• her bekçi videosunda havaya silah sıkan tipler oluyor. silaha bu kadar çabuk davranan birileri bırakın toplum güvenliği sağlamayı toplum için tehdittir. bjk şampiyonluk kutlamasında yine arbede, yine silah görüntüsü
    https://mobile.twitter.com/…tus/1393684994644709384
    öyle bir kalabalığa o kadar az kişi ile girilemeyeceğini idrak edemiyor. o topluluğun psikolojisini gözlemlemekten aciz. bu acizlik içinde yaptığı hatalar sonucu kalabalığı daha da tahrik ediyor. kalabalıktan kaçma zorunda kalınca kalabalığın kendisine daha cesaretle gelmesini sağlıyor. şuradan bir mevzu çıkmadıysa sivillerin aklı başında diyedir.
    direkt olarak lağvedilmesi gereken bir birim bunlar. toplum için tehditler.
  • meseleye birçok kişi çok saçma bir yerden bakıyor. bekçilik, akp'nin paralı asker yetiştirmek için değil, kendi tabanının işsizlik problemini çözmek için yeniden hortlattığı bir konu.

    genç nüfusun işsizlik oranı git gide yükseliyor ve iş bulamayanların büyük çoğunluğunun eğitim seviyesi düşük. doğru düzgün üniversite okumamış, meslek eğitimi almamış, vasıfsız, atsan atılmaz satsan satılmaz bir yığın var. işte bu yığına istihdam sağlamak için bu kadar bekçi-polis alımı yapılıyor. bu alımlar sadece ve sadece parti teşkilatlarından torpille gerçekleşiyor ki bu kaynaktan yalnızca sadakatini ispatlayanlar yararlanabilsin. ayrıca akp tabanına da işsizliğin çok ciddi bir problem olmadığı, partiye sadık olduğu müddetçe herkesin bir şekilde "işinin olacağına" dair bir mesaj veriliyor. bütün bunlar kamu bütçesinden, yani sizin bizim paramızdan karşılanıyor.
  • başlıkta bir iki tanesi haricinde bir tane bile olumlu entry yok.

    akp kamunun vergileriyle kendisine polisten daha da esnek kullanabileceği nefis bir mahalle baskısı aracı yaratmış gibi görünüyor.

    iktidar değişince gider bunlar, demedi demeyin.
  • süper popüler bir işle iştigal eden kimse.

    bir tanesini tanıyorum. mahallemizde koşturup duran bir çocuktu, ergenliği mahalle için oldukça sıkıntılı geçti, çok dükkanın camı kırıldı, çok kavga çıktı, çok çocuk dayak yedi. biraz daha büyünce de pitbull cinsi köpekleriyle dolaşmaya başladı sokaklarda, akran zorbalığının kitabını yazdı. sonra o köpekleri dövüştürdü yıllarca, bütün kedileri huzursuz etti sokaklarda. tofaş aracıyla içip içip son ses gece yarıları dolaştı. yaka silkmeyen mahalleli bırakmadı etrafta. her bisiklet onun, tüm park yerleri kendisinin, zorla sigara içirmediği akranı, kavgaya sokmadığı arkadaşı kalmadı. askere gitti, geldi daha birkaç ay önce yine köpeklerle vukuat çıkardı.
    geçen gece yarım civarı evime girerken gördüm, üniformasıyla kimlik kontrolü yapıyor. bekçi olmuş.
    birkaç ay önce köpekleri dövüştürüp, bundan kumar kazancı sağlıyordu.
    hayatı boyunca kahvehane önünde dikilip insan gözetleyen başka da hiçbir işi olmayan amcası, 15 temmuz gazisi unvanı aldığından olacak ki, bu mahalleliyi canından bezdiren vatandaş da bekçi olmuş.

    kimliğimizi bunlar kontrol ediyor. bunlara hesap veriyoruz gece neden dışarıdayız diye.
  • ben şu ana kadar çalışanına denk gelmedim, gece yarısı ne zaman bir çorbacıya gitsem içeride muhabbet eden bekçiler görüyorum ya da bir mekanda çay içiyorlar, bana belki hep böyle denk gelmiş olabilir.
  • caddebostan'da arkadaşlarla bira içerken adet olduğu üzere üçü bir arada şeklinde gördük. sağdakilere soldakilere gbt yaptılar, elleri silah kılıflarında yürüyüşe çıktılar. sigaraları kokladılar. beni sarmadı, hafiften rahatsız etti. maaşımla akşam çimenlerde yürüyüşe çıkan arkadaşlar bugün gbt yapıyorlar, yarın burada alkol alamazsınız derler, öbür gün caddebostan'da alkol alanı götürmeye başlarlar. beş sene sonra bütün caddebostan suriyeli. hayat çok garip vapurlar falan.
  • dünyada sadece türkiye ve yunanistan'da, osmanlı'nın halefi olduğunu iddia eden iki ülkede olan müessese.
    bekçilik yunanistan'da avrupa birliği süreci nedeniyle 1970'lerde kalkmıştır. bizde de 1985 yılından sonra hiç bekçi kadrosu açılmamış ve bu şekilde bekçilik tasfiye edilmiştir. belki o zamanlar yeni bekçi olup hala bekçi kadrosunda görünen biri vardır.
    ab'ye gireceğiz diye kaldırılan bu kurumun eksikliğini anlamak için türkiye'de fena halde tırmanan kapkaç, evden hırsızlık ve otomobil hırsızlığı olaylarına bakmak yeterlidir.

