• bir galatasaray macinin sonunda galatasarayin golunu atan ugur tutuneker'e "ugur, sagdan orta geldi vurdun gol oldu, gol nasil oldu?" diye sormus kisidir ve ugur saskin bir ifadeyle "aynen oyle oldu abi" cevabini vermistir.
  • bir genclerbirligi maci sonrasi john leshiba mosheu'ya:
    -evet mo$e cok hizli bir futbolcusun?
    sorusunu sormus, cevap alamamistir.
  • bundan yıllar evvel bir milan - barselona maçında hırvat futbolcu zvonimir boban ı kolundan yakalayıp (hayatında türkiyede futbol oynamamış ve muhtemelen bir türkle bile tanışmamış zavallı adamla yaka paça türkçe röportaj yapmaya çalışan mütecaviz şaşkın; bu hareketini gördükten sonra aklen hasta olduğuna kanaat getirmiş üzülmüştüm; o esnada yanımda olan dayımın tepkisi ise daha kolay yoldan "ulan bu adamda zi.e sürecek akıl yok be" şeklinde olmuş b. karpat olayini o noktada bitirmişti

    mac biter bulent aynen sahaya atlar ve boban ı kolundan yakalar:
    - eveeeaat yanımızda boban var !
    - zdravcijk nema prjcka wraceijk ... ? (harhalde: sen kimsin kardeşim)
    - eeaa evet boban nasıldı maç?
    - nema nema pjcka (bırak ulan kolumu)
    - eeaa boban yorgun sayın seyirciler !
    - da akcienej spolki (adam hasta yahu)
    - söz sende güntekin
  • vakti zamaninda bir mac oncesi trabzonspor kadrosunu okurken on korhan onbir borhan demis cilgin pilot.

    (bkz: kucuk orhan)
    (bkz: buyuk orhan)
  • ''alpay boy ortalaması yüksek bir futbolcumuz'' yorumunu türk futbol dünyasına kazandıran ak saçlı kişilik.
  • bi dönem kendi sorup kendi cevaplıyodu futbolcu olayı kavramadan te$ekkür edip gönderiyodu, öyle kalifiye bi spikerdi.

    -eveeet rızaa bugun cok güzel oynadın sag taraftan ulvi'nin ortasına ayagının iciyle dokunup gol yaptın, nası oldu gol
    -ee hmmhm
    -evet te$ekkürler rıza, top sende sevgili ümit aktan.
  • "evet simdi bizim ve onlarin istiklal marslari calinacak. daha dogrusu bizim istiklal, onlarin milli marsi calinacak" demis ve beni koparmisti bir milli mac oncesinde
  • türkiye'deki futbol muhabirleri, özellikle de 2000'li yıllara kadar, "neler söyleyeceksin", "evet mustafa..." gibi kalıp ve mikrofon uzatılan futbolcuyu kısıtlayan bir söyleme sahip oldu hep. bu kalıpla karşılaşan futbolcular da tornadan çıkmış gibi "iyi oynadık, üç puan aldık, mutluyuz" veya "önümüzdeki maçlara bakacağız" klişelerini geliştirmek zorunda kaldı.

    bülend karpat, bu klasiği yırtmaya, onun dışına taşmaya çalışan nadir muhabirlerden biriydi şüphesiz. lakin yapabildiği yegane şey; muhabir kalıbını aşayım derken, futbolcu kalıbının sahasına girmek, daha açık bir ifadeyle sorduğu soruların cevaplarını da vermek oldu:

    - evet mustafa... iyi oynadınız, üç puan aldınız (mutlusunuzdur da muhakkak); neler söyleyeceksin?
    + !!! (iç ses: bitirdin beni bülend abi)
  • futboldaki geri pas kuralının uygulanmaya başlandığı sezonun ilk maçlarından birinde (inönü'de bir beşiktaş maçı), misafir takımın defans oyuncusunun verdiği geri pasın kaleci tarafından tutulması sonrasında, stadtaki bütün beşiktaşlılarla birlikte "geri pas, geri pas" diye ünleyen kişi.
    ama hakem hiç bir şey olmamış gibi maçı devam ettirince "ama, ama, kasit yok, kasit yok" demiştir.
    oysa verilen geri pas bal gibi de kasıtlı bir biçimde verilmiştir.
    beşiktaşlıları ve karpat'ı yanıltan küçük bir ayrıntı vardır.
    defans oyuncusu pası kafasıyla vermiştir.
    olur böyle şeyler; ilk zamanların acemiliği :)
  • bülend karpat : nedir metin?
    metin tekin : ne nedir abi?!??
    bülend karpat: top diyorum, gol, nasıl oldu?
hesabın var mı? giriş yap