hesabın var mı? giriş yap

  • küççükken sık sık öznesi olduğum cümledir, hatta bu cümle beni nitelemiş bir sıfattır.

    annemin altın gününde annem kısır yapmıştır. ancak kısırın yanına konan marul yetişmez. eli kolu dolu olan anne insanı, 6 yaşındaki erkek çocuğu görünümlü kızını (ben) bakkala yollar. evden çıkmadan önceki son konuşmalar şu şekildedir ;

    -duyycim : anne bak bi tane mi marul istiyosun, sadece bi tane mi alıcam ?
    -anne : aaa delirtme insanı bi tane dedik ya işte hadi çabuk.
    -duyycim : anne bak emin misin.
    -anne : çabuk dedim !!!
    şimdi bu diyalogdan marul alınması gerektiğini ve bir tane alınması gerekliliğini idrak etmek zor değil. ben de öyle yaptım. bakkala gittim. bi tane marul istedim. bakkalın itinayla koskoca maruldan bir yaprak koparmasını bekledim. bakkal kuşa vericem zannetti. üstüne bi de yok annemim günü var, az geldi ondan alıyorum dedim. bakkal pişkin pişkin poşete koyayım dedi, koy amca dedim. poşeti sallaya sallaya, hoplaya zıplaya eve geldim, bir yaprak marulla. bu arada yolda oynayan arkadaşlarıma katılmadım anneme marul yetiştirmenin ciddiyetiyle.
    annem marulun nerde oldğunu sorunca poşeti gösterdim ama annemin o aptal mısın imalı bakışını hiç unutmadım yıllar yılı. annem ' iyi otur o marulu ye şimdi, sonra git canın istedikçe birer birer al gel olur mu' dediğinde de ciddi olduğunu sanmıştım, neyse ki canım istemedi.
    işin ilginç yanı, bütün göstergeler bu yönde olsa da, iq veya eq ile ilgili bir problemim yıllar yılı çıkmadı.

  • fransada olmanin avantajını kullanmıştır.

    türkiye'de aynı şeyi yapsaydi sabah göz altina alınır arap bayrağı zorla öptürülürdü.

    içmiş birayi, sikmiş arabi. helal olsun dostum, içimin yağları eridi.

  • önce ufak bir para cezası verilecek, daha sonra konuyla ilgili twitterda gündem vs oluşursa gözaltına alınıp para cezası arttırılacak kişinin işidir. zira ülkemizde hukuk, sosyal medya tepkisine bağlı olarak işliyor biliyorsunuz.

  • kendisiyle ilgili hoşuma giden bir teoriye rastladığım kurgusal karakter. hogwarts'ın müdürü olmadan önce okulda biçim değiştirme dersi verdiğini biliyoruz, dolayısıyla bu konuda çok başarılı olması şaşırtıcı olmaz. biçim değiştirmenin en ileri formlarından biri de kendini bir hayvana dönüştürebilmek, yani animagus olmak. dersi dumbledore'dan sonra veren minerva mcgonagall da tekir kediye dönüşebilen bir animagustu mesela.

    bir animagus yalnızca tek bir hayvana dönüşebiliyor ve bunu kendi seçemiyor, kişiliğine en uygun hayvan oluyor bu. çoğu zaman da kişinin patronus'uyla aynı hayvan oluyor. örneğin mcgonagall'ın patronusu da bir kedi veya harry'nin babasının* hem patronusu hem de animagusu bir alageyik. bu arada patronusun aldığı şekil animagusun aksine değişmez değil, kişinin aşık olması gibi büyük duygusal olaylar patronusu değiştirebiliyor. animagus ise ölene kadar aynı.

    peki dumbledore bir animagus ise neye dönüşüyor olabilir? seri boyunca çok sevdiğini bildiğimiz, aynı zamanda patronusu da olan canlıya tabi: anka kuşu! dumbledore'un anka kuşuna dönüşebiliyor olması seride bazı olayları da yeniden yorumlamamıza olanak sağlıyor. mesela ikinci kitabın sonunda harry'nin yardımına koşan anka fawkes değil de okul müdürümüz olabilir. buradan çıkarılan bir diğer teori de dumbledore'un aslında ölmediği, bir ankaya dönüşebildiği için tekrar ortaya çıkacağı.

    gerçi fawkes'un bir hortkuluk olduğu teorisi de fena değil ama dumbledore'un böyle karanlık bir büyü yapacağını sanmıyorum, en azından grindewald ile yaşadıklarından sonra uzak durur herhalde bu tür şeylerden. gerçi rowling adeti olduğu üzere üç beş sene sonra bu konuda da bir şeyler açıklar ve teorileri boşa çıkarır ya da fantastic beasts filmlerinde bununla ilgili bir şeyler görürüz belki. her ne kadar sonraki açıklamalarıyla j. k. rowling'e olan sevgimi epey kaybetsem de harry potter evreninin şimdiye kadar okuduğum en yaratıcı, en heyecanlı dünyalardan biri olduğunu da kabul etmem lazım.

  • bakalım ünlü jedi bilgesi yoda, revenge of the sith'te, daha sonra sözünü dinlemeyip halt edecek olan anakin efendiye bu konuda ne demiş:
    "attachment leads to jealousy; shadow of greed that is..."

    yani kıssadan hisse;
    "birilerine sadakat dışında bağımlı; müptela olursanız, bu durum kıskançlığa yol açar ve bu da açgözlülüğün; hırsın gölgesidir."

    o açıdan, sevdiklerinize; kıskanabileceğiniz insanlara olan bakışınız onların da ayrı birer birey olduğu yönünde olmalı ve ortak geçirdiğiniz zamanların beraberce mutlu geçmesinin ötesinde onların hayatıyla ilgili istekleriniz olmamalı; o kişinin sizi özgür iradesiyle seçmesini hırsınıza yenik düşüp engellememelisiniz. bu yolda başka hayatları kısıtlamaya hakkınız yoktur; bu zorbalıktır.

    sonuçta her insan vazgeçilebilir olabilir; ama sevginiz, iyi niyetiniz içten ve kalıcı olmalıdır. zaten gerçek sadakati kısıtlama ve engellemeyle oluşturup sağlayamazsınız. ancak sadece o insan(-lar) mutlu olsun istediğiniz zaman bunları aşabilirsiniz; artık içinizde gereksiz kıskançlık olmaz, beraber huzurlu olma hissi uyandıracak karşılıklı bir sahiplenme ve dürüst bir sadakat olur.

    bütün bunlara rağmen de sizin sevginizin değerini bilemeyecek ve bu iyi niyetinizi kötüye kullanabilecek bir insan ise, ona bu fırsatı fazlasıyla verin ki; gerçek yüzü bir an önce ortaya çıksın, siz de gereksiz vakit kaybetmemiş olun.