    bekçilik günümüzde sitelerde sürmektedir. osmanlı'da, hepsi birbiriyle eşit olan mahallelerin kendi çıkardığı bekçiler asayiş berkemal diye bağırır ve geceleri herkes huzurla uyurdu. şimdi ise kapitalist kalkınma modelinin sonucu olarak aşırı fakirleştirilmiş mahalleden çıkan hırsızlar zengin sitelere girmesin diye yine bu fakir mahallelerden kiralanan adamlar uzun uzun düdük öttürmektedirlar ama ne fayda. model olarak (bkz: utopia)(bkz: thomas moore)
  • bizim "güvenliğimiz" için diriltilmiş olan kolluk kuvvetleri... ancak işler hiç de öyle olmayacak, maalesef olmayacak. şimdilik acemi oldukları için nazik görünüyorlar ama kıdem elde ettikçe "mutevazı" insanları göz hapsinde tutacaklar. söz gelimi gece sevgilisiyle evine dönen adam sokağında yaya devriye atan bekçiyi görür görmez çekinecek; çünkü "ahlaksız" bir iş yapıyor. alkol kullanmak sizi gözlerinde zanlı konumuna düşürecek. peki ya bekçi memur beyler kriminolojik mahallelerde aynı rahat devriyeleri atabilecekler mi? hiç bulaşmayacaklar, canlarını riske atmayacaklar. bunu tamamen üzülerek söylüyorum. amacım devletin memurlarına hakaret etmek değil. ne yazık ki tecrübesiz/toy, statüsü polis memurundan düşük bu görevliler amirlerine yaranmak, seküler hayat tarzına sahip kimseleri göz hapsine almak ve kendini sağlama almak dışında bir işlev göstermeyecekler. kültürel kodumuzun güce tapma, kayırmacılık ve taşra sağcılığı dolu olmasından dolayı böyle diyorum.
  • kimi yerde otuz bin kimi yerde de elli bin bekci alimi denen seyin aslinda ne oldugunu iyi okumak lazim. bu iste uc temel ayak var.

    1. toplumun degistirilmesi (uzun vade)
    2. iktidarini guclendirme (orta vade)
    3. iktitadari garantileme (yakin vade)

    tersten baslayalim.

    bu bildiginiz oy satin almaktir. 50 bin kisinin nufus alani asagi yukari 3 kisi ile dusunulebilir. bir de kendisi 4. asagi yukari 200.000 oy demektir ki bu da kaybedilen oylarin bir kismini geri almak anlamina geliyor su anki iktidar icin. her iktidar bunu yapar zaten. kimisi isciye zam ile yapar solcu olur, kimisi yoktan is yaratir demokrat olur vs. burada da ortaya bekci bahanesiyle o satin alinmasi hesabi yapilmis. bu hesap tutar. cunku turk halkinin her kesimi, okumusundan cahiline her insan oyunu kisa sureli paralara satmistir. dedigim gibi maas zammina satmistir sonra enflasyondan geri vermistir o parayi. isciler sendikal haklar vs diye satmistir daha sonra emeklilik ikramiyelerini geri vererek kaybetmislerdir haklarini. iste sozum ona okumus tayfa akademisyenler filan, ozluk haklari vs diye satmislardir sonra bunlara emeklilik ikramiyesinden yine devlet verdigini geri almistir. ornek cok. hirsizin ugursuzun borcu kapatilmistir, hapiste olan disari salinmistir vs vs. bakin tarihe gorursunuz.

