ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 mart 2024 thy açıklaması
-
latin amerika'ya gelip de amerika birleşik devletlerine kaçak geçemezsiniz anlamı da çıkabilir.
sanat ne içindir
-
"sanat bizim kendimize bile itiraf edemediğimiz duygularımızın, özelliklerimizin, hallerimizin tercümanıdır.
bir romanda, kendimize dair bir hali görür, yalnız olmadığımızı hissederiz.
bir şarkıda, derinlere gömdüğümüz duygularımızı duyar, kendimizle barışırız.
bir resimde, farkına bile varmadığımız bir yönümüzü görür, kendimizi tanırız.
bir fotoğrafta, başka hiç bir şeyin, bir cümlenin hatta koskoca bir romanın anlatamayacağı bir hali görür, duygulanırız.
sanat bizim insanlığa karşı umudumuzu yitirmememizi sağlar. hayata karşı umutlu olmamıza yardım eder. bazen kimsenin bizi anlamayacağı hissine kapıldığımızda yanımızda olup bizi anlar; kimi zamansa yoğun duygularımıza teselli verir."
demiştim birbuçuk yıl önce yazdığım bir entry'de. sanatın seyirci, dinleyici, okuyucu için böyle işlevleri var.
peki sanatı yaratan kişi için, sanatçı için sanat ne ifade ediyor. hissedilen, bilinen ama kavranamayacak olanı alıp, farklı forma sokarak, kendi içinde işlenebilir hale getirmesini sağlıyor bence sanat. deleuze kişinin kendi nevrozlarıyla yazmadığını, dünyanın hastalığın insanla karıştığı belirtiler bütünü olduğunu ve edebiyatın bir tedavi girişimi olarak karşımıza çıktığını söyler.
ona hem katılmıyorum hem de katılıyorum. kişi nevrozuyla yazar, nevroz bizim dışına çıkabileceğimiz içsel bir oda değildir. sanatçıyken nevrotik değilim, ama hayatımda nevrotiğim; sana karşı nevrotiğim, ona karşı değilim gibi bir hâl söz konusu değildir. çünkü bunlar bilinçdışı mekanizmalardır. nevroz aklı kapsar. insan nevrozuna dair bazı şeyleri sezer ama bunlar, uyanınca bir anlık anımsanıp sonra hemen unutulan bir ruya kadar gerçek gelir insana.
üstelik herkes bir ölçüde nevrotiktir. nevrozun şiddeti ve insan ilişkilerine yansıma düzeyi, bunu büyük bir sorun olarak yaşayıp yaşamayacağımızı belirler. bence sanatçı nevrozunu, sanat üzerinden sağaltmaya çalışır. nevrozuyla yazar yani, ve burada deleuze yanılır bana kalırsa.
ama şurada haklıdır. sanat bir tedavi girişimidir, gerek sanatçı için gerekse eserin içinde kendine ayna bulacak bizler için.
orhan pamuk okurken, onun yarattığı obsesif dünyalarda yazarın kendisinden bir iz olmaması mümkün müdür? kendi obsesyonunu ve belki mimetik arzusunu okuruz satırların arasında. ve tam bir nevroz öyküsü gibi birçok kitabında yineler bu pattern. ne de olsa nevroz yinelemenin hikayesidir.
martin gore dinlerken şarkılarının sözlerinde sadomazoşist öğeler kulağımızda çınlar. acı çeker, eteklerin katları arasında kaybolur, günaha girer, suç işler, cezasını çeker, psikoza bu obsesyonu ile direnir o sözlerde. bunu yaşamayan birinin bu hikâyeyi böyle anlatması pek güçtür.
dostoyevski kumarbaz isimli romanını, kumar borcunu ödemek için yazmıştır. romanı otuz günde bitirirse var olan borcu silinecek, bitiremezse tüm kitaplarının telifini borçlu olduğu kişiye devredecektir. dostoyevski büyük bir kumar bağımlısıdır. romanıyla borcunu ödemesinin yanında belki kendini sağaltma çabası içindedir. nitekim kumarbazın özünü en iyi anlatan romanı yazmış, tasviriyle okuyacak tüm kumarbazlara ayna tutmuştur.
özetle sanat ilkin sanatçının kendi devasıdır ama bunu paylaştığı insanlar yani biz okuyucu, dinleyici ve izleyiciler bu eserlerin kiminde kendimizden bir şey buluruz, eser bize göremediğimiz bir açıyı sunar, bazen teselli verir, bazen yarenlik eder.
sanatçının devası, toplumun devası oluverir. böylece sanatçı toplumun, toplum sanatçının parçası olur, sanatçı ve okuyucu birbirinin içine geçer, birbirinin farklı görüntüleri olur, sanat hepimizi kapsar, yaramızı sarar, bizi birleştirir, sağaltır.
avukat egosu vs doktor egosu
-
maalesef biri adliyede, diğeri acilde dayak yiye yiye kalmamış egodur.
evet, kıran kırana.
fb'nin 2015-16 şampiyonlar ligi gruplarına kalması
-
ajax ve united`i elemesi halinde çeyrek finalden başlatılması gerekir.
ak parti'nin 2015 seçim kampanyası
-
bana hitap etmedi, hatta sikimde bile olmadı.. dolayısı ile herkese hitap etmiyor demek ki..
696 sayılı khk ile getirilen iç savaş maddesi
-
an itibariyle kendimi güvende hissetmiyorum. bugüne kadar boşu boşuna üzdüğünüz eşim, annem, babam yani ailem eli kolu bağlı, bebeğim de annesiz kalabilir. bunu yapan ve sebep olanlar ise cezasız.
birkaç ay sonra komisyon tarafından iadesi sağlanacak birisi bugün öldürülebilir.
mesela beni, birdyfirdy'i sevmeyen biri bana zarar verebilir. sokak ortasında muhtemelen kucağımda bebeğimle beni katledebilir çünkü adım şerefsiz bir rektör tarafından bir listeye yazıldığı için ihraç edildim ve terörist muamelesi görüyorum.
ama pardon bu ülkede gerçek teröristleri bile idam edemezsiniz, ama beni, birdyfirdy'i öldürüp ceza bile almazsınız.
ışid'i anladık ama pkk'yı niye vurdunuz
-
(bkz: çünkü eşeğin zikinden dolayı)
ahmet kaya şarkılarında geçen acımasız sözler
-
"soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun"
chandrasekhar limiti
-
kara delikler için baraj puanı mahiyetindedir. bu puanı geçemeyen yıldızlar kara delik olmaya hak kazanamaz. pek tabi yıldızlar ölmeden önce bu sabitin bir hayli üstünde bir kütleye sahip olmalılar ki, kütlelerini kaybede kaybede öldüklerinde yine bu limitin üstünde olabilsinler. yoksa şuan için kütlesi bu limitten birazcık yüksek olan sağlıgı yerinde normal bir yıldız dahi kara delik olamaz, çünkü daha kaybedecegi çok şey**i vardır.
fakat şöyle de bir extreme durum olabilir; yaşamakta olan yıldızımızın yakıtı yani hidrojeni kültesine oranla şaşılacak derecede küçüktür. hatta bir sonraki petrol ofisine kadar yetmeyecek kadar az ise ve kütlesi chandrasekhar limitine çok yakın ama yinede birazcık fazla ise yakıtı hemen bitip tükenecegi için kütle-enerji dönüşümü çok fazla olmayacak demektir. bu da yıldızımız için kara delik olma şansını arttıracaktır. tabi bir de hidrojeni bittikten sonra yakmaya başladıgı helyumun oranı da önemli. parametreler bitmiyor açıkcası.
olay (ezhel şarkısı)
-
an itibariyle ezhel olay şarkısının klibiyle tüm sisteme diss atmış bulunmaktadır ve bunun yanında da diss neden ve nasıl atılır dersi vermiştir.
ezhel - olay
sözleri
hergün yeni olay
dile kolay
koal koal
nerde ne anormal artık bana gelir doğal
paranoya beynin vermez onay
derler oha nasıl yaptım sorar
olduk olay
olays on me...
tüm gözler bende etrafımda on bin insan sanki zombi
kafa güzel, alkol fondip
berlin-kotti
istanbul bomonti
başkent odtü
gıtto-ostim
tüm dünya mahallem dünya gecekondu
çok mu yüksekteyiz zihnim kokpit
her yer polis her yer zarbo hergün olay olay olay ohalde yapalım ohal halkım kobay bi piskopat olmamak için bi sebep yok o yüzden çal ve kopar bende kuruş sende tomar
çıkar olay
sıkar toma suyu işin suyu çıkar
ölür memur ölür çocuklar yaşar çıkar
isteseler biter ama sanma kimse çıkar
bunla başa çünkü kazandırır para olay
hergün hep aynı haber
yine bi tecavüz taciz
magazin olay ister
ünlüler olur havadis
herkes yanlız herkes birine düşman
nereye baksam kavga
nereye gitsem olay
flaş flaş paparazzi
like tweet sanalım alem
ego tüm olayımız bu
o yüzden nereye gitsek olay oluruz olay bizim de olayımız bu
aramızda çıksın olay isterler işine yarar bi bok olmadığından dolayı
biz kimiz nerden geldik her insan kafa yorar
aslında bütün olay euro lira ve dolar
çıkar olay
kan dökmek anlaşmaktan daha kolay
bir mermi kurşun bir çiçekten daha ucuza solar
bi bomba sanki tüy gibi düşer ve yanmaz asla
sokakta tayfalarla
üçüncü sayfalarda
israil ve iran'la aynı anda papaz olan ülke
-
şüphesiz dünyanın en mal insanları tarafından yönetilen ülkedir. adamların becerebildiği tek şey, halktan alınan korkunç orandaki vergileri ayakkabı kutularına doldurabilmek.