hesabın var mı? giriş yap

  • bana dediler ki; zeki alasya'nın cenazesine gittik siz yoktunuz neden gelmediniz? bilmiyorlar ki ben aynı gün annemi uğurladım sonsuzluğa hem de aynı mezarlıkta.. zeki alasya benim kardeşim bir parçam gibiydi nasıl böyle bir şey düşünürler? ben oraya gelsem bile kemal'in cenazesindeki gibi kameralardan uzak kalmayı tercih ederdim yani beni yine göremezdiniz.. zeki'yi defnettikden sonra metin akpınar ve orhan gencebay'ın neden ortadan kaybolduğunu hiç merak ettiniz mi? etmediniz ben söyleyeyim bizim aile kabristanlığına geldiler hem de koşa koşa annemi toprağa verirken oradaydılar definden sonra zeki'nin mezarına gittik kimsecikler yoktu peki siz oraya zeki alasya için mi gittiniz? yoksa gelen ünlüleri görmek için mi? gözleriniz beni aramışsa belli ki gelen ünlüleri görmek için..
    aklıma nejat uygur'un son şiirindeki ilk dizeler geldi birden:

    biliyorum cami avlusundaki bu kalabalık bana değil
    gelen ünlüleri görmek için
    aa o da burda şu da burda deyip
    beni musalla taşında unutanları görüyorum
    hayatımda ilk defa katıla katıla gülüyorum...
    çünkü kırkım dolmadan unutulacağımı biliyorum...

    şener şen

  • neler olmuştu?

    bahar şenlikleri kaldırıldı. kızlı erkekli pikniği polis dağıttı. kızlı erkekli lise gezisine soruşturma açıldı. kızlı erkekli evlere baskın düzenlendi, çocuğun biri sevgilisinin evinde basılmıştı da polisten kaçarken camdan atlayıp öldü. konser alanının ortasına mescit dikildi. gece 10'dan sonra içki almak yasaklandı. gece 12'den sonra müzikli eğlenceler yasaklandı. 90'ların dizilerindeki içki sahneleri kesildi. kapalı kadınlar için dikilen eteklerin boyu uzatıldı. başörtüsü orta öğretimde serbest hale geldi. devlet başkanı ekonomiyi din kuralları ile yönettiğini ilan etti.

    o sırada memleketin en ünlü medresesinin efsane profesörü ne diyordu hatırlayalım? görsel
    cumhuriyet'in "tehlikenin farkında mısınız" demesi üzerine kendini aydın diye pazarlayanlar ne diyordu? görsel

    cumhuriyet düşmanlığının sonu budur.
    nagehan üretim merkezinin (akademinin) atatürk'e ve kemalizme sallamadan tez yazamamasının sonu budur.

    görsel

    edit: kız-erkek arasında çekim olur diyerek savunulan gericilik. siz kafayı yemişsiniz. ben konya'da okudum. ilkokul-lise hep karışık oturduk. kadın ve erkek toplumda bir arada yaşar. kötü gözle bakmamayı, insanların kendi halinde yaşayabilmesini erken yaşta normalleştirebilir insan. çocukların aklına kız-erkek ayrı oturmak gerektiğini sokmak ne demek?

  • en sevdiğim ve ince ayrıntılarını yakaladığım, aslında sır olarak sakladığım tarifimi, burada sizlerle paylaşmaya karar verdim.

    öncelikle malzemeleri sıralayayım:
    -2 yumurta
    -4 yemek kaşığı toz şeker
    -1 paket vanilya
    -1 paket kabartma tozu
    -1 su bardağı süt
    -2 su bardağı un
    -1 çimdik tuz
    -çeyrek su bardağı pişirirken kullanmak için ayçiçek yağı

    süsleme malzemeleri zevkinize göre değişmekle birlikte ben zaman zaman kendi kullandığım ürünleri sıralayayım:
    çilek, muz, kivi, ananas, beyaz ve bitter çikolata, tercih ettiğiniz bir kakaolu fındık kreması.(bazen aldığım kare çikolataları benmari usulü eritip süslüyorum)

    ayrıca evde varsa waffle makinesi yoksa tost makinesi de olur.

    soran arkadaşlara waffle makinesi olarak şunu almıştım pandemide, memnun kaldım;

    görsel

    şimdi en önemli ayrıntı olan yapım aşamasına geçmek istiyorum, buyurunuz lütfen.

    -