hesabın var mı? giriş yap

  • süper marketlerdeki manav reyonunu hatırlatan kafedir. marketlerde de hıyarların, maydonozların üzerine aralıklarla su serpiliyor, bu kafelerde de.

  • aslında hep var olan hatta 1999 senesinde sevim tanürek tarafından bir yaya geçidinde kullanılmak istenen , ama kırmızı ışık ihlali yapan başbakanın oğlu ,ehliyetsiz burak erdoğan tarafından yaşam hakkının geri alınması ile biten haktır.

  • insanoğlu jung'a inanmak ister; fakat her zaman freud öğretisinin gölgesinde kalakalır. insan mekaniktir, aynıdır, ne kadar inanmak istesen de öyle özel değilsindir. jung sana bir nevi açık kapı bırakır; ama gün geldiğinde freud'un çözümlemelerindeki kadar basit bir organizma olduğunu fark etmenin buhranına kapılıp sigaranı yakarsın, sigaranın freudyen bakışla temsil ettiklerini aklından geçirirek hem de.

    hani çocukken teyzen tavuk suyuna çorba tadında kitapları okurken o öykülere göz gezdirip "hayat ne güzel" diye düşünürsün, delicesine büyümek istersin, ergenlik dönemlerinde bukowskiyle tanışınca pis moruğun yanıldığına inanmak istersin, hayat teyzenin okuduğu o öykülerdeki gibi ufak mistisizmlere göz kırpabilir diye düşünürsün; ama genç erişkinlikte yine bukowski gerçekliğiyle yüzleşirsin ya, işte absürt bir şekilde freud ve jung yeraltı edebiyatının karakterleri haline gelebilir, çünkü insanlar aynıdır dostum, her yerde aynıdır, her yüzyılda aynı.

    freud kabul etmek istemeyeceğin bir hakikat, jung sana duymak istediğini veren bir ilüzyondur bence. bu nedenle jung güzeldir. ihtiyaç duyulandır, ama sana o hissi hiç vermeden sanki talip olduğunmuş oymuşçasına bir his yaratır.

  • o unutulmaz günde, o "anlatılmaz, anlattıkça yaşanır; hatırlandıkça coşulur" maçta ben oradaydım. hiç unutmuyorum, - galiba - 12.55 gibi garip bir başlangıç saati vardı maçın, ali sami yen stadı kapalı tribünü alt bölümün en ortasındaki yerime ulaştığımda seremoni başlamak üzereydi, üzerinde biletimdeki numara yazılı koltuk dışında başka yer olmaması olağanüstü iyi bir şeylerin yaşanacağının müjdecisi gibiydi âdeta. uğur tütüneker kaleciyi çalımlayıp eski açık tarafındaki kaleye (ki tam 4 yıl sonra eintracht frankfurt'a karşı gene aynı kalenin filelerini havalandırmıştı.) ilk golü gönderdi, devre arası herkes heyecanlı, sevinçli ve umutlu görünüyordu, çoğunluğun beklentisi "3 - 0 ve uzatmada işi bitirme"ydi, mustafa denizli numaralı tribünün altındaki tribününde hapsedilmişti isviçre`nin uefa'sı tarafından, oysa ilk maçta saha ortasına kadar girip hakeme itiraz eden neuchatel antrenörü gilbert giresse devre arasında gene sahanın ortasındaydı.
    ikinci yarı galatasaray onbiri, tribündeki onbinleri, tanju çolak ile uğur tütüneker'in ard arda gelen ve birbirinden organize golleriyle coşmuş, mağrur ve arkaları sağlam isviçrelileri sürklase etmiş, en önemlisi de "biz yapamayız, ilk maç 3 gol yedik, biz kim 4 - 5 atmak kim, tarihimizde yok öyle bir mucize, buna inananlar deli" şeklinde öznel yorum (!) ve görüşleri tarihe gömmüştü. beyaz formalı metin yıldız, cevat prekazi, cüneyt tanman, ismail demiriz, savaş koç, arif kocabıyık ve bu muhteşem zaferin ardından demir parmaklık cezasından kurtulan mustafa denizli dakikalarca tribünler önünde zafer turu attılar.

