• öncelikle bir meslek odası, bir meslek yasası, bir imza hakkı dahi yoktur. bu şartlar altında sektörün büyük şirketleri tarafından mesleki politikaları belirlenmekte, her türlü çalışma koşulları piyasaya göre şekillenmektedir. arkadaş kıskanıyorum valla, berbere gidiyorsun adam asmış oraya, saç kesme bu kadar, saç boyama bu kadar. schwarzkopf veya elidor belirlemiyor orda piyasayı, türkiye esnaf ve sanatkarlar konfederasyonu belirliyor.

    (bkz: bilgisayar mühendisleri odası)
  • yazılım mühendisliği ile karıştırlabildiğini gördüğüm meslektir. yazılım mühendisliğinin alaylısı, eğitimlisi olabilir çünkü yazılım mühendisliği bilgisayar mühendisliğinin bir alt konusudur. üniversite okumayıp taş gibi web application yazan, fizik bölümünden mezun olup yıllardır çatır çatır it consulting yapan adamlar tanıyor olmam, bu insanların cloud computing, semantic web, service orchestration, decision support gibi yeni sayılabilecek konularda eklektik bir biçimde fikir sahibi olması gerektiğinde tıkanıp kaldıkları gerçeğini değiştirmiyor.

    evet okuyan öğrenir. ona bakarsanız ben de şu an bir yandan yeterince okursam bir atom mühendisi bilgisine erişebilirim tabi.
  • kod yazmak değildir. bir kere düşünme işidir kendisi. donanımı bilmektir. bir program yazılacağında birden fazla yöntem bulup, verimliliklerini kıyaslayabilmektir.

    hiç bilgisi olmayan insan bile belli bir çalışmayla oturup herhangi bir dilde asal sayı testi yazabilir. ama bu, yazdığı kodun arkaplanda gerçekten ne yaptığını bildiğini göstermez.

    hayatında java'dan başka dilde kod yazmamış insana pointer'ın ne olduğunu anlatmak gibi konular da cabası...
  • türkiye'de, mezunu kişilerin, kendini piyasadaki programcılardan ayırması için, okurken kendini donanım alanında da yetiştirmesi gerektiği bölümdür.
    (bkz: fpga)
    (bkz: pic)
    (bkz: dspic)
  • üniversitede yurtta tek bilgisayardan anlayan bilgisayar mühendisi olmam nedeniyle sene içinde tamir ettiğim bilgisayar sayısının haddi hesabı yok. siz siz olun bilgisayar mühendisliğini seçmiş ve bu yolda ilerleyen insanlarsanız eğer yurda çıkarken dikkatli olun hatta mümkünse bilgisayar mühendisi olduğunuzu kimseye çaktırmayın. ah ah özellikle format başına para alsaydım muhtemelen bir ev kirası çıkarabilirdim...

    bir diğer husus ise oda arkadaşımın mimar olması dolayısıyla onun o çizim yaparkenki rahatlığı, önünde viskisi karşısında televizyon açık film izleyişi ve bu arada sizin envai çeşit matematik, fizik, lineer cebir, programlama hocasının verdiği ödev arasında boğuşmanız intihar etmenize neden olabilecek düzeydedir fakat o kadar da korkutmuş olmayayım bizim yoğunluğumuz sadece sınav haftasına girerken olurken yazık oda arkadaşımın daha ilk günden ufak tefek çizimleri başlamış olup sene boyunca hiç bitmemişti. o açıdan aslında ne çok yorucu bir bölüm ne de çok rahat bir bölüm diyebiliriz bilgisayar mühendisliğine...

