• vahdet-i vücuttan yola çıkıp kendinde tanrının suretini gören hallac-ı mansur'un "ene'l hak" deyişi ile yan yana düşünüldüğünde daha da anlamlı olan, ben yaratılanların hepsiyim anlamına gelen söz öbeği. allah'tan gayri geriye ne kalıyorsa, halk edilen, yaratılan ne varsa hepsi. hilmi yavuz şiirinde epigraftır, şiir güzel biter: "ben ölürsem yapayalnız kalacak olan allah'a".

    ene'l mâsivâ!

    ‘tecrid’ denildikte: yollar, hırka...

    giyindik bir çölü, korka korka;
    değiyor ince yol, iğne iplik...
    tenimiz öte geçe, biz bu tarafta
    yaşardık, yalnızlıktık, âraf’ta
    henüz yazdı, mufassaldık ve kil’dik.

    gül bir kıssa, kızlar organza, tafta;
    çocukluk çöl, ergenlik çöl de... lirik
    bir yaşlılık şimdiyse... daha
    ne beklenir artık? elde testi ve vaha,
    geçtiler, kervandılar... yâsin, tahâ;
    bir uzun hırka idik, aktık ve dindik.

    sonra olbir bahara... nerde kalmıştık? –baha
    biçilmez kumaş, denk denk ve tiftik;
    dokunmuştur, örtülmek üzre sabaha;
    yolculuktuk, gitmek için giyindik,
    ben ölürsem yapayalnız kalacak olan allah’a...

    ben ölürsem yapayalnız kalacak olan allah’a...

    editünnur: sıkıldım da yazdım.
  • tezini götü başı dağıtmadan, hayırlısıyla bitirmesini dilediğim yazar.
  • (bkz: #50315492)
    mum kokulu kadınlar adlı ucube işin iyi bir kadın filmi olduğunu ve adı geçen filmde (bkz: halit ergenç)'in oynadığını zanneden, her şeyi yanlış anlamış bir kişi.
hesabın var mı? giriş yap