• bir tarafta, sezon başında adını bile hatırlayamadığım sıradan bir avrupa takımına elenerek uefa kupasından elenen, sezonun ilk 8 haftasında 4 yenilgi alan, derbiden 2 gün önce teknik direktörü değişen, yönetime ve bazı futbolculara güvenin kalmadığı, maça en önemli 3 oyuncusundan yoksun çıkan ve buna rağmen canla başla mücadele ederek, üstelik de 11 yıldır şansının tutmadığı kadıköy'de aldığı 1 puana sevinen galatasaray taraftarı...
    diğer tarafta ezeli rakibinin bu talihsiz durumuna bakarak, maçtan önce "kaç fark atarız acaba?", "niang gol atıp, gerçek fenerli olacak.", "çok atmasalar bari bizimkiler. ehe ehe." diye efelik taslayıp, maç arasında işlerin iyi gitmediğini anlayıp dua eden, maç sonunda her zaman yaptıkları gibi, istediği sonucu alamayınca rakip takım futbolcusunu ve hakemi suçlayıp, hedef şaşırtmaya çalışan fenerbahçe taraftarı...
    şimdi tekrar bakın bakalım, ezik olan taraftar hangisiymiş?
    ancak bu tarz konuşmalara artık hiç şaşırmıyorum. maçı izlerken, galip gelemeyen fenerbahçe taraftarının mutlaka birilerine çamur atarak, maçtan önceki cümlelerini unutturmaya çalışacaklarından emindim. başkanının bile, fenerbahçe'nin şampiyon olamadığı sezonlarda, şampiyon olan takımı kutlamak yerine, hedef şaşırtmak için "istifa edeceğim lan ben. herkes bana dikkat etsin. siktir edin şampiyon olan takımı." triplerine girdiği bir kulübün taraftarından da başka türlü bir davranış beklememek gerekir aslında.
  • 2 - 2 sonucuna sevinen ezik taraftarın hayal gücü ile kurulmuş cümle. bu arkadaşlara şunu hatırlatmayı borç bilirim. şu: http://img838.imageshack.us/…a52723145c186ef628.png

    (bkz: bursadan gol haberi mi var)
  • tarihler 15 şubat 1998’i gösteriyordu. galatasaray, o hafta fenerbahçe’yi yenmesi halinde liderlik koltuğuna oturacaktı ve bundan dolayı da faruk süren “20:45’de lideriz” diye açıklama yapmıştı. bu açıklama ortalığı ciddi şekilde germiş, fenerbahçe camiası da bu lafı yedirmek için ciddi şekilde hırslanmıştı. yanlış hatırlamıyorsam ümit davala antep maçında aldığı inanılmaz darbeyle sakatlandıktan sonra ilk kez ali sami yen’e gelip maçı izlemişti. çünkü galatasaraylı futbolcular attıkları her golde formalarının altında “senin için ümit” yazılı tişörtlerini göstermişlerdi. her neyse, maça gelirsek fenerbahçe 1-0 öne geçmiş, ondan sonra da devre bitmeden penaltıdan hagi ardından ikinci yarıda da küçük hakan’ın golleriyle 2-1 öne geçmiştik. tek kale oynuyorduk, her an 3. gol bekleniyordu. fakat olmadı ve bir karambolde maçın bitmesine birkaç dakika kala boliç’in golüyle fenerbahçe beraberliği yakalamıştı. muhtemelen fenerbahçe yarın bir gün uefa şampiyonu falan olsa, en fazla o kadar sevinebilirdi bir gole. yedek kulübesi çıldırmış, sahadaki bütün futbolcular formaları çıkarmış, kocaman bir yumak yapmıştı fenerbahçe camiası. ardından maçın bitmesiyle de bütün futbolcular taraftarlarına koşmuş ve çılgınca bağırıp çağırmışlar, bir sürü tezahüratı taraftarlarıyla birlikte söylemişlerdi. hatta ve hatta yine yanlış hatırlamıyorsam bir sonraki maçta fenerbahçe stadı’nda 20:45 diye pankart açılmıştı.

    gelelim bugüne; maça gitmeyi kıl payı sinemaya gitmeye tercih etmiş 50.000, hadi o kadar acımasız olmayalım, 40.000 seyirci 10.000 taraftarıyla kadıköy’ü doldurmuştu fenerbahçeliler. yıllardır tek bir şey söylüyoruz, orada fenerbahçe’nin çok sesinin çıkmasının tek nedeni erken gelen goller ve galatasaray’ın oyundan kopmasıdır. fenerbahçeliler 2-0 gerideyken 2-1 yapınca çıtlarını çıkartamayan, ölümü bekler gibi kaderine razı insan topluluğuna dönüşüyordu. bunun nedenlerini fenerbahçeli gerçek taraftarlar zaten açıklarlar, onlar biliyor tribünlerin hallerinin içler acısı olduklarını. benim sözüm bu fenerbahçeliliğini reklam malzemesi yapan “cadde çocukları”na.