    eğer bölümü seçmeyi düşünen biri varsa bilgisayar mühendisliğinin asla durmayan bir meslek olduğunu devamlı kendini geliştirmek zorunda olması gerektiğini unutmasın. siz actionscript 2.0 öğrenirsiniz 1 sene sonra actionscript 3.0 çıkar (bkz: flash). demem o ki hiçbir zaman durmayan bir mesleğe doğru adımınızı atıyorsunuz. ama size birşey söyleyeyim güç bela yazdığınız o programın çalıştırdığınızda ve size ekranda hatasızca görüntülendiğindeki o duyguyu başka birçok meslekte bulamayabilirsiniz...
  • bilişim sektöründeki en kalifiye adamlar bu meslekten çıkar. kalifiye olmak zorundadırlar çünkü. girdiğiniz herhangi bir büyük ölçekli şirket dahi sizi development, test, sistem, network vs..pozisyonlarında çalıştırabilir. bir bakarsınız proje yönetiyorsunuz, sonra business analyst olmuşsunuz, bir bakmışsınız pazarlama tarafındasınız. endüstriymiş, elektronikmiş, makineymiş.. hepsi bir yerde eksik kalıyorlar. kendi kendini geliştirmiş uzman abileri tenzih ediyorum. tabi yıllarca bir adım ilerleyememiş angut bilgisayarcıları da.
  • mezunu kaç kişidir bilmem ama zibil gibi öğrenci olduğu doğru olan bölümdür. nereden mi biliyorum? 2007'deki kontenjan sayısı 2600 kişi iken bu rakam 2010'da 6300 olmuştur. 2011 kontenjanlarına isteyen ösym sitesinden bakıp toplayabilir, ben üşendim bakmadım, tahmin ediyorum 7000'i çok rahat vurmuştur. bu ne demektir? 4-5 yıl içinde memlekette bilgisayar mühendisi enflasyonu yaşanacaktır. dolayısıyla bilgisayar mühendisleri için piyasada rakip çoğalacak, artıları olan, becerileri olan, etiketi olan veya tanıdığı olanlar iyi işler bulacaklar diğerleri de teknikerlik, teknisyenlik vb. işler yapacaklardır. maaşlar da asgari ücretten başlayan bir yelpazede olacaktır...

    peki kontenjanlar neden bu kadar artmıştır?
    1- zibil gibi yeni üniversite açılmıştır, kurulması en az maliyetli bölümlerden biri olan ve tercih edilirliği de yüksek olan en gözde bölüm bilgisayar olduğu için. (tabi bir zamanlar tercih edilirliği yüksekti, şimdi puanlar yerlerde sürünüyor, 2000 yılında ilk 10binle girilen anadoludaki bilgisayar mühendisliği bölümleri şimdilerde ilk 50bin-60bin'le zor kapatmaktadır)
    2- yök, tüm türkiyedeki bilgisayar mühendisliği bölümü kontenjanlarını 2009'da %50 artırmıştır. (nedenini yökte bir tanıdığı olan varsa sorsun bize de söylesin)
    3- bir çok üniversitedeki bilgisayar mühendisliği bölümleri ikinci öğretim eğitimine başlamıştır.

    peki sizce, 2006'dan 2010'a 2-3 kat artan kontenjanlar karşısında bilgisayar mühendisliği öğretim üyeleri ve elemanları % kaç artmıştır?

    bilen varsa söylesin, gerçekten merak etmekteyim...
  • bölümünden mezun olup üstüne master yapıp "select * from employees" ne demek bilmeyen mühendis tanıyorum ben. işini iyi yapan korkmasın yani. işsiz kalmaz.
  • bölümünden mezun olmayıp henüz birinci sınıf öğrencisiyken "select * from employees" ne demek bilenleri tanıyorum ben.

    lan ne meraklısınız "şunu bunu bilmeyen mühendis" muhabbetine. adam belki görüntü - video işliyor, robot üzerine planning yapıyor, network üzerine çalışıyor, veri tabanından en düz şekilde veri çekse ne olur çekmese ne olur işi alakalı değilse.

    benim tanıdığım ne mezunları var c++ ile soket programlama yapıp java'da nasıl üçgen yapılıyor bilmeyen. ne alaka değil mi? işine yaramıyorsa öğrenmemiştir ya da unutmuştur arkadaş. olamaz mı? olabilir.
  • entrylerde örneklenen hiç bir naneyi yazmayı bilmese de olur. yazması gerektiğini bilsin yeterlidir.
hesabın var mı? giriş yap