hesabın var mı? giriş yap

  • matematik dersinde kadın öğretmen öğrencilere sorar:
    -bir ağacın dalında 5 tane kuş var. taş attım, iki tanesini vurdum. geriye kaç kuş kalır?
    öğrencinin biri parmak kaldırır ve cevaplar:
    - hiç kuş kalmaz çünkü diğerleri korkudan uçup gider.
    öğretmen gülümser:
    - hayır. doğru cevap üç olacaktı ama bakış açını sevdim.

    öğrenci duruma çok bozulur ama pek göstermez. ders devam ederken tekrar parmak kaldırır:
    - bir soru da ben sorabilir miyim?
    öğretmen izin verir.
    - sokakta üç kadın dondurma yiyerek yürüyor. biri dondurmasını yalıyor, diğeri ısırıyor, diğeri de emiyor. kadınlardan hangisi evlidir?
    öğretmen şaşırır, kızarıp bozarır ama cevap da vermek zorundadır:
    - hmm...şey..yalayan?
    öğrenci yanıtlar:
    -hayır, parmağında alyans olan. ama bakış açınızı sevdim.

    edit: debe'ye falan girmiş ama daha önce yazılmış ki bu. uyaranlara teşekkürler. fava atanlara da çaylar benden*

  • çocukluğuma dair hatırladığım en güzel anılarımdan. düşünüyorum da her şey çocukken güzel galiba.

    evin misafirlerle neşelendiği günlerde bir an önce akşam olmasını isterdim küçükken. ev misafirle dolup taşınca çocuklara yer yatağı serileceğini bilirdim çünkü. bütün çocuklarla birlikte yer yatağında yatacak olmak ayrı bir heyecandı benim için.

    düşünüyorum da meğer ne güzel günlerim olmuş çocukluğumda. ne güzel heyecanlarım, ne güzel telaşlarım olmuş sevinç ve hüzün dolu.

    insan çocuk kalamıyor tabii. zaman geçiyor. büyüyor. telaşlar değişiyor, sevinçler azalıyor, insan hüznün daha çok farkına varıyor.

    insan, artık yatakları serecek biri olmadığını anladığında büyüdüğünün farkına varıyor ve büyüdüğünün farkına vardıkça hissediyor hüznü.

    yatakları serecek biri olmadığında misafirler de gelmiyor artık. ev dolup taşmıyor. insanların neşeleri birbirine karışmıyor. ev hep sessiz.

    her şey çocukken güzel sözlük.
    çocukken sevinç dolu.
    çocukken masum.

  • ben. oldum olası hep sevdim yağmuru ve yağmur getirmesi muhtemel kapalı havaları.
    "neden" diye sorunca kendime babamın çok sevdiğini, yağmuru görünce adeta çocuklaştığını hatırladım.
    "rahmet bu rahmet!" , "bereket yağıyor" derdi gülerek, neşeyle. yağmurdan hiç şikayet ettiğini hatırlamıyorum.
    düşününce ona da kendi babasından geçmiş olabileceği geldi aklıma.
    onlar anadolu insanı, çiftçi. yağmur elbette rahmet, bereket onlar için, yaşam için.
    ben yağmura sevinen bir babadan öğrendim yağmuru sevmeyi, yağmur yağarken içimin sevinçle dolması bundan.

  • 14 ekim 2012 felix baumgartner'in uzaydan atlayışını verirken adamın ışık hızını geçmeye çalışacağı altyazısını verdikleri yetmezmiş gibi, atlayış tamamlandıktan sonra felix'in ışık hızını geçtiğini iddia etmişler. felix için dört dakika geçmesine rağmen bizim için dört yüz yıl geçtiği için bu bilgiyi internet denen tarih öncesi veri deposundan almış bulundum.

  • birilerinin cok zoruna giden konusma . troller asagidaki görselli dagitip duruyorlar sürekli.

    diyor ki orda : "hükümeti elestir, eyvallah, erdogan'a öfkelen buna da tamam, mit'e kiz hakkin var, ulan bir iki cümle de teröristlere söyle pezevenk."
    http://i.hizliresim.com/6nprx0.jpg
    http://imgur.com/rc1rfpj

    tabi bunu mal bulmus magribi gibi paylasip duran akp'liler düstükleri komik durumun fakinda bile degilller. güclüyken teroristle muhattap olunmaz diyor, bombayi yiyince "ama o da vurdu, ona bisey demiyorsun" diyor.

    ulan adam terorist, isini yapiyor, kendini patlatiyor. devlet olan sensin, sen isini yapican, patlattirmayacaksin o bombayi. sonrada kendini böyle teroristle ayni kefeye koyup, kendini ona denk sayip , "ama ona da bisey söyle" diye aglamayacaksin.