    daha sonra ilginç şeyler oldu, uefa maçın tekrarına karar verdi, ulusça büyük tepki gösterdik, isviçre ile her türlü ilişkinin kesilmesi bile tbmm'de gündeme geldi, ne idüğü belirsiz ucuz kahraman müsveddeleri (ki onların çocuklarını bugün de mağdur olmadıkları halde federasyon, tahkim kurulu vd. hakkında atıp tutarken görüyoruz, orman kanunu cumhuriyeti(!)nin odun üyeleri) haksızlığı düzeltip adaleti sağladıklarını ilan ettiler, işin kötüsü birçok koyun sürüsü üyesi bu teneke yalancılara inandılar. oysa galatasaray'ın başında bugünkü gibi basiretsiz bir yönetim yoktu o gün, futbol davalarının o dönem (ve uzun yıllar boyunca) avrupa'daki en büyük uzmanı, bayern münich kulübünün avukatı bir alman ile anlaşarak maç sonucunun (5 - 0'lık skor 5 jüri üyesinin birden onayıyla kesinleşti, adalette de 5 - 0'lık bir galibiyet almış olduk) tescilini sağladılar.

    türk futbol tarihinde bir dönüm noktasıydı, aşağılık kompleksimizi o gün mağlup edip çimlere gömdü sarı kırmızılı aslanlar, tıpkı 1993 manchester united maçları ve 2000 uefa kupası finalinde mağlup ettiği gibi. keşke bugün "isviçre bizden iyi, barajı geçemeyiz" diye ahkâm kesen futbol uzman(!)ları da o gün isyankâr mucizeye tanıklık etmiş olsalardı...

  • üye alımı için aradıklarında eğlenceli anlar yaşamama neden olan olay.

    - merhabalar digiturk’ten arıyorum hede hödö.
    + sözleşmeyi fakslarsanız üye olacağım.
    - tamam, faks numarası verebilir misiniz?
    + hayır, faks makinem yok.
    - nasıl göndereceğim?
    + ben aboneliğimi nasıl sonlandıracaksam öyle.
    - ...

  • tek bir oyunu olan o oyunu güçlü olan hoca. ama takım fizik olarak düştüğünde veya taktiksel olarak planı işlemediğinde de tek alternatifi olan hoca. ezbere değişikliklerin sebebi bu.

    takım 4-2-3-1 ön alan baskısı ve direkt hücumlarla oynuyor. bu oyun yüksek fizik ve tempoyla oynanıyor. 3-2-5 olarak yerleşiyor takım hücumda. sağda atletizmiyle osayi solda tadic' le oyunu genişletip ferdiyi zaman zaman iç koridora zaman zaman da 3-2-5' in 2'sinden biri yapıyorsun. tüm hücum planı bu. jayden' ın bence sezon boyunca öne çıkmasının sebebi de bu oldu. çünkü bu oyunu oynarken stoperlerinin öne çıkıp geçişte birebir adam markajında kalması gerekiyor. jayden bunu çok iyi yaptığı için sezonun oyuncusu oldu. ama fenerbahçenin geçiş savunması sezon başından beri sıkıntılı. çünkü çağlar becao bunu yapamıyor. bunu yapamadığı için geçişte merkezde topla buluşan oyuncuyla 2ye 2 kalındığında merkezdeki oyuncuya baskıya çıkan bir stoper yok. geçişte bunu yaşayınca ofansif beklerinin sıkıntısını yaşıyorsun. çünkü ferdi ve osayi çabuk ve atletizmi yüksek oyuncular olsalar da savunma bilgileri eksik oyuncular. dün ilk golü bu yüzden yedin. koita geçişte ikiye bir yaptı kaleye kadar uzadı. gol gelmeden önce de 4e 4 kaldıkları çok pozisyon oldu. bu sezon boyunca yaşanan bir problemdi.

    ikincisi fenerbahçe oyun kurulumunda sıkıntı yaşıyor. ama buna ilişkin bir planı yok. dzeko inisiyatif alıp derine gelmediği sürece fenerbahçe oyun kurmakta çok zorlanıyor. galatasaray' ın eksikliği de bu. oyun kurulumunu geliştirmesi lazım. ama okan hocanın oyun şablonlarını düşünürsek aradaki farkı anlarız. iki takım da 3-1 şeklinde oyunu kuruyor. bunu sacha varken bekleri ileri gönderip yapıyordu. ama sacha gittikten sonra kaan ayhan zaman zaman 3' lü savunmanın stoperi gibi oynayıp önlerine torreira geliyor. zaman zaman kerem demirbay torreirayla bu oyunu oynayıp kaan' ı gönderiyor takım. kaan zaman zaman da 3' ün önüne sahte bek olarak gelip torreira' yla veya kerem demirbay' la oynuyorlar bunu. şimdi ziyech' in gelmesiyle ziyech' le bu oyunu oynuyor galatasaray. bunu muslera ve nelson' la da çıktıklarında gördük. bay gibi bir fizik canavar var. birebir yüksek top atıp takımı çıkartıyorlar. ziyech 50-60 metre nokta atabiliyor. nelson veya muslera atacağına ziyech atsın. bunu son maçta gördük. muslera' nın attığını gördük. nelson' un attığını gördük. bu bir oyun planı. ismail kartal' dan bunları göremiyoruz. jayden sol bek yap. ferdi' yi içte kullan. 3-1' i jayden' la kur. böyle bir şey gördük mü? görmedik hiç. ferdiyi oyun kurulumunda görüyor muyuz? çok nadir. hoca zajc krunic ortasahasıyla bunu yapabileceğini sandı. ama sen düşük tempo pas takımıysan bu ortasahayla yaparsın. ama sen direkt hücum oynuyorsan topu kaybettiğinde bu ortasaha sana fred ismail gibi topu geri kazandıramıyor. bir de krunic kendi yarı sahasında bile baskıya gidemiyor. çünkü pozisyon oyuncusu regista adam. o zaman da oly maçı gibi ankaragücü kupa maçı gibi 3' lük oluyorsun. krunicle oynayacaksan 4-3-3 oynayacaksın. krunic zacj fred yap. sol iç sağ iç. king ve irfan' ı içeride konumlandır. osayiyle ferdiyi çizgiye gönder. bak bakalım krunic nasıl oynuyor. böyle oynayamaz çünkü tadic' in dışarıda kalması gerekir. belki irfan' ın bile dışarıda kalması gerekir. ama irfan skorer bu sezon kotarırdı. forvet karakterli oyuncuya ihtiyacın var bu oyunda. onu da yapamıyor. veya yapmıyor. böyle bir oyunu bilmiyor olabilir.

