behçet aysan
-
psikiyatri eğitimi almıs, 1993 yılında sivasta yobazlar tarafından yakılarak öldürülen sair. siir kitapları, karsı gece, sesler ve küller, eylül, deniz feneri
bircok siiri, basta ezginin günlügü olmak üzere, bircok grup tarafından bestelenmistir. -
"sen bu şiiri okurken
ben belki başka bir şehirde
ölürüm."
dedin ve bu şiiri her okumamızda durduk durmak zorunda kaldık..
dostları, sivas'ta yakılan ankaralı şair behçet
aysan'ın kapısında unutulmuş bir not bulurlar:
“yarım saat içinde geliyorum. bekleyin.”
dedin bu kez yanıldın dostum ama biz bu notuda okuyunca sustuk, baktık birbirimize sarılabilmek için, sonra yine gözlerimizi kaçırdık utancımızdan. neden bilmiyorum ama hala ben utanıyorum onlar yandığı için. "katiller" falan demek yetmiyor, öfkelenmek yetmiyor, 1993'de ki inanılmaz haberlerin birçoğunda "2000'e yedi kala böyle görüntüler sayın seyirciler" derdi televizyonlarda, ama biz seyrettik sizin yanmanızı, öylece yanmanızı. -
bir eflatun ölüm olen sair.
yakildiginda 44 yasindaydi.
kırgınım, saçılmış
bir nar gibiyim
sessiz akan bir ırmağım
geceden
git dersen giderim
kal dersen kalırım
git
dersen
kuşlar da dönmez, güz kuşları
yanıma kiraz hevenkleri alırım
ve seninle yaşadığım
o iyi günleri,
kötü
günleri bırakırım.
aynı gökyüzü aynı keder
değişen bir şey yok ki
gidip
yağmurlara durayım.
söylenmemiş sahipsiz
bir şarkıyım
belki
sararmış
eski resimlerde kalırım
belki esmer bir çocuğun dilinde.
bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti
değişen bir şey yok hiç
ölüm hariç.
aynı gökyüzü aynı keder.
behçet aysan -
"yok başka bir cehennem yaşıyorsunuz işte" deyip bizi bu yangın yerinde koyup giden şair.
-
onu vurdular, gözümle gördüm onu
ak bir zambaga binmis gidiyordu
gidiyordu
zambak dur, sana da bulasti kan.
bir damla gözyasindan
dogurmustu anasi onu
bir avuç sevinçle
büyüttü
bir avuç hüzünle
nice zorluklar
nice ayriliklar
ve saçlarina beyazlar
düsürerek.
onsekizindeydi
bir sevgilisi vardi
ayni mahalleden
eyüpten
henüz öpememisti bile
konfeksiyonda
çalisirdi.
onu vurdular
gözümle gördüm onu
bir güvercin havalandi.
eyüpte, o basma
perdeli evde
kurudu saksidaki sardunya
birdenbire
çatladi
bir fotografin cami
tel çerçeveli
düstü
radyonun üzerinden
yere.
dagildi kitaplari
dagildi siirler
ve roma hukuku
güvercin
konamadi.
onu vurdular, gözümle gördüm onu
ak bir zambaga binmis
gidiyordu
zambak dur, sana da bulasti kan.
-kanli zambak- -
dışarda kar
kar yağıyor dışarda
sokak lambasına düşüyor
ve serçeler
üşüyor
kenarları hafifçe yanmış
sayfalarına kan
sıçramış
bir kitapta
nazım hikmet
okuyorum.
dışarda kar yağıyor
ve dağ lokantasına
gidiyor
zengin
kasabalılar.
kar yağıyor dışarda
mektubun yeni gelmiş
istanbul
kokuyor.
dışarda kar yağıyor
seni seviyorum. -
ne söylenecek bir türkü ne yazılacak bir roman olan yaşanmış bütün hayatları bilmek isteyen bir ozan. ama yarın diye bir şey olduğunu da bilen.
onun şiirleri sevgilisinedir, yanık otlar gibi kavrulmuş, esmer ve yoksul. ayın altında çam dalına asılan, devrilmiş kağnı gibi yolda kalan, ellerine bulaşmıs kara incirin sütü, yorgun bir hallacın attığı yünler gibi dokunaklı ve yıllar yılı döne döne aynı kitabı okuyan halkına, ayaklarında yırtık lastikler, çantalarında göçlerin tarihi ve yoksulluğun coğrafyasını taşıyan çocuklarına.
şimdilerde kenarları hafifçe yanmış bir kitapta nazım hikmet okuyordur, ve kesinlikle saçılmış bir nar gibi kırgın.
böylesi naif bir ozana hissettiğim gibi bir entry düzemedim ya, o demişti zaten.
bütün derinlikler sığ
sözcüklerin hepsi iğreti -
"...
kimse temizim demesin, kimse
bütün bir ülke odun taşıdı behçet'in yangınına...
onlar, secdesi küf kıblesi korku olanlar
onlar birgün ölüm menevişlenince içlerinde
tütmez mi kirpiklerinde "dumanı lekesiz biri?" * -
"(...)
gece de
homurtuyla
kederli bir tren
gibi geçer,
benimse
çiğnenmiş zakkum
yüklenmiş yorgun
kalbimden
aşk da
acı da
her şey ama her şey geçer
kör
bir güvercinin
türküsü
bile.
tortusu kalır.
(...)" -
"tuvalet kağıdına bile yazılmayacak şiir" yazdığı benzetmesiyle sivas katliamında yanan bedeni bir kez daha alev almış olan şair..
çamur atayım da kime denk gelirse gelsin diyenlerin hedefi olduğu için canım yanıyor..
(bkz: sesler ve küller)
(bkz: tuvalet kağıdına bile yazılmayacak şiir)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap