hesabın var mı? giriş yap

  • rasim'in on numara trollediği program:

    prandelli istifa ettikten sonra burak'la selçuk bunu ziyaret etmişler. çıkarken gözleri dolmuş. bu bilgi sinan engin'e gelmiş. o da önceki hafta bu ikili hakkında ağır konuşan ahmet çakar'a "hocam ayıp ettin" gibilerinden takılıyor ve diyalog:

    a.ç.: kardeşim bunlar timsah gözyaşları, mafyada bile bu işlerin raconu vardır. vurulan adamı ilk vuranlar ziyaret eder.

    r.o.k. : ya da çiçek gönderirler hocam

    a.ç.: aynen

    r.o.k.: hocam senin tanıdığın mafya falan var mı?

    a.ç.: var bi kaç tane

    r.o.k.: neden sinan engin'e bakarak konuştun hocam

    selçuk-burak konusu güm :)))

  • tadı damakta kalan oyun.

    hem achievement'ları %100 yapmak, hem de kıyıda köşede kalmış easter egg'leri keşfetmek için oyuna yeniden başlayacaktım, ama öncelikle oyunu sadece mouse ile daha konforlu kontrol edebilmek için ne yapabilirim diye baktım ve aşağıdakileri buldum:

    oyunun prefs.json dosyasını düzenleyerek mouse orta tuşuna envanteri atamak mümkün! öncelikle prefs.json dosyasının yerini bulalım:

    windows - %appdata%\terrible toybox\return to monkey ısland\
    macos - ~/library/application support/terrible toybox/return to monkey ısland/

    sonra her ihtimale karşı dosyanın yedeğini alıp, her zamanki gibi notepad ile açıp dosyanın en sonuna aşağıdaki kodu ekleyelim (*) ve kaydedelim:

    keybindings: {
    skipdialog: "period"
    pausegame: "space"
    overridecutscene: "esc"
    quit: "control+q"
    fastquit: "alt+q"
    showoptions: "o"
    showhelp: "h"
    takescreenshotuı: "shift+control+s"
    esc: "esc"
    inventory: "i"
    inventoryalt: "v"
    map: "m"
    todo: "t"
    showlastsayline: "comma"
    shownextsayline: "m"
    savegame: "command+s"
    loadgame: "command+l"
    showhotspots: "tab"
    }

    bunlar oyunun default tuşları. bundan sonra istediğiniz tuşları değiştirebilirsiniz. örneğin envanteri mouse orta tuşuna atamak için: inventory: "i" satırını inventory: "mousemiddle" olarak değiştirmeniz yeterli.

    mouse sağ tuşuna diyalogları hızlı geçmeyi atamak için ise dosyanın en sonuna aşağıdaki satırı ekleyebilirsiniz:

    rightclickskipsdialog: 1

    kaynak: https://www.speedrun.com/rtmi/guide/iiyrt
    * bu arada yukarıdaki kodlar büyük küçük harf duyarlı olduğundan kaynak sitedeki kodları kullanmanız [ve envantere orta tuşu atayacaksanız, o kodlardaki skipdialog2: "mousemiddle" satırını da silmeniz] lazım, ekşi sözlüğün küçük harf takıntısı bu konularda duvara toslamamıza neden oluyor. f1 aracında saatte 300 km. ile giderken duvara çarpıp ölmek de güzel bir ölüm şekli aslında! [fazla serbest çağrışım =)].

  • 14-15 sene önceki mevzu. içinde ölüm var ama trajikomik artık bu saatten sonra.

    anadolu'da belediyede çalışan yaşını başını almış iki arkadaş, bir daha mı geleceğiz dünyaya diyerek yıllardır umreye gidiyoruz diye atlarlar uçağa tayland'a giderler. aileler her seferinde bunları umrede sanarlar. şimdiki gibi görüntülü konuşma yok ya, eskilerden kalan müthiş bir taktik.

    bunlar bulundukları toprakların vazifelerini yerine getirecekler tabi, ilaç da almışlar, alkol de var, ateşle barut yan yana durmaz, final kaçınılmaz olur o turda, ikiliden biri kalp krizi geçirip ölür. şimdi kendinizi diğerinin yerine koyun. muhtemelen keşke ben ölseydim diyeceksiniz. adam ne yapacağını bilmez gavur ellerinde, yanında arkadaşının cenazesi var, herkes bunları dualarla kutsal topraklara gönderdiklerini sanıyor ama tayland'da ölüyorsun. adam rahmetlinin ailesine durumu nasıl anlatacağını bilmez, hangi derdine yansın.