    iktidari guclendirme kismina gelelim. burada da, bekciler uzerinden halka sopa cekme durumu var. polis diye bir sey var, simdi bekci olacak, bekci ne yapacak? elinde duduk geceleri sokakta mi yuruyecek? bekci, hirsizla, katille ugrasmaz. bekci gidecek moda sahilinde bira icene satasacak. parka oynasanlara bulasacak vs vs. zaten lise mezunu bir insanin eline bu tip ihtiyarlar vermemek lazim. yani onun gorusune, secme ozgurlugune is birakmamak lazim. neden? analiz yetenegi zayif bir kisiden bahsediyoruz burada. lise mezunu adam bos adam demektir ne yazik ki. kendisine bir meslek edinme gibi bir derdi olmayan adam demek. hayati bedava yasayan adama bir de onca para verirsen o adamin butun isi gucu o parayi kaptirmamak olacaktir. dolayisi ile de, guclu insana dokunmayacak, nerede liseli cocuk bebe gorecek onlara guc gecirecektir. bu da yeni neslin korku ile buyumesine bastirilmasina ve ozgurlugunun oldugunu unutturulmasina sebep olacak. bekciler kesinlikle 25 yas ustu kisiler icin getirilmiyor buraya dikkat cekmek istiyorum. bekciler daha kendi benliklerini olusturma asamasinda bocalayanlarin ustunde tahakkum kurma amaciyla ortaya konmus bir projedir.

    toplumun degistirilmesi kismini da biraz giris yapmis oluyoruz bu sekilde. simdi soyle dusunun, 16 yasindaki masum bir cift dusunun arkadaslik ediyorlar. okula beraber gidip geliyorlar. belki beraber bir seyler yiyip iciyorlar. beraber ders calisiyorlar vs. bunlari rahatsiz edecek bir bekci, bu cocuklara yaptiklari seyin yanlis oldugu sanrisini asilayacak bu cocuklarin beynine. sonucta korkak bir nesil yetisecek. devletin o baskici gucunu daima tepesinde hissedecek ve hareketlerini kisitlama yonune gidecek. boyun egecek. tam da su anki iktidarin istedigi gibi bir sey bu.

    bekcilik kavramini yine bir analoji ile anlatmak cok daha faydali olacak gibi gorunuyor. devletin kolluk kuvvetlerini, bir belediyenin sundugu ulasim hizmetleri gibi dusunelim. iyi bir belediyede, toplu tasima hizmetlerinin cesitli olmasi beklenir. riskin dusuk, islevin yuksek ve asil amacin vakit ve nakit kazanimi olmasi gerektigini anlamis bir anlayisin yururlukte olmasi beklenir. bu yuzden de, iyi bir ulasim agi, metrolar ve bu metrolara bagli turli degisik ulasim alternatifleri otobus vs gibi seyler ile desteklenir. ne olmaz bunlarin icinde? minibusculuk diye bir sey olamaz. minibus nedir ya? minibus demek devletin "ben bu ulasim isini beceremiyorum, insanlar kendi hal carelerine baksin" demesidir. ayni sekilde de bu kolluk kuvvetleri isi, bekcilik icin de denebilir. tek bir farkla, minibuslerin devlet ytarafindan isletilmesi farkiyla o da. adam akilli bir ulkede bekci olmaz. polis olur ve onun bir ustu eminiyet gucleri olur. yani bizdeki uniformali polisler ve komiserler gibi. amerika'da bu yine officer ve federal investigation olarak ayrilmistir. bir de serif olayi vardi o da amerikanin eskiden kalma bir aliskanligi. kasabalarda serif olur bir de.

    bekcilerin bir kanunu takip edebilecek yetenekte olduklarini sanmiyorum. polis okullari var orada polisler egitim goruyorlar ve ona gore davraniyorlar halka. en azindan 100 yillik bir tarihleri vs var ve iyi kotu bir ekolleri var. bekciler ise, halka sopa cekilmesi icin tutulmus gecici parali insanlardir. kim bu bekciler peki? bu bekciler iste is tutturamamis, ozel sektorun yanina yaklastirmadigi, bir fabrikada vasifsiz isci dahi olamamis ya da olmak istememis tembellikteki tipler olacak. egitimsiz olacak. dusunebiliyor musunuz bir bekcinin bir doktora hak hukuk ogrettigini? ya da bir bekcinin bir aselsan mudurune dogru yuru vs dedigini. bir kere bekciligin halk gozunde bir saygisi yok. bekciyi bir kesim takmayacak bile. bekciler de bunu bilecek kimisi zor kullanacak, elindeki gucu kotuye kullanacak, kimisi de gucunu yetirebildigine bulasacak. fakat bir sey yapmakyacaklar, o da halkin huzurunu kollama konusunda hicbir ise yaramayacaklar. zaten beklenemez de. lise mezunu bir adam, hayati bilmiyor demektir. olay universite mezunu olmak da degil. liseden sonra bir is tutulur, meslek ogrenilir, usta cirak iliskisi icine girilir. liseden mezun olup 24 yasina kadar evde oturup anasinin babasinin yaninda ezik ezik yasayip, devletten parazit maasi alip, o parayi da sacma sapan harcayan adamdan bekci yapilmaz. fakat tam da bu kesimden bekci yapacaklar.

