• (bkz: #20133842)
  • sevinmek için sevmemektir beşiktaş.
    beşiktaşlı için ne üç vardır ne beş ne de büyük küçük; beşiktaştan gayri. beşiktaşı beşiktaş, taraftarını taraftar yapan da kupa, başarı, yıldız gibi mastürbasyonlar değil sözde büyükleri geçtim hiçbir takımın adam gibi sahip olamadığı acısıyla efkarlı, tatlısıyla şen dimdik duruştur.
  • zaman zaman sürekli gündeme getiriliyor bu. genelde belli tartışmalar sonunda beşiktaş taraftarına kızan fb ya da gsliler tarafından son çare şiddetle sarınılan en gözde argümandandır.
    çeşitli başlıklarda daha öncede bir iki kez yazmaya çalıştım. kabaca tekrar anlatayım. gerçi bunu bir fb ya da gs taraftarının anlaması sahiden güç. belki bursa, trabzon ya da onun gibi saf olarak kendi kulübünü seven bazı kulüp taraftarları anlayabilir.

    bir çok fb ve gslinin dediği gibi, fenerbahçe taraftarı, galatasaray ile yaşar. galatasarayı izler, galasarayı bekler, galatasarayı konuşur, galatasarayı gözler. onsuz yapamaz. onsuz zevk alamaz. rekabeti yaşar (evet bazen güzeldir), fikstür çekildiğinde ilk gs derbisi tarihine bakar. tüm sezon perişen olsa da gs maçını kazandı diye mutlu olabilir.
    bir galatasaray taraftarı fenerbahçe ile yaşar. fenerbahçeyi izler, fenerbahçeyi bekler, fenerbahçeyi konuşur, fenerbahçeyi gözler, onsuz yapamaz. onsuz ligden zevk alamaz. rekabeti yaşar, fikstür çekildiğinde ilk fb derbisi tarihine bakar. tüm sezon başarıyla geçse de fenere yenildiği için kahrolur.

    gerçekten de bu 2 kulüp arasında sıkı bir rekabet bağı vardır. derbileri özeldir (kendileri için) derbileri beklenendir (kendi aralarında), derbileri sezonun en önemli maçıdır (kendileri için).

    oysa beşiktaşlılık farklıdır. ben bi beşiktaşlı olarak fikstür çekildiğinde ilk maçımız kimle diye bakarım. ikinci maçımıza bakarım. ilk maç evdemi deplasmanda mı diye bakarım. ardından ilk devre kaç, ikinci devre kaç derbi evimizde diye bakarım. 30 uncu haftadan sonra derbi var mı diye bakarım.
    sezon boyunca şampiyonluk kovalar ya da rezil olurum ama hiç bir zaman fb ya da gs maçlarını kazandım ya da kaybettim diye sezonu değerlendirmem (elbette sansasyonel skorlar önemlidir ve konuşulur, 4-3 lük panculu fb maçı gibi)
    benim için fb ya da gsnin puan tablosunda geride olması önemlidir. hangisi nerede ilgilenmem. derbileri kaybetsek de şampiyon olduysak mutlu olurum, başarı fb ve gs ye endeksli değildir benim gözümde. 4 derbi kazanarak şampiyon olduğumuz sezon(100 üncü yıl) daha mutlu olurum elbette o ayrı mesele.

    elbette ben bütün bjklileri temsil etmiyorum. fb ve gs ile rekabet etmek isteyen özellikle yeni nesil bjklilerde var. o kendi bilecekleri iş.

    ama beşiktaş kendi olmaktır. beşiktaş işte. 3 üncü büyük demek senin tabirin. evet 3 üncü büyük. hatta istersen 4 üncü büyük. farketmezki. ben başarılıysam ben güzel oynayabiliyorsam, ben her hafta maç sonu mutlu olabiliyorsam bu bana yeter. rekabet istesem inan ki 7 yaşındayken bjkyi değil fb ile gs yi tutardım. inan bana 70lerde de, 80lerde de fb-gs derbileri gözdeydi aranızda.

    sanmayın ki beşiktaşın 3 üncü büyük olduğunu 2010 yılında senden duyduk ve şok geçiriyoruz. sanma ki bu bizi yaralar. ben istatistik ya da şampiyonluk sayısına ve hatta taraftar sayısına bakarak tutmadım bu takımı. o senin derdin. o senin sorunun. inan onu sadece sen önemsiyorsun.

    günün anlam ve önemine istinaden 4 takımımıza da avrupa kupalarında başarılar. bitti
  • sol frame'de gormek, aksam birilerinin rezil olmaktan korktugunu hatirlatir

    (bkz: beşiktaş'ı sevmeme nedenleri/#20056868)

    (bkz: besiktas/#15817131)

    (bkz: besiktas/#15954967)
  • birini küçümsemek adına üçüncü olduğu konusunda bol götten osurmak, sıralamada ampul gibi duran ikinciliği bariz kabullenmek demektir ki bundan ala eziklik olabilir mi ? neticede, bir şekilde ikinci büyük olmayı gayet içine sindirebilen zavallıların tespitidir beşiktaşın üçüncü büyük olması. beşiktaş en büyüktür gerisinin önemi yoktur.
  • bana göre bir takımın büyüklüğünü belirleyen ne o takımın finansal gücü, ne taraftar sayısı, ne de geçmişteki başarılarıdır. bana göre bir kulübün büyüklüğünü belirleyen o kulübün taraftarının kulübüne ne kadar bağlı olduğudur. bu bağlamda en büyük beşiktaştır.
  • anlaşılamayan bir nokta daha var bu hususta, tekrarlamakta fayda görüyorum. sevgili beşiktaşlı arkadaşlar, siz takımınıza bir başka taraftardan daha bağlı değilsiniz, bunu anladığınız gün futbol tarihinde bir çağ kapanıp, yeni bir çağ açılacak. yemin ederim ya.

    ben galatasaray'ı ne kadar seviyorsam, sen de o kadar seviyorsun işte. nedir bu ezikliği örtme telaşı? bırak, kendine yazık ediyorsun.

    beşiktaşk'mış, halk takımıymış, bırakın bunları artık, aşın bi ya. duruşları varmış ay ay kıyamam baksana. he, maç izlerken hepimiz ayaktayız, onu mu kastediyosun? sdjksjkd
  • buyuk olan biri, herhangi birine "ben buyugum, sen degilsin" der mi ya... siz hic saygideger birinden "ben buyugum" lafini duydunuz mu? bunu duysaniz duysaniz, sonradan gorme kalitesiz birinden duyarsiniz... hem buyuk hem cirkef olur mu... buyukluk kavraminiz temelden sakat sizin... insan sevdigi takima ovgu dolu seyler yazar da, kendini yuceltmek icin baskasini yerer mi ya... hic mi kafaniz calismiyor sizin, nasil bir rezillik nasil bir yuzsuzluktur...

    ama biliyoruz tabi biz sizin kafanizin calisma mekanizmasini: "uefa'da gruplara kalamazsa da bak benim tuttugum takim buyuk... iste istatistikleri... bak yaziyim iste kac entry almis... bak iste taraftar sayisi... benim kus beynim ancak rakamlarla kavrayabilir ya buyuklugu... ben buyugum iste... sen degilsin... gruplara kalamazsak bile mutlu kalmaliyim..."

    boyle bir zihniyetin sicmasidir efendim ozetle.
  • diğer büyüklerin beşiktaş'ın yedeklerini daha önceleri çok görmesi ve gömmesinden mütevellit doğru olan kanı. beşiktaş 3. büyüktür, doğrudur.
hesabın var mı? giriş yap