratıların hepsinde merak uyandırmak için kullanılan bir unsur. türkçesine arkası yarın diyebilirsiniz ama ben havada bırakmak deyimini tercih ediyorum. zira bu terimin babası thomas hardy'dir. kendisinin yayınladığı a pair of blue eyes isimli serinin bir bölümü henry knight isimli karakter uçurumdan düşmek üzereyken biter. adam bildiğin uçurumun kenarına zar zor tutunmuş ve havada asılı durmaktadır. işte cliffhanger deyimi buradan gelir. hayranların meraktan kafayı yemesine ve kendilerini uçurumdan atma noktasına gelmesine sebep olduğu da söylenebilir tabii.
  • anlatiyi ana karakterleri (ara: *gonist) sonraki "bolumde" cozulmek uzere zor durumda birakarak (ne diyeyim bilemedim artik) bitirme $ekli. gunumuzde genelde dizi filmlerde rastlanir.
  • renny harlin tarafından yönetilmiş slyvester stallone, john lithgow ve michael rooker'ın oynadığı bi dağlarda macera filmidir; teması özet olarak "sly dağlarda gezer." betimlenebilir.

    sly ve ahbapları sırıtık suratlarla full eğlence dağcılık aktivitelerinde bulunurlarken birden kemer gevşer, tıngır mıngır derken arkadaş sevgilisi ipe asılı kalır. sly hemen kaslarını mümkün mertebe sergileme şansı veren daracık ve mini kıyafetleriyle ip üstünde örümcek misali yardıma koşar. lâkin gücü yetemez, eldiven kızın elinden kayar ve arkadaş sevgilisi düşüp parça pinçik olar. bu olaydan sonra iki cevval arkadaşın üzerine husumet girer, sly bu dağ tepe muhabbetinden elini ayağını çekip kendini telsizde arkadaş aramaya verir.

    günlerden bir gün telsizde bi kanal yakalar, ortalıkta hacılanan bir para dawası dönmektedir. aynı zamanda iki genç de dağda kaybolmuştur. slyoğlan onları kurtarmak amacıyla yeniden dağlara dönende bu para muabbetine dahil olur. bir de bakar ki husumet içinde olduğu arkadaşı da mevzuun içindedir. sly bir müddet rambo 1 sekansları kovalasa da sonunda küstüğü arkadaşıyla güç birleştirmek zorunda kalır.

    film ünlü dublör simon crane'in bir sahne için bir milyon dolar alması ve totalde harcanan dublör ücretleri dolayısıyla tarihe geçmiştir. hatta öyle ki mesela mağara sahnesinde tüm mağara hazırlanmış, içeriye yarasalar doldurulmuş fakat bu sly'nan öbür kız son dakikada "ya biz korkuyoruz yarasadan" deyip kenara pısmışlar bu ufacık sahne bile özel efekt/dublör marifetiyle kotarılmıştır.

    açıkçası boktandır ama fena bi film değildir. renny harlin güzel manzaralar ve hızlı tempoyla filmi bayağı toplamıştır. etrafta yiyecek içecek çok şey varsa eğlenceyle halledilir, geyikli olur.
  • gazete ya da dergilerde düzenli olarak yayımlanan bant karikatür ve çizgiromanlarda ilk kez 1930'lu yıllarda kullanılmaya başlanmış bir merak uyandırma tekniği... son karede silahlı bir gölge kahramanımıza arkadan yaklaşır ve "devam edecek" yazısını okuruz... bu işin babalarından milton caniff, "i am a glorified newsboy, selling papers by producing cliff-hangers" buyurmuştur mesela...
  • gelmis gecmis en muthis ornegi kanimca lost 3. sezon finalidir. zira aylardir agzimiza siciyor...
  • ing. (ve kısaca) arkası yarın.
  • zamaninda hincal uluc'un cannes gibi bir yerde, 5 bin dolar vererek galasinda izledigi film, bir hayir kurumunun gecesi miymis neymis, arkadas da duyarli ya, dinc bilgin'in parasiyla yardim yapmis, film izlemis, koseye malzeme cikmis... hayir, degse bari... rocky olsa bari, hic degilse.
  • bu film, "filmde hiç dublör kullanmadık stallone gerçekten dağlara tırmandı, ölüm tehlikesi atlattı" falan gibisinden gaz haberlerle gösterime girmişti ve o sene(1993) abd'de en çok izlenen 8. film olmayı başarmıştı. ancak daha sonra ortaya çıkmıştı ki, sylvester stallone' nin yükseklik korkusu vardı ve oynadığı tırmanma sahnelerinin hepsi stüdyo da çekilmişti.gerçek dağa tırmanış sahnelerinde oynayan ve profesyonel bir dağcı olan dublörüyse, bu film için o güne kadar bir dublöre ödenen en yüksek ücreti almıştı
  • call of duty modern warfare 2 de, kaptan mactaviş ile torunu roachın kazakistandaki bir rus üssünü bastığı, buzlu dağlara tırmandığı bölümün ismi.
hesabın var mı? giriş yap