before the rain
-
--- spoiler içerir ---
ben üniversiteye başladığımda yugoslavya hala parçalanıyordu. daha doğrusu her bir parçası bir kenarda yaralarını yalıyor, tek kutuplu dünyada serüvenine devam etmenin bir yolunu arıyordu... bana üniversite giriş sınavında ilk sıraya uluslararası ilişkiler bölümünü yazdıran sebeplerden biri de yugoslavya'nın başına gelenlerdi... şurada anlattım biraz hatta...
before the rain'i okulda aldığım derslerden birinde izlemiştik. sanırım ikinci sınıftaydım. şimdi dersi hatırlamıyorum ama filmi hiç unutamadım. esasen beni savaş muhabiri olmaktan vazgeçiren şeylerden biri de filmin baş kahramanı olan pulitzer ödüllü fotoğrafçı aleks'in sözleri olmuştu: "i complained i wasn't getting anything exciting, so a guard pulled his gun and shot his prisoner for me."
ve "kara kayanın arkasına saklanmış bir kara yılan" da olsan, merminin gelip seni bulabileceği gibi, uygar dünyanın fildişi kulesinde - ki filmimizde burası londra oluyor - de saklansan vahşetin gelip seni kuştüyünden kovuğunda bulabileceğini de yine bu filmle öğrendim.
hikayeleri birbirine bağlamak için zaman ve mekanı tutarsızca büken aleks ve zavallı zamira öldüğündeyse, yeryüzü hamurunun şiddetle yoğrulduğunu anladım. ve dünyadaki kötülük bir kez daha kalbimi parçaladı.
--- spoiler içerir ---
siz yine de benim karamsarlığıma bakmayın sevgili sözlükçüler. izleyin. izlettirin. -
gerçekten de ülkemizin birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu şu günlerde, her vatandaşın izlemesi gereken eşsiz film.
yönetmenliğini milcho manchevski yapmıştır ve izlemenizin üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin filmin eşsiz müzikleri bir gün, bir yerlerde zihninizde çalmaya başlayacaktır. film yugoslav içsavaşı yıllarında londra'da yaşayan bir editör ve fotoğrafçının yollarının balkan topraklarında kesişmesini konu alır. ortodokslar ile müslüman halkın içsavaş sebebiyle ortaya çıkan nefret tohumları bir kız çocuğuna yüklenecek ve vatanından yıllar önce ayrılmış olan karakter, geçmiş ve şimdiki yaşam arasında bir yolculuğa çıkacaktır. lütfen izleyin ve izlettirin. bu tarz kıssadan hisse hikayelerine toplum olarak çok ihtiyacımız var.
edit: imla -
zaman asla ölmez çember yuvarlak değildir
-
bu film sadece yugoslav iç savaşını değil
aynı zamanda insanı
yüzleri
kelimeleri
resimleri anlatıyor başlıkları gibi.
insanı bazı sembollerin cümlelerin ve hikayelerin üzerinde yoğunlaştırıyor.
garip bir şekilde huzur var filmde, aslında tam tersine bir kaosu hikaye etmesine rağmen.
gerçekten tekrar izlemelik.
ayrıca kült bi film olması nedenli mutlaka bi analizi ve eleştirisi de okunmalı diye düşündüm ve bi iyilik ettim size:
https://dergipark.org.tr/…nload/article-file/409927 -
savas tamtamlarinin calindigi bugunlerde izleyin. savasin kazanani olmaz. 3 hikayenin birbirine baglandigi bir sarmal.
time never dies, the circle is not round.
“before the rain juxtaposes places and lifestyles that regardless of their differences are all united by the characters’ vulnerability and helplessness when violence takes over.“ -
üniversiteye başladığım yıla kişisel tarihim açısından damgasını vuran film. bağımsız sinema denen kavramı, balkan filmlerini/ müziklerini bu filmle keşfettim. film festivallerini de. konu ve müzikler zaten çok etkileyiciydi. üstüne o yıllarda yaşadıklarım, o üniversite heyecanı filan da olunca film listemde ilk 10da yer almayı hak edecek kadar etkilendiğim bir filmdir daima. herkesi benim kadar etkilemesini doğal olarak beklemiyorum. ama her türlü çok iyi filmdir, izlenmeli. şu an trt2de denk gelince yine bir sarstı.
-
iç savaşı konu alan muhteşem balkan filmi. geçen gün audiovisualdaki adamdan film önermesini istedim ve onun önerisi ile izledim. üç hikayenin birbirleri ile bağlantısını tam anlamıyla kurmak biraz zor olsa da çok fazla detay ve güzellik var filmde.
-
all you need is now albümünden güzel bir duran duran parçası.
http://www.youtube.com/watch?v=7aftzlks4ti
a stormy summer
is rolling closer
lighting up this holy smoker
and if this drinking
could ease the thinking
i'd toast to my home truth
with this glass
oh, rise, you promises broken
call my lovers by their names
lost hearts and words
that are spoken to the wind
which blows before the rain...
little pin pricks
and how my ears bleed
on the bomb ticks that is my heartbeat
in every life flash
in every car crash
i hear the silence waiting to fall
oh, rise, you promises broken
call my lovers by their names
lost hearts and words
that are spoken to the wind
which blows before the rain...
for all i carry
are murdered secrets
the price of my blue star-eyed weakness
and so we travel
and we unravel
towards the place where all loose ends go
oh, rise, you promises is broken
call my lovers by their names
lost hearts and words
that are spoken to the wind
which blows before the rain... -
cok guzel bir filmdir; yonetmen, filmin gectigi acili topraklarin ruhunu, etnik ve dini farkliliklari, bu farkliliklar nedeniyle kavusamayan asiklari, otekilestirmeyi cok guzel yansitmaktadir.
filmde gecen manastir ohrid golunun kiyisinda yer almaktadir; makedonya'daki bu guzel kasabayi filmde gormek cok guzeldi. -
hafızalardan konu ve müzikleriyle silinmeyecek , ohri yi ziyaret ettirecek film...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap