hesabın var mı? giriş yap

  • ermenilerin yalanlarını anma günü olan 24 nisan tarihinde “bazı yaralar zamanla iyileşmez” paylaşımı yapan şahıs.

    bu paylaşımının ardından içerisinde “sesi saraya kadar gitsin!, kıbrısta barış engellenemez” sloganları atılan kendisi gibi bir avuç cahilin yer aldığı video paylaştı.

    atalarının canını kast eden, kanlarında boğan, malına mülküne çöküp, işkencelerden işkence beğendirip diri diri yakan rum kesimine de değil mesajları, kendilerini kurtarmak uğruna tüm dünyadan ambargo yiyen, yoklukta bir dilim ekmeğini bölüşen garip anadolu halkının devleti olan türkiye cumhuriyetine. neymiş, “saray duysun”. sizi rum vahşetinden kurtaran saray değil, türkiye cumhuriyetiydi. hazar ergüçlü denen sözüm ona türk, eşine dostuna atalarına yapılan işkenceleri katliamları sineye çekebiliyor ve yaraları iyileşebiliyorken, kıbrısta türklere yapılanın bir başka versiyonunu ermenilerin anadolu’da yaptığını başta ermeniler olmak üzere herkes bal gibi biliyorken “bazı yaralar zamanla iyileşmez” paylaşımı öncelikle kendisine yedirilip yutturulup, şahsi düşüncesine göre ‘soykırımcı’ olan bu milletin sırtından kazanç elde edebilme hakkı sonlandırılıp erivana gönderilmelidir. bakalım “masum ermeni halkı” kendisine kaç gün yaşama hakkı verecek, gidip yerinde görsün.

    türkiye cumhuriyeti topraklarında yaşayıp, ekmeğini yiyip suyunu içeceksin, sonra da kalkıp katil ilan edeceksin. türkiye öyle bir ülke oldu ki, uğruna gözünü kırpmadan canını verebilecek olanlar kodeslerde çürütülüp, vatan haini ilan ediliyor, tarih bilmez, utanmaz, içerisinde türk geçen bir şey varsa ‘kesinlikle karşısında olmalıyım’ kafasındaki bu kadın gibileri rüyalarında göremeyecekleri refah ve zenginlik içerisinde yaşayıp baş tacı ediliyor. yaptığı paylaşımın, içerisinde yaşadığı halkı rencide edeceğini de biliyor, paylaşımlarını yorumlara kapatmış. amacına ulaştı, katil olarak yaftalanmak bir türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak beni rencide etti, savcılara açık çağrımdır; türkleri soykırımcı bir millet olarak yaftalayan kampanyaya katılımını bildiren bu hanımefendiyi huzurunuza çağırıp, haddini bildirin. ibret olsun, tüm türk düşmanlarına.

  • mel gibson'ın oynadığı fidye (diye hatırlıyorum cine 5 in digiturk gibi oldugu zamanlardan e tabii küçüğüm hatırlayamadım) diye bi filmdi. adamın çocuğunu kaçırıp zibilyon şaklabanlıklar yaptırıyorlardı. ulan ne korkmuştum beni de ya kaçırırlarsa diye. sonra babam olm biz fakiriz seni kaçırmazlar demişti de ilk defa o zamanlar fakir olmamıza sevinmiştim.

  • yeni otobüslerinde öndeki koltukla arada 1 metre boşluk bırakmışlar. önceden bacaklarımızı sığdırmanın tek yolu dizlerimizi burnumuza değdirmekti. şimdi kulaklığı tvye takmak için uzatma kablosu gerekli. öndeki adam koltuğunu 180 derece yatırınca artık dansöz gibi kucağınıza yatmıyor siz de alnına para yapıştıramıyorsunuz haliyle. çok rahat ve modern olmuş ama nedense laz bir müteahhit gibi ulen bu boşluklara 10 tane koltuk sığardı ne müsrif adamsın kamil demekten kendimi alamadım.

  • başlatan kadınların tiplerini görünce bir erkek olarak sonuna kadar destekleme kararı aldığım kampanya.

  • annemin kankası olan ayten teyze oğlu nişanlıyken müstakbel gelininin annesinin evde çocuk bakmasına kafayı takmıştı. müstakbel gelinin annesi ücret karşılığı, yarım günlüğüne 6-7 yaşlarındaki çocuğa kendi evinde bakıcılık ediyormuş. bunu da ek gelir olsun diye yapıyormuş. ayten teyze "vay efendim benim dünürüm nasıl çocuk bakar" diye kafayı takmış bi kere. sonunda ayten teyze oğlunun başının etini yiyerek "nişanlına söyle annen kaç para alıyorsa çocuk bakmak için, biz kendi maaşımızdan ona veririz de" diye beyin yıkama yapıyor. oğlan da nişanlısına bu cümleyi kurunca kız da küçük görüldüğünü anlayıp düğüne günler kala nişanı atıyor. ayrıca kızcağızın ilk küçük görülmesi değilmiş. birikmişlik varmış. her neyse ayten teyzenin oğlu şu an başka bi kızla evlendi. yeni kızın babası iflas ettiği için kız yıllardır babasının borcunu ödüyormüş. ayten teyzenin yıllar önce küçük gördüğü ailenin borcu harcı yoktu. ayağını yorganına göre uzatan bi aileydi. biraz ilahi adalet oldu sanki bu durum. *