    gerci bu komik durumu anlayacak kafa olsa akp'li olmaz bunlar. sirf oksijen israfi.

    edit: hukuka uygun hale getirildi

  • lan valla kafayı yicem lan.

    adam link vermiş. al oku öğren demiş.

    http://www.cheapair.com/…fares-change-all-the-time/
    http://www.farecompare.com/…ore-or-less-than-yours/

    önümüzdeki ay bilmemkaç bin mil uçmuyoruz ama allahtan ingilizcemiz var da okuduğumuzu anlayabiliyoruz.

    linklerde demiş ki;

    neden yanınızda oturan sizden daha ucuza uçuyor?

    demiş ki:

    biletinizi yanınızdaki erken almıştır, siz daha geç almışınızdır. (hadi beee. geç alınca daha mı pahalı oluyomuşi, vay aq)
    gittiğiniz yerde kalma süresi (benim örnekte ikisi de sadece gidiş. one way ticket. got it?)
    uçuş günü. hafta içi daha ucuz demiş. (örnekte ikisi de 14 ocak)
    uçuş saati. abuk saatler daha ucuz demiş. (aynı uçak kuzum aynı uçak. 3 defa aynı yazdım yine yazayım: aynı.)
    seyahat sezonu. demişki sezonda daha pahalı. (14 ocak gülüm 14 ocak)
    bayram, yılbaşı pahalıdır demiş. (vay aq. yeni birşey daha öğrendim.)
    vs vs.

    böyle bir sürü zaten kabul ettiğim neden.
    la ben bunu mu diyorum sevgili 36bin mil? benim ingilizce anladığım kadar türkçe anlamıyor musun 40bin mil?

    bak gönderdiğin linklerde güzel bi yer var orayı tercüme edeyim:

    havayolları yolcuları ikiye ayırır. biri iş adamlarından, acil işi çıkanlardan, cenazesi olanlardan vs oluşan "fiyat ne olursa olsun gider" tipi. diğeri ve daha fazla olan grup ise seyahat etmek isteyen ama buna zorunda olmayan, fiyata önem veren "fiyat uygunsa giderim" tipi.

    hava yolları mümkün olduğunca ilk gruptan yolcu ister ki karlılıkları artsın. ama tüm uçak biletlerini bu fiyatlardan yaparsa uçakta çok az insan olur. o yüzden de boş koltuk olmasındansa geri kalanını da ikinci gruba daha uygun fiyatla verirler. böylece uçaktan maksimum parayı kazanırlar.

    peki neden roma'dan uçanlar 2. grup oluyor da, türkiye'den uçanların tamamı "fiyat ne olursa olsun gider" tipi oluyor. thy sadece 14 ocak tarihinde değil tüm yıl boyunca italya biletinden min %150 daha pahalı satıyor istanbul yolcularına bileti. bunu soruyorum 36bin mil. neden?

    ikisi de tek yön
    ikisi de aynı tarih
    ikisi de aynı saat
    ikisi de aynı uçak
    aynı pilot
    aynı hostes
    aynı yemek
    aynı tüm yol boyu ağlayan bebek

    neden istanbuldan binen yolcu "fiyatı ne olursa olsun gider"?
    neden roma'dan binen yolcu "fiyat uygunsa gider"?

    hadi şimdi yıl sonuna kadar ne kadar uçarsan uç.

  • uykuda konuşmak veya somniloquy, uykuda iken kişinin konuşması anlamına gelen bir parasomnidir. uyku sırasında bilinçsiz konuşmayı içeren bir uyku bozukluğudur.

    uyku konuşması fiziksel olarak zararlı değildir, ancak hasta için çok utanç verici olabilir. buna ek olarak, yakınlarınızda uyumaya çalışanlar için sıkıntı olabilir. konuşan hastalar; başka birinin uykusunu bozabileceğinden korktuğu için, bu ortamlarda uyumaktan da çekinebilir.

    sahne ve şiddet

    uyku konuşmaları, hem aşamaları hem de şiddeti bakımından ele alınır:

    aşama 1 ve 2: bu aşamalarda kişi, 3. ve 4. aşamalar kadar uykuda değildir ve konuşmalarını anlamak daha kolaydır. aşama 1 veya 2'deki bir uyku konuşmacısı, mantıklı olan tüm konuşmalara sahip olabilir.

    aşama 3 ve 4: kişi daha derin bir uykudadır ve konuşmalarını anlamak genellikle daha zordur. inleme veya anlamsız konuşmalar içerir.

    uyku konuşmalarının şiddeti, ne sıklıkta gerçekleştiğine göre belirlenir:

    hafif: uykuda iken konuşma ayda bir kereden az olur.
    orta: uykuda iken konuşma haftada bir kez yapılır. konuşma, diğer insanların uykusuna fazla müdahale etmez.
    şiddetli: uykuda iken konuşma her gece olur ve odadaki diğer insanların uykularına müdahale edebilir.

    kimler risk altında

    uyku konuşması herhangi bir zamanda herhangi bir kişinin başına gelebilir. ancak çocuklarda ve erkeklerde daha yaygın gibi görülmektedir. ayrıca genetik faktörler de önemlidir. bu nedenle, uykularında çok fazla konuşan ebeveynleriniz veya diğer aile üyeleriniz varsa, risk altında olabilirsiniz. aynı şekilde, uykunuzda konuştuğunu biliyorsanız ve çocuklarınız da varsa, çocuklarınızın da uykusunda konuştuğunu fark edebilirsiniz.

    uyku konuşmaları, hayatınızın belirli dönemlerinde artabilir ve aşağıdakiler tarafından tetiklenebilir:

    -hastalık
    -ateş
    -alkol
    -stres
    -depresyon
    -uyku eksikliği

    diğer uyku bozukluğu problemlerinde kişinin uykuda konuşma ihtimali artar:

    uyku apnesi
    uyurgezerlik
    kabus görmeye yatkınlık gibi.

    ne zaman doktora görünmeli

    uykuda iken konuşmak genellikle ciddi bir tıbbi durum değildir, ancak bir doktora görünmenin uygun olabileceği zamanlar vardır.

    uyku konuşmanız, uyku kalitenize müdahale edecek kadar aşırı ise veya sizi yorgun bırakıp gün içinde etkiliyorsa doktorunuzla konuşun. nadir durumlarda, uyku konuşmalarının nedeni altta yatan başka problemler olabilir.

    uykuda iken konuşmanızın; uyurgezerlik veya uyku apnesi gibi daha ciddi bir uyku bozukluğunun belirtisi olduğundan şüpheleniyorsanız tam bir muayene için bir doktora görünmeniz yararlı olacaktır. 25 yaşından sonra ilk kez konuşmaya başlarsanız bir doktordan randevu alın. yaşamın ilerleyen dönemlerinde başlayan uyku konuşması, altta yatan tıbbi bir durumdan kaynaklanabilir.

    tedavi

    uyku konuşmaları için bilinen bir tedavi yoktur. ancak bir uyku uzmanı veya uyku merkezi, durumu yönetmenize yardımcı olabilir. bir uyku uzmanı, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu dinlenmeyi sağlamaya yardımcı olabilir.

    uykuda iken konuşmanızdan rahatsız olan bir partneriniz varsa, her ikinizin uyku ihtiyacınının yönetilmesi konusunda bir uzmanla konuşmak yararlı olabilir. denemek isteyebileceğiniz diğer bazı şeyler:

    -eşinizin kulak tıkacı takması
    -herhangi bir konuşmayı boğmak için odanızda white noise(arka fon sesi) kullanma gibi.

    aşağıdakiler gibi yaşam tarzı değişiklikleri de uyku konuşmanızı kontrol etmeye yardımcı olabilir:

    -alkol kullanmaktan kaçınmak
    -yatmadan önce ağır yemeklerden kaçınmak
    -beyninizin uykuya dalması için gece ritüelleri ile düzenli bir uyku programı oluşturmak

    genel görünüm

    uykuda konuşma, çocuklarda ve erkeklerde daha sık görülen ve hayatınızın belirli dönemlerinde ortaya çıkabilecek zararsız bir durumdur. herhangi bir tedavi gerektirmez ve çoğu zaman kendi kendine çözülür. yani kronik veya geçici bir durum olabilir. ayrıca uzun yıllar boyunca yok olup sonra birdenbire ortaya da çıkabilir.

    ancak yukarıda belirtildiği gibi uyku konuşmaları sizin veya eşinizin uykusuna müdahale ediyorsa ve yaşam kalitenizi düşürüyorsa doktorunuzla konuşun.

    kaynaklar: en.wikipedia, healthline, psychologytoday, webmd

  • kendi karısının başına bardak koyup ateş eden şiddet bağımlısı biridir yılmaz güney. 1974'te ülkemin bir hakimini öldürerek zaten katil olmuştur. çocuk katilliği meselesi tartışılsa dahi katil olduğu tartışmaya kapalı bir gerçektir.