hesabın var mı? giriş yap

  • fatih- çarşamba'da büyüyen bir adamım.
    cemaatin merkezi durumunda ki ismailağa camiinde az namaz kılmadım.
    hatta abdest alırken kalabalık bir grup geldi, yanıma bir ihtiyar oturdu, herkes başında.
    sonradan sordum; kim bu?
    mahmut efendi, dediler. ilkokul talebesiyim o zaman.

    hala mümkün mertebe namazlarımı kılarım.
    ben ihsan eliaçık hoca'nın ne demek istediğini anlıyorum.
    dünyada ki kan ve göz yaşının en büyük sebebi yoksulluk, yoksulluğun da en büyük sebebi sermayenin baronları. ihsan hoca mücadeleye en tepeden başlamış.
    tipik türk dincisi, hatta islamcısı anlamaz onu.
    allaha kulluk edecekken, kula kulluğu adet edinmişlerin öğrenmesi gereken çok şey var.

  • adeta bir korku filmi.

    burnunu karıştırdın ve seni rahatsız eden kuru sümük parçasını tırnağının ucu ile dışarı çıkardın. fakat sümük aniden kayboldu. nereye gitti? burnun kenarında mı kaldı? gömleğine mi düştü? çenene mi yapıştı? nereye gitti lan!

  • türkiye'nin bu seçimlerdeki en büyük kazancıdır.

    siyasetimiz, hiçbir makamı bir insanın burnunun kanamasına değişmem diyebilecek tertemiz bir karakter kazanmıştır. kendisine siyasi kariyerinde başarılar diliyorum.

    ethem'in vurulduğu yere katili öven ve cesaretlendiren melih gökçek bir tarafta, bu adam bir tarafta.

    kimse melih gökçek için milli iradenin seçimi falan demesin. bu tedhişle sindirilip efsunlanan ve iradesine milli denilen kitlenin seçimidir.

  • aynı zamanda birilerinin (bas bas haykırdıkları üzere) yıllardır beklediği liderdir. değdi mi lan beklediğinize? bence değmedi.
    neyse, bugün soma'da bir süpermarket, yarın umarım malezya'nın ücra bir köşesi.

  • bu ve benzeri projelerin siyasi saikler ile eleştiri konusu yapılmasını anlamdırmak güç. peki tabii, alanında yetkin kişiler tarafından süreç ve teknik eleştirilebilir ancak, tamamen içi boş argümanlarla fikir yoksunu kişilerce eleştirilmesi; benzer şekilde hükümet taraftarlarınca sanki ak parti'nin özkaynakları ike yürütülen bir varlık projesi gibi müdafaa edilmesi de aynı şekilde anlamsız.

    öncelikle bu projenin, akp'nin seçim vaadi olarak pazarladığı ve yerli uçağımız göklerde diye enforme edilen bölgesel uçak projesi ile hiçbir ilgisi yok.

    ikincisi ise, bu proje 2000'li yılların başından beridir bir şekilde düşünülen ve silahlı kuvvetlerin ihtiyaçları ile şekillenen bir sürecin parçası.

    ve şuanda sırf bu proje için alt yükleniciler ile birlikte yaklaşık 6000 mühendis-teknisyen mesai harcıyor. ve bu mühendislerin birçoğu odtü, itü, bilkent gibi saygın üniversitelerden mezun genç yetenekler. süreç devam ettikçe, bu proje için çalışan kişi sayısının 10000'i aşması bekleniyor. türkiye'de başka hangi teknoloji için bu kadar kişi çalışıyor?

    ayrıca bae systems gibi en ileri havacılık şirketlerine yüz milyonlarca euro verilerek mühendislik desteği alınıyor.

    eğer başarılı olursa, rolls royce ve kale ortaklığı bu uçağın motorunu sıfırdan tasarlamak için yoğun ilgi gösteriyor.

    ve tüm bu süreçler devam ederken, avrupa'nın en büyüklerinden olacak rüzgar tesisleri, yıldırım-kuş çarpma test merkezleri gibi bir çok ileri teknoloji altyapı merkezleri inşaa ediliyor.

    ayrıca tusaş'ın üretilen ilk uçakların 5. nesil olarak hizmet vereceği konusunda da bir iddiası yok. ilk fazlarda 4.5+ olarak üretilecekken, 2035 sonrasında 5. nesil yeterliliklere sahip olacağı defalarca ikrar edildi. 2035'e gelindiğinde mmu, ancak 25 yıllık bir sürecin sonunda 5. nesil bir uçak olmak iddiasında.

    evet, 25 yıl. tabii tusaş'ın esasen f-35'in orta gövde üreticisi olması ve alp havacılık gibi şirketlerle birlikte birçok kritik alt sistemin ana üretecisi olduğunu, güney kore tarafından üretilecek olan kf-21'in kritik kokpit içi donanımlarının dahi türk şirketler tarafından üretildiğini, f-35'in ana silahlarından biri olacak som-j ve diğer varyantlarının lockheed martin ile sage tarafından ortak geliştirildiğini, bindiğiniz birçok yolcu uçağının sayısız kalemde bileşeninin yine tusaş tarafından üretildiğini bilmeyenler için; bu süre dahi oldukça iddialı görünebilir.

    ve yine tusaş'ın, uzun yıllar dünyadaki sayılı f-16 üreticilerinden biri olduğunu, mısır hava kuvvetleri tarafından kullanılan f-16'ların da tusaş tarafından üretildiğinden ve bu uçakların lockheed tesisleri ile berabar sınırlı sayıda mükemmel kusursuzluk seviyesinde uçaklar üretebildiğinden bir haber kişiler bakımından da, hayalperest adımlar olarak nitelendirilebilir.

    peki, bu proje başarılı olsun veya olmasın. binlerce mühendise kazandırılacak tecrübenin, ar-ge ve tesislerin ne gibi bir zararı olabilir?

    tusaş, baykar gibi özel bir şirket değil. ak parti'den evvel var olduğu gibi, onlar gittiğinde de bu ülkenin en değerli teknolojilerini üreten kurumlarından biri olarak, varlığını sürdürecektir.

    edit: daha üretilen uçağın faz-0 kapsamında son montaj hattına halınan, ge f110 moturu ile 18 mart tarihinde roll-out yaparak, yer testlerinde kullanılacak olan ilk prototip olduğunu bilmeksizin, mock-up olduğunu kararlı bir uzman görüşü ile ifade edenleri ibret almak mümkündür.

    yüz yıl önce ortaya konulan vizyonun, halen anlaşılamamış olması da oldukça vahim.

    istikbal, göklerdedir!