hesabın var mı? giriş yap

  • persle arabın alakası yok, türkiye'de ev alan iranlı ortalama anadolu insanından daha moderndir dert etmeyin

  • ilkokul: saç çekmek, kafasına top atmak

    ortaokul: hoşlanılan kızın eteğini kaldırmaya çalışmak, kız sinirlenince sırıtmak

    lise: derin ve anlamlı olması hedeflenen, ama klasik kesiş hareketinden öteye gidemeyen bakışlar

    üniversite: ders notu istemek, beraber ders çalışmayı teklif etmek

    ofis ortamı: iş çıkışı yemek yemeyi ya da bi şeyler içmeyi teklif etmek(artık yol yordam öğrenilmiş)

    emeklilik: beraber parkta yürümeyi teklif etmek

    *

  • gezi'nin yıl dönümünde bu fotoğrafı paylaşmış. emri vereni zaten biliyorduk, destekleyenleri de teker teker not ediyoruz. gezi üç yaşında arda, gezi büyüyecek; ali ismail hep on dokuzunda, berkin hep on dördünde kalacak. ve sen hangi takımda oynarsan oyna büyüyemeyip küçüleceksin.

  • suratına tükürmediğimiz bizim paramızın 3-4 katı ettiği günlerden nerelere. bulgaristan gibi cücük kadar ve fakir bir ülkenin para birimi bile bizimkini sekize katlamış.

    emeği geçenler gün yüzü görmesin!

    iki aşağıdaki mal için editliyorum.
    burada bahsettiğim ülke insanı değil direkt ülkenin kendisi ve bu ülkeye bakış açısı. olayı insanlara indirgeyip salak salak demagoji yapıp bir de destan yazmış. okuduğunu anlayacak kadar beynin olsun yeter.

  • matrix'in üstüne paralel evren, kuantum fiziği giydirilmiş, bol kişisel gelişim referanslı, bestseller roman formüllünün film hali. popüler bir kişisel gelişim kitabı filme çekilse muhtemelen böyle bir film çıkardı ortaya. hikayenin bütün gövdesi matrix'ten alınmış, aksiyon koreografileri ve estetiği de dahil. kahramanın monomyth şablonu bile bire bir aynı matrix'tekiyle. neredeyse sahne sahne kopyalanmış. tek fark matrix bunu popüler bir felsefefi fanteziyle süslerken, bu film amerikalıların her sene onlarcasından ürettiği ve raflarda minyonlar satan kişisel gelişim kitaplarının liberal/kapitalist palavralarla işaret ettiği kendini sev, sen bir enerjisin, her şey senden ötürü böyle, iyi düşün iyi olsun'' tarzı dayatmacı kalıplarla süslenmiş bir halde servis ediliyor.

    byung-chul han yakın zamanda çıkan palyatif toplum - günümüzde acı kitabının sunuşunda iktidarın ve neoliberal küresel politikaların yeni formülünün 'mutlu ol'' düsturu olduğunu belirtir. ''mutluluğun olumluluğu acının olumsuzluğunu yerinden eder. olumlu bir duygusal sermaye olarak mutluluk kesintisiz bir performans yetisi sağlamak durumundadır. kendini motive ve optimize etme uğraşları neoliberal mutluluk dispozitifini oldukça verimli kılar, çünkü iktidarın fazladan bir çaba göstermesine gerek kalmaz. bağımlı kişi bağımlılığının farkında bile değildir. kendini özgür sanır. hiçbir dış baskı olmaksızın kendini gerçekleştirmekte olduğu inancıyla kendi kendi isteğiyle sömürür. özgürlük baskılanmaz, sömürülür. ''özgür ol'' ''itaatkar ol''dan daha daha yıkıcı bir zorlama yaratır. ''

    işte filmimizde süresi boyunca bir formül olarak izleyicisine sattığı mutluluk, kendini gerçekleştirme, yetinme gibi kavramları anlatının temsil ettiği tüm gösterme biçimleriyle, her açıdan en yüksek dozda perdeye fırlatıyor. filmin finale doğru vermesi gereken doruk örge daha 30. dakikadan itibaren iyi tasarlanmış bir formülün içinde yüksek bir özdeşim ve sağaltma yoluyla kitabi ifadelerin görselleştirildiği, her satırının altını çizme hissi uyandıran, havalı, afili cümlelerin fotoğraflaştığı bir kendini iyi hisset cümbüşüne dönüşüyor. yönetmen ve yazarlar bu şablon üstüne epey çalışmışlar belli ki. fakat metinlerinin taşıdığı acıyı görünmez kılıp, mutluluğu her koşulda güzelleyen, olumlayan yapı insan faktörünü de adeta robotik bir üretimi merkezi, sermayesi haline getiriyor. hakikaten ilginç bir film bu açıdan. çünkü okumanıza göre şahane bir film de olabilir bu film, tam bir şeytan işi, düzen temsili olarak da okunabilir.