    bir diğer sıkıntı da atletizm. fenerbahçe lige harika başladı. ama dzeko tadic yaşları sıkıntı. erken form bu oyuncuları sezonun ilerleyen aşamalarında düşürür. sezon başı da yazdım bunu. düştüler. fred sakatlık sıkıntısı yaşadı. ismail bence sezon başından geride. çok top kaybetmesinden anlıyoruz. fizik olarak düştüğü için yapıyor o top kayıplarını. zaten bir planın var. bu oyuncular düşünce fenerbahçe' nin kayıplar yaşaması olasıydı. bir tek irfan can ayakta kaldı. çünkü cengiz var. cengiz 15 milyon euro' luk oynamadı. ama irfan' ı diri tuttu. adam kariyer sezonunu oynuyor. ama yetmiyor.

    kısacası sezon içerisinde ismail kartal bunlara bir çözüm bulmaktan uzaktı. hani diyor ya bizde değişiklikle maç alıyoruz diye. gole ihtiyacın olunca 4-4-2' ye dönmek değil mesele. fenerbahçe 4-4-2' ye dönüyor. genelde şima çıkıyor. bats top almaya gelmek zorunda kalıyor. topta tutamıyor. kenar ortası yaparsan etkili oluyor. sen oyunu değiştirmedin ki. alanya maçı antep maçı. açın izleyin galatasaray oyunu nasıl değiştirmiş. antep golü atıp 5-4-1 bekliyor. mertens ve kerem' i 8-10 yapıp 6' lı hücum hattı çıkarıyor okan hoca. maçı çeviriyor. gidip 4-4-2' ye dönmüyor. iyi bir kadro iyi bir ilk plan ama bundan başka bir şey yok.

  • dünyaya ayak bastığında ilk sözü şu olmuştur: "allah insanı susuzlukla terbiye etmesin."

  • ülkedeki en üst seviye, en elit, en donanımlı isimleri hatırlamaya çalışın. misal, benim aklıma ilber ortaylı geliyor. ya da ikna edip isviçre'den getirip gazi yaşargil'i urfa'dan aday yaptığınızı düşünün. ya da deyin ki yöre halkı bağnazdır, islamcı olmadıkça oy vermez. gidin getirin ekmeleddin hoca'yı. sizce urfa'dan seçilme şansları var mı?

    ama koy oraya bir aşiret reisini ya da yakınını; en azından şansını zorlamış olursun. bu ülkede liyakata niteliğe değil adayın "bizden" olup olmadığına bakılır. chp bunu geç de olsa öğrendi. millet de bunu eleştiriyor, sanki urfa halkı çok kaliteli adaylar olsun istiyordu da..ulan ibrahim tatlıses'in bir takla atmadığı kaldı adaylık için. akape onu aday gösterse muhtemelen türkiye rekoru kıracaktı, enayi islamcıları kerizlemesiyle meşhur fadıl akgündüz siirt'ten milletvekili seçildi. daha ne olsun?

    edit: düzeltme

  • erdoğan'ın 5 yıldır mal bildiriminde değindiği 500 bin tl alacağını hatırlayın. esad bu paranın üstüne yatan kişidir zannımca, erdoğan alacağını almak için nüfuzunu kullanıyor. esad parayı faiziyle ödese de bu tatsızlık bitse artık.