    turkiye'de zaten kontrol edilemeyen kesim, kontrol edilmiyor. kim bunlar? cok zenginler, hukumet yandaslari ve troller. bir de parazit ekonomisinin carklari icinde olanlar var. bunlar kim? sosyal yardim adi altinda dagitilan parayi ezen tipler. bir de burokrasi icinde yer alan ulufe bekleyen karakterler var. onlar her devrin adami zaten.

    bir de kontrol edilmek istenip yeteri kadar kontrol edilemeyen kesim var. bunlar kim? bunlar iste bir kismi akademisyen. bir kismi aileden zengin tipler. bir kismi kendisini iyi yetistirmis kimseye dokunmayan zararsiz tipler. bunlarin ekseriyeti hukumet ile bir iliski icinde degiller. asil nirengileri dogruluk ve merak etme duygusu. bunlarin cebindeki parayi, kalplerindeki enerjiyi, zihinlerindeki fikirleri yok etmek istiyorlar. bir seklde de kendilerine almak istiyorlar. kisacasi bu bekcilik meselesi, yeni turkiyenin son kavsaginin basi. son perde burada oynanmaya baslayacak. demiyorum ki turkiye'ye seriat gelecek vs. gerci kafayla gelebilir bile belki de, sonucta seriat olsun ya da olmasin, seriat kadar baskici ve kontrolcu bir devletin insasi soz konusudur. bu demek oluyor ki, her yeni dogan, kendi kaderiyle degil, devletin ona bictigi kader ile yasayacak. kimin is kuracagi belli olacak, kimin okuyacagi belli olacka, kimin ne yapacagina kadar devlet ufak ufak karismaya baslayacak. bunun sonu arkadslar cok acik. bunun sonu arap devletlerinin basina gelen sey olur. turk halkinin cogunlugu kendisini yonetecek adami dogru secme kabiliyetine sahip degil. turkiye'nin derin devlet akli da o kadar akilli degil. hani cin gibi otoriter olsun ama teknoloji de uretsin vs o da yok. iki tane drone yapinca simaran bir devletten bahsediyoruz. halk da hangi sirkin ucubesi belli degil. (bu lafi sevdim he akjdnkndalkfmal).

    gecenlerde the economist dunya demokrasi haritasi yayinladi, yaziyi da koyayim da belki okuyan cikar, the economist democracy index 2019. gordugunuz uzere burada, amerika icin bile flawed democracy diyorlar. ilginc sekilde full democracy olarak adledilen ulkeler commenwealth ulkeleri sadece. turkiye icin ne deniliyor? hybrid regime. yani ne demokratik ne de otokratik. zaten hatirlarsiniz, gecenlerde yazdigim bir yazida, cracy kelimesinin yerini cekistiren halk ve bu demo nun mu auto nun mu sonuna gidecek belirsizliginin goruldugu bir karikatur yayinlamisti ayni dergi. 2017 yilindaki rejim degisikligi secimlerinde de, baskanlik sistemine gecilecegi belli oldugunda, turkiye demokrasisini kaybetti denmisti. bunlarin hepsi bir seyi isaret ediyor fakat biz ayni evde yasayan cocugumuzun buyudugunu anlayamadigimiz gibi burada da ulkenin son 3-4 yilda geldigi durumu anlayamiyoruz. bunlar ufak ufak oluyor.

    bu ufak adimlardan biri de bekciliktir.
  • akşam eve dönerken, yolda uzun namlulu silah taşıyan 8 kişi görünce özel harekat sandım. yakınlarda bir olay olduğunu düşündüm.
    meğer bizim bekçilermiş. ne yapacağını bilmeyen, askere yeni gelmiş çömezler gibi bir arada duruyorlar. devlette para çok ya, dağıtıyor bunlara.
    oturduğum sokağın başına geldiğimde 4 tanesini de orada gördüm. yine aval aval etrafa bakıyorlar, bir aradalar.
    biraz izledim uzaktan. arada kimlik kontrolü yapıyorlar fakat şüpheli gördüklerini değil. insanları durdurup gbt yapabiliyoruz gerçekten, bak birini daha durdurucam şeklinde takılıyorlar.
    bizim semt düzeldi biraz. elinde bıçakla polisin arabasına vurup çık dışarı ananı sikicem diyen adamlar birer birer yok oldu. yoksa bu bekçiler 4,8 değil 20'şer gruplar halinde gezmek zorunda kalırdı.
hesabın var mı? giriş yap