    bunlar facebook’ta videolar resimler paylaşır, forumlara “cincon, 6alatasaray” yazar, hayatlarında bir kere ali sami yen’e gelmişlikleri yoktur, zengin olduklarından kombine biletleri ve fenerli kız arkadaşları vardır ve senede 10 tane maça ya gelir ya gelmezler. aslında bunlar bizim muhatap alacağımız fenerliler değildir ancak bilmeleri gerek, birilerinin anlatmaları gerek gerçekleri.

    yazının girişinde değindiğim gibi, beraberliğe sevinme olayının en abartılmış hali bir galatasaray-fenerbahçe maçında, ligin 22. haftasında yapılmıştır. bugün “ezikler, puan aldılar seviniyorlar” diyen güruha sesleniyorum, takımınızın tarihinden, geçmişinden bihaber, sadece paylaşılan videolar kadar fenerli, gösteriş için durup dururken formayla gezen tiplersiniz.

    biz galatasaraylılar, beraberliğe sevinmedik. beraberlikten memnun olmuş olabiliriz, keza 10 senedir yenildiğin bir takıma yenilmemek başlı başına bir memnun olma durumu olabilir. ancak ve ancak sevincimizin skorla bir ilgisi yoktur. nasıl ki 2-1 yenildiğimiz maçtan sonra da üçlü çektirdiysek, dün de kazayla bir gol yiyip kaybetmiş olsak bile yine o üçlüyü çektirecektik sabri’ye. bunun sebebi de çok basit; taraftarıyla birlikte omuz omuza savaşan galatasaray’ı özlemiştik. her topa basan, toptan ve sorumluluktan kaçmayan, üstün oynayan ve daha fazla gol kaçıran takımımızı sürekli bağırarak ve tabiri caizse fenerbahçeli taraftarların çıtını çıkartmayarak destekledik. sırf bunun için duyduğumuz huzur ve mutluluk sayesinde bugün bütün galatasaraylıların yüzü gülüyor. başımızdaki o adam bile her şeyin üstüne mutlu olma sebebiyken, siz kimsiniz de utanmadan “beraberliğe seviniyorsunuz” diyebiliyorsunuz? bütün medya seferber olmuş, skor tahminleri 3-0’dan başlarken, iddaa görülmemiş bir oran verirken herkese tokat gibi çarpan galatasaray takımının oyunu ve taraftarının inanmışlığına sevinmişsek size ne?

    eğer dün beraberliğe sevinen insanları merak ediyorsanız, maçın son dakikasında emre çolak korner atarken bildiği bilmediği bütün duaları okuyan, parmaklarını yemekten tırnakları yok olan ve bütün maç sadece anonsçunun 84. dakikada söylediği “haydi fener haydi fener haydi” tezahüratının iki “haydi”sine katılarak sesini çıkartan renkdaşlarınıza, arkadaşlarınıza sorun. onlar dün akşam en çok sevinenlerdendi.
  • bugün hortlamışlardır.
  • bircogu florya'da su anda...erken sampiyonluk kutluyorlar lakin umarim play-offlar sonu galatasaray sampiyon olur aksi takdirde ikinci bir 2-2 vakasi olmasi isten bile degil...
  • yazık olandır.
  • aslında galibiyeti kaçırdığı için üzülen taraftır.
  • beşiktaşlılara soruyorum bir kere bile ağzımızdan ama biz sizi 1997 de 6-0 yendik lafını duydunuz mu veya ne bileyim daha önce 9-1 yendik dediğimizi? hayır sorun bu da değil şimdi soruyorlar beraberliği mi kutluyorsunuz diye..ya anlayın artık şunu biz asla skor taraftarı olmadık, 3 puan gelsin de nasıl gelirse gelsin derdinde olmadık. hep iyi oyundan yana olduk. sizin dalga geçtiğiniz ama bizim bir çocuk naifliğiyle tekrar beklediğimiz 2000 ruhu da bu yüzden. dikkat edin 2000 yıllarında ki takım değil, ruhtan bahsediyoruz. bu gece galatasaray maçın başı hariç üstün bir oyun ortaya koydu. elmander ve eboue gibi daha takıma bu sene gelmiş yabancıların maç esnasında kenara gelip dudukları okunmasın diye ağzını kapayıp kazanma hırsını kutluyoruz, play-off saçmalığı olmasa şampiyonduk bu başarıyı görüp play-off da gelecek olan kutlamanın provasını yapıyoruz, seneye üstüne eklenenlerle çok daha güçlü bir takım olacağımızı bildiğimiz için bu kadar mutluyuz. 2-2 diye şampiyonuz sanıp kutlama yapmıyoruz! anlamanız zor ama güzel futbolu ve umudu kutluyoruz.
  • beraberliğe delice sevinen fenerbahçe taraftarınca eleştirilmesini anlayamadığım taraftardır.
    bir hatırlatma olsun diye veriyorum linki...
    http://img411.yukle.tc/…863_818827_1397758449_n.jpg
hesabın var mı? giriş yap