    rahmetlinin oğlunu arar, baba öldü biz tayland'dayız der. şimdi burada da empati yapılması zor. baba kutsal topraklara diye gitmiş ama ölüsü nerde çıkıyor. oğlana "atla gel çabuk, cenazeyi bana vermiyorlar" der. adamın cenazesini almaya gidecek oğlan ama pasaport -vize derken tayland'a gitmesi öyle hemen kolay olmaz. 10 gün süre verirler cenazeyi almaları için oğlan geç kalır, cenazeyi alacağım derken rahmetlini küllerini verirler. oğul şoklar içinde, harbiden yakmışlardır adamı. külleri kavanoza koyup verirler oğluna.

    uluslararası krizin bir de türkiye ayağı vardır. rahmetlinin şehit olduğunu sanan aileye gerçek söylenmez, ne diyeceksiniz. imama para verirler biraz, çaktırma cenaze bu der oğul ve diğer yol arkadaşı. adamın kavanozu acele gömerler, cenaze törenini kimse görmez bunlardan başka.

    hadi çapkınlık yaparsın da uluslararası düzeyde yapmak sıkıntı olur. ölürsün ölünü vermezler, arabistan illerindeyim dersin tai kızlarının koynunda çıkarsın.

    ailesi hâlâ kutsal topraklarda öldü diye aşırı saygı gösterir adama. siz de okudunuz buraya kadar, bir fatiha gönderin rahmetliye. kimsenin ihtiyacı yoksa bu abimizin var. rip.

  • yıl 2008 bükreş aylardan aralık, noel zamanı yaklaşmakta. ben de o ara çıkan krizde topu diken bir inşaat firmasında çalışıyorum. şirket bana dacia logan araba verdi onunla şantiyeye gidip geliyorum. sabah şantiyeye geldim fark ettim ki cüzdan yok yanımda, ehliyet mehliyet hiç bir şey yok. akşam bizim tarafa giden birine beni de bıraksanıza cüzdanı unutmuşum dedim, yok abi burada polis çevirmez dedi. iyi dedik, tabi ki çevirdi. ehliyet yok yanımda, kimlik vesaire hiç bir şey yok. poliste sıfır ingilizce, ben de sıfır romence, şirketten romence bilenleri arıyorum açan yok telefonu. türkçe söylendim hay şansıma tüküreyim gibisinden. polis türkçe sen türk müsün dedi, evet dedim. sende yok ehliyet arabayı alacağız, sen de gelecek polise diyor. ya dedim etme eyleme ev şurası, araba kalsın ben 5 dakikada gider alırım falan, yok olmaz, amir yollamıyor seni. yapma işte bak ev şurada işte hem sen bu türkçe'yi nereden biliyorsun dedim aklım sıra istanbul, bursa falan diyecek de ben de muhabbeti koyulaştırıp yırtacağım. ev arkadaşı türkmüş o öğretmiş falan. en son ağzından baklayı çıkardı, siz dedi türkiye'de ne yapıyorsunuz polis ceza yazmasın diye ondan ondan lazım dedi. bir taraftan tamam sıyırdık diyorum, öbür taraftan ibneye bak öğrenmiş ama rüşvet kelimesini de bilmiyor falan diyorum. neyse plakayı aldı, eve git getir evraklarını dedi, zaten ev dibimizde gittim aldım geldim iyi tamam dediler yolladılar. tl karşılığı 90-100 tl civarı bir parayı indirmişti ibneler. ertesi gün şantiyede romen şoförler, noel zamanı ya yaparlar öyle şeyler dediler. ulan şansa bak aq, elin romanyasında türkçe bilen polisle rüşvet pazarlığı yap.

  • diyelimki bir akvaryumun içerisinde 3 tane balığım var, dördüncüyü alamayacak mıyım?

    edit: "valla çok ibnesin :)))" diye iltifat eden de oldu. gün güzel gidiyor.

    edit2: evet bunun da sorumlusu kemal kılıçdaroğlu'dur.

  • necatibey caddesinin üst taraflarinda baslayip, içerideki kumrular sokaka kadar devam eden lojmanlarin adini aldigi mahalle. bahsettigim lojmanlar aslinda 1940li yillarda almanlar tarafindan milletvekili lojmani olarak insa edilmistir, ancak milletvekillerimiz bu evleri begenmeyince devletin tüm kurumlarina esit bir sekilde dagitilmistir, sanilanin aksine sadece askerler oturmaz. güvenligini 3 yil öncesine kadar askerler saglamaktayken, simdilerde polisler nöbet tutmaktadir.
    kizilayin dibinde omasina ragmen sehrin kalabaligindan uzak, çocuklarin rahatça disari çikip, oyun oynayabilecegi bir mekandir, severiz kendisini.