    ben kesinlikle 2. gruptayım. zira filmin formülü bir türlü iyileş(e)meyen hastaya daha çok ilaç, daha yüksek doz kimyasal vermeyi uygun gören modern dünyanın insanı böylelikle acıdan caydırabileceğini düşünen , acının gerçekliğini hafifleterek onun üstesinden gelebileceği fikrini satmakta beis görmeyen yeni nesil satıcıların formülleriyle bire bir kesişiyor. modern dünyada ve elbet onun yeni mesihi sosyal medyada sürekli şeffaflık talebinde bulunarak iletişimin bu şeffaflaşma yoluyla daha sağlıklı bir hale geleceğini iddia eden ve esasında kontrol ve gözetimi normalleştirerek, insanı insan yapan esas nüveleri (acı, ızdırap, keder, melankoli, benlik, içsellik) ortadan kaldırarak onu yalnızca iletişimin en şiddetli enstrümanlarıyla (sosyal medya) keşfedeceğini düşünen ve bu yüzden içselliği düşmanlaştırarak, iletişimin önünde bir engel gibi gören ve onu totalize ederek bir suç unsuru gibi gösteren çağın en güzel ifadelerinden birine dönüştürmüş yapımcılar. hakikaten her şeyiyle nefis şekilde tasarlanmış ve müşterisini tam can evinden vurmuş bir film. zaten sevenlerinin hunharca övgülerinden bunu anlamak zor değil.

    ileride bu enformasyon çağının dayatmacı sahte mutluluk ve iletişim çılgınlığını anlamak için kesinlikle anahtar görevi görecek filmlerden birisi.

  • --- sıkça sorulan sorular ---

    - bunla uğraşmasak da öğrenci olarak gelsek, sonra pr alsak?

    + almanların dediği gibi, "warum nicht?". elbette bu yolu tercih eden birçok genç arkadaş var. özellikle yeni mezun, fransızcası, iş tecrübesi ya da yüksek lisansı olmayan fakat bir an önce bu yola girmek isteyenler iiçn uygun bir yol. okurken haftada 20 saat kadar çalışma izniniz oluyor. kanada'nın tüm şehirlerinin toronto ya da vancouver gibi pahalı olmadığını düşünürseniz güzel seçenekler illa mevcuttur. bu iş biraz sizin araştırmanıza bağlı.

    öğrencilikten sonra da yanılmıyorsam öğrenci olarak geçirdiğiniz süre kadar çalışma izniniz oluyor. zaten bu esnada pr için başvurunuzu başlatmanız mantıklı. çünkü kanada'da eğitim almış olmak büyük puan getiriyor.

    - pr'ı aldık, hemen gelip kalmak zorunda mıyız?

    + size "confirmation of permanent residency" ve pasaportunuza basılı olarak tek girişlik bir vize veriliyor. bu tek girişlik vize sizin sağlık muayenenizin tarihinden itibaren 1 sene kadar geçerli. ülkeye girdikten sonra bir süre kalıp, bu hakkınızı alıp nereye isterseniz gidebilirsiniz. bu hakkınız sizinle yaşamaya devam edecektir.
    burayı düzeltelim*: 5 yılı içinde 2 sene kanada'da yaşadığınız sürece bu hak sizinle kalacaktır. ahanda link:

    - ne kadar süre sonra vatandaşlık alabiliyoruz? türkiye vatandaşlığımız uçuyor mu?

    + 5 senelik bir dilim içinde 3 yıl burada yaşadıktan sonra vatandaşlığa başvurabiliyorsunuz. bunun en büyük avantajı birçok ülkeye vizesiz seyahat edebilmek. ha bir de oy kullanabiliyorsunuz.

    - tavsiye ettiğiniz avukat/danışman var mı?

    + elbette var, bizzat burada çalışıyorlar. hem göçmenlik hem öğrenci olarak buraya gelme konusunda fikir verebilirler. özelden ulaşanlara iletişim bilgilerini verebilirim.

    --- sıkça sorulan sorular ---