ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
years of refusal
-
vauxhall and idan sonra en iyi morrissey albümü diyenler var, katılıyorum. son 2-3 albümü gibi litelerin tepesine oynaycak hit şarkı olmayabilir. ama albüm genel itibari ile çok kuvvetli parçalardan oluşuyor. bence hem eski hem yeni morrissey/the smiths hayranlarını tatmin edebilecek kalitede bir albüm olmuş. öte yandan eskiyi özleyenler için, morrissey'in 2000lerden beri izlediği müzikal farklılığı bir şekilde kabullenip öyle dinlemek lazım derim. yine de şarkılarda, sözlerde smiths bulmak zor değil hala. çok güçlü bir albüm olmuş dersem ne anlayacaksınız bilemiyorum ama güçlü sıfatı morrissey ile birleşirse böyle bir şey ortaya çıkar sanırım. mutlaka alın en az 3-4 kere dinleyin...
albümün çeşitli müsik çevrelerinden ilgi ve taktir alıyor olması beni ayrıca sevindiriyor, bana noluyorsa...
pichfork 8.4 mü ne vermişti yamulmuyorsam.
albüm kapağındaki o masculen erkek tavırlarını anlayan beri gelsin bu arada, güzel kapak ama neden, nasıl ?
ill ile sick arasındaki farklar
-
ill: yatalak hasta. kanser, verem, zatüre gibi. gerçek, maddi hastalık.
sick: genel olarak bütün hastalar ve daha tam ill olmamış. öksürük, bulantı var ama daha düşmemiş. bi gözü toprağa bakmıyor.
türkçedeki inanılmaz açık
-
bence bu açık sağ-sol mevzusundan ziyade, uykulu olmak ve uykusuz olmanın aynı manada kullanılmasıdır.
çok uykulu hissediyorum: uykum var
çok uykusuz hissediyorum: uykum var.
bundan büyük açık mı olur?
kuveyt elçisinin türkiye'yi rahatça tehdit etmesi
-
çiftçiye "ananı al da git" diyenin küstah arap elçiye "yatırımını al da git" demesi mümkün olmadığından dolayı gerçekleşen tehdittir.
bahçeli'nin teklifine çalışmalar başladı
young the giant
-
ruha dokunan, huzurlu olduğu kadar hüzünlü, insanı istediği tüm duygulara koşturan harika müzikler yapan grup.
öyle ki artık için bunalır kaçmak istersin, tüm bu sıkıntılardan, kandan, vahşetten, gündemden... birdenbire kendini deniz kenarında, gün batımında sahilde yürürken hayal edersin. ordan yağmurlu bir güne koşarsın, sağanak yağışın içine işlemesine izin verir toprak kokusunu çekersin burnuna... gece oluverir, birden yalnızlaşır hüzünlenirsin, ağlayasın gelir... sonra bakmışsın, özgecan aslan'ın ve yok yere ölen bütün kadınların mezarında ağlıyorsun. bu grup tüm bu duygu silsilesini yaşatır insana.
6 bin doktorun ortasında kalp krizi geçirmek
-
(bkz: açılın ben hastayım)
istesek ilk gün 100 bin imza toplayabilirdik
-
amatem'e yatırılması gereken alkolik bir şahıs, aday olup yüzde 2 oyun çöpe gitmesine sebep olacak diyorum. neden kimse umursamıyor? koskoca cb olmak isteyen şahıslara psikolojik test yapılması gerekmez mi?
300 kmh ile bariyere giren motorcu
-
ibreye doğru eğildiğinde oluşan aerodinamikle dengeye ulaşan motor, salağın doğrulmasıyla tamamen bozuluyor ardından kontrolü kaybediyor. bunlar hep fizik. fizik, aerodinamik bilmiyorsan o hızları yapmayacaksın. gerçi o hızları hiç bir türlü yapmayacaksın da işte, ne diyelim doğal seçilim.
ikinci el araba jargonu
-
3-4 parçası çizikten dolayı boyalı : geçen yine makasa girdik. öylece kalakaldık.
takas fiyatı farklıdır : takaslarsak benimki altın, sizinki çöp olur. maçanız yiyorsa takas teklif edin.
km'de x kuruş yakıyor: 1 yıldır arabayı çalıştırmıyorum. mazota/gaza/benzine zam geldiyse de haberim yok.