cereyan

• 1.akma, aki$
  2.akim (hava cereyani, elektrik cereyani)
  3.hava akimi (cereyanda kalmak, cereyanda oturmak)
  4.elektrik akimi (cerayana tutulmak, cereyan carpmak)
  5.bir olayin, durumun, i$in olu$, aki$, geli$me bicimi (aramizda kucuk bir tarti$ma cereyan etti; olay, belirsiz bir yerde, belirsiz bir tarihte cereyan eder)
  6.benzer duygularin, dusuncelerin yonlendirdigi hareket, akim (milliyetcilik cereyani)
  7.dola$im, donme, donu$ (cereyan-i dem=kan dola$imi)
• courant d'air.
  
  (bkz: kurander)
• senaryosunu mert dikmen'in yazdığı ve yönettiği, başrollerinde ise salih bademci, murat yatman ve pınar bibin' in oynadığı gerçek bir olaydan esinlenerek senaryolaştırılmış türk psikolojik-gerilim filmi. abuk sabuk filmler yerine ilginç senaryosu için izlenebilir.
• her psikoloji öğrencisine gerekirse cebren izletilmesi gereken bir film. haddini bilmeyi öğrensin bebeler. öyle kafasına göre terapi yapmaması gerektiğini, hele sanal terapi denen saçmalığa bulaşmaması gerektiğini, danışana hasta dememeyi, psikoloji etiğini kafaya vura vura öğretebilecek bir film olmuş. bir hocam vardı. daha birinci sınıftan itibaren "siz sarmaşık bile yetiştiremezsiniz. biliyorsunuz, sarmaşık kendi kendine büyür. ama siz onu bile beceremezsiniz. haddinizi her daim bileceksiniz. hep okuyacaksınız, hep öğreneceksiniz. bildiğinizi bile okuyacaksınız. sarmaşığı anca o zaman büyütmeye başlayacaksınız" diye diye haddimizi bildirerek mezun etti adam bizi. iyi ki de yapmış. terapi öyle her kafasına esenin yapabileceği bir şey değil. lisanstan sonra uzun ve ağır eğitimler gerekiyor. o da yetmiyor supervizyon gerekiyor. yani "had" gerektiriyor.
  
  neyse mesleki söylemlerimi bir kenara bırakıp filmden bahsedeyim biraz da.
  
  --- spoiler ---
  
  daha en başından falso var. karşısında "hasta" bir adam var. bakın danışan demiyorum. adam bariz hasta. birincisi, hasta diyebileceğimiz derecede ağır bir vakaya psikolog bakamaz. kaldı ki zaten en başından hata olan web terapi kullanıyor. bu kişiler, gerçeklikle bağı kopmuş kişilerdir ve psikiyatrın yetki alanındadır. terapist, terapisini yapar ama aynı zamanda da farmakolojik bir tedavi alması gerekebilir.
  
  hadi adamla konuşmaya başladın. adam kafaya dayadı silahı. sen kim olarak herifin evine kadar gidiyorsun? polisi ara, olayı anlat, adresi onlara ver. hadi vermedin, kendin gittin. adamın sağlam olduğunu görünce dönsene evine geri. neden herifin bahçesinde dolanıyorsun? herif seni içeri çağırdığında neden giriyorsun? adam hasta. dese ki "sen benim haneme tecavüz ettin. zorla girdin içeri" dese? şikayet etse? adresimi sana vermedim, sapık mısın takip ettin beni dese? hadi hepsini geçtim. öyle bir manyağın evinde nasıl kalabiliyorsun? hadi kaldın heriften kurtuluşun olmadığını düşünerek, herif uyuyunca kaçsana bir şekilde.
  
  anlaşılan o ki, kız heriften daha manyak.
  
  ayrıca evde travma sonrası stres bozukluğu tanısı koyarken yanlış bilgi veriyor. adamın yakalara karşı takıntısı tssb'den dolayı değil, okb'den (obsesif kompulsif bozukluk) dolayıdır. ayrıca tssb diyebilmesi için travmadan sonra en az 6 ay geçmiş olması lazım. 6 aydan öncekilere akut stres bozukluğu denir. malum kazanın ne zaman olduğuna dair bir zaman verilmedi diye hatırlıyorum. sadece karısı öleli 3 ay olmuş. bir yerde de "kazadan sonra karımı da kaybettim" diyor sadece. 6 ay dolmamış olabilir. velhasıl nereden baksan elinde kalacak bir senaryo.
  
  bu kadar gömdükten sonra sezar'ın hakkını sezar'a vermeye geldi sıra. cavit'i oynayan adam (sanırım murat yatman'dı adı) iyi oynamış. bunalım hallerini, öfke patlamalarını, takıntılarını iyi vermiş. gerdi epeyce beni. kız ise oyunculuğundan çok minnoşluğuyla aklımda kaldı.
  
  --- spoiler ---
  
  yani uzun lafın kısası, senaryoda mantık hataları olsa da yine de iyi iş çıkarılmış. ekibi tebrik ederim.
• kısa filmleriyle bilinen mert dikmen'in 24 şubatta vizyona girecek, aynı adlı kısa filminden uyarlanmış ilk uzun metrajlı filmi. meraklısı için de ilk uzun metrajın yapım sürecini kısa iyidir'e hem yazmış hem de atölyede detaylıca anlatmış.
  
  internet sitesi
  adım adım bir film yapmak : cereyan
  mert dikmen'le kısadan uzuna giden yol atölyesi podcast
  
  edit : ek link
• (bkz: kurander)
  (bkz: esinti)
• turkiye disinda aslinda lafi gecmeyen ve varolmadigina inanilan olay.
• herhangi bir sabah sert bir rüzgarın sesine uyandık
  cam çerçeve yere indi
  duvarlarımız yıkıldı
  sen savrulup gittin
  ben cereyanda kaldım
  en son çatı da çöktü
  peşinden ben de savrulmaya başladım
  yetişemedim.
  
  https://youtu.be/waafrjlzrns?si=ky13nej0f7yb-elx
• akım, akıntı anlamına gelen kelime.
  
  elektrik kelimesinin karşılığı için de kullanılmaktadır.
• (bkz: cereyan etmek), cari, akan, süregiden