• yüksek sadakat grubunun ilk ve efsanevi vokalisti. bu adamın gruptan ayrılmasının fetö kumpası olduğunu düşünüyorum. araştırılmalı. fetö'nün müzik imamının parmağı olduğuna iddiaya girerim.
  • bugün selçuk üniversitesi endüstri mühendisliği'nin seminerine katılan inanılmaz derecede sempatik ve mütevazi sanatçı*. aynı zamanda gazi üniversitesi'nden mezun bir endüstri mühendisi. sağ olsun bugün kendisinden ileride iş hayatında işimize yarayabilecek çok şey dinledik. seminerin sonunda da belki üstümüzden bir kuş geçer, döneceksin diye söz ver, aldırma deli gönlüm ve ceviz ağacı şarkılarını seslendirdi.

    not: sanatçı ibaresine akıllı bkz koymamın sebebi kürsüye çıkmadan önce kendisini "sanatçı" olarak anons eden arkadaşımıza hitaben "sanatçı olmak öyle kolay bir şey değil, umarım öyleyimdir." demesi.

    not 2: biz kendisinden çok memnun kaldık ama menajerinin maddi imkanları gayet kısıtlı olan bir öğrenci topluluğuna* uçak bileti ve tren bileti konularında çıkardığı zorluklardan bahsetmezsek de olmaz. cemil abi eğer burayı görürsen söyleyim, o menajer senin gibi bir adama pek yakışmıyor.
  • $u an beyaz twde... sunucu hatunun adi deniz akkaya miydi neydi, onun ba$arisiz sunuculuguna ragmen kendisini ifade etmeye cali$iyor.

    > ben antalyada sahne aldim
    < hmm. antalyayi sewerim ama bu yaz kizimi ce$meye goturdum:))
    > hmm.

    ...

    bi de belirtmekten gecmek ayip olur: abimizin canli performansi cok iyi be ya.
  • yüksek sadakat'in orjinal keli. harika bir sesi var. çok üzülmüştüm kendisinin yerine çakma geldiğinde. solo albüm yapmış sanırım radyoda şarkısına denk gelip "ben sana değil bana muhtacım" kısmından etkilendim ilk etapta sonra onun olduğunu fark edince sevindim. başarılar diliyorum.

    http://www.youtube.com/watch?v=7rhnghkuef8
  • türkiye'nin belki de en underrated müzisyeni. en azından ses olarak net biçimde öyle.

    kendisi ile ilgili en çarpıcı ve durumu özetleyen yorum çıkardığı albümün sanırsam ilk klip şarkısı olan aşk diye buna derler'in youtube videosunun altında yer almaktadır:

    "sese bak şarkıya bak adaletini sikeyim dünya"

    şarkı aslında şairin seslendiği kadar kötü değil ama bu ses, bu yorum çok daha iyilerini hakediyor.

    yüksek sadakat'le yakaladığı çıkış, hala şarkıları (belki üstümüzden bir kuş geçer, kafile) akıllarda olan o ilk albüm, yüksek sadakat'in kendisi ayrıldıktan sonraki grafiği göz önüne alındığında harcanmakta olan adam olduğu, sağlam birkaç şarkı ve altyapıyla kulaklara damga vurması hiç de zor olmayacak olduğu aşikar olan adamdır bence kendisi.

    tabi ucuz şarkı, ucuz şarkıcı ve ucuz seslerin prim yaptığı ülkemizde "halamın topları olsa" muhabbetinden ileri gitmez bu konu.
  • (bkz: lex luthor)
  • yüksek sadakatin sesine hasta olduğum, kendisini de daha yeni gördüğüm solisti. pek de tatlı bir şeymiş canım..
  • yüksek sadakati çekilir kılanmış. geçen, geç fark ettim de...

    çok güzel sesi var: https://www.youtube.com/watch?v=mkprrgervai
  • o ayrıldıktan sonra yüksek sadakat'i öyle oturup dinlemedim. cemil abi, bak açtım kafile çalıyor şimdi. ha bir de, cemil abinin bende çok ayrı bir yeri var, kimsenin bilmediği zamanlarda, odada öyle bilmediğim bir anlamda yüksek sadakat'ten cemil abinin sesleri yükselirdi, o arkadan söyler sen dalar gidersin.. güzel adamdır vesselam, selam olsun.
  • yüksek sadakat'in eski vokali. şu anda kahve dünyası'nda kiralama departmanında istanbul bölge müdürü'dür kendisi.

    kendisiyle canlı olarak ilk tanışmam, 2007 mayıs ayında, istanbul üniversitesi bahar şenlikleri için avcılar'a, yüksek sadakat ile birlikte konsere gelmesiyle oldu.

    konserin başlamasına daha çok vardı. öğlen saatlerinde yemekhanenin önünde otururken bir anda the show must go on'ın tüyleri diken diken eden klavye girişi okulda yankılanmaya başladı. ses sistemini denemek için cd'den çalıyorlardı sanırım. enstrümanlar denenmeden önce hep cd'den birşeyler çalınıyordu çünkü. şarkının girişinden sonra sözler de katıldı klavyeye. işte o anda müzikal açıdan yaşadığım büyük şoklardan ve şaşkınlıklardan birini yaşadım. şarkı canlı olarak çalınıyordu ve cemil demirbakan da çatır çatır söylüyordu. hemen sahneyi gören en yakın noktaya koşarak gözlerimle o ana şahit olmak istedim ve duyduklarım doğruydu. o kadar güzel söyledi ki, ne sesini freddie mercury'ye benzetmeye çalışıyordu ne de şarkının tiz kısımlarında zorlanıyordu. çok rahat ve kendinden emin bir şekilde söyledi şarkıyı. tamamını çalmadılar ama hayran kalmıştım. daha sonra kuliste grupla birlikte oturduk, içtik, çok iyi ve sıcakkanlı bir insan kendisi. akşam da grupça müthiş bir kalabalık topladılar ve çok eğlendirdiler.

    benim düşünceme göre yüksek sadakat'ten ayrılması çok doğru oldu. birlikte çok güzel şarkılar yaptılar gerçekten ama kendi yaşadığım tecrübelerden yola çıkarak söyleyebilirim ki bir grupta karakterlerin, yaşam tarzlarının ve hayata, geleceğe bakış açılarının uyuşmaması gerçekten büyük sorunlara yol açar. hele bir de türkiye çapında tanınmış ünlü bir grupsa bu, sorunlar katlanarak daha da büyür. önemsizmiş gibi bir kenara atılmaması gereken sorunlardır bunlar. cemil demirbakan'ın da gruptan ayrılması tahminimce bu sebeplerden oldu. şu anda olduğu gibi kendi şarkılarını kendisi yapmaya devam ettiği sürece daha mutlu olduğuna da eminim.sesini bizden esirgemesin.
hesabın var mı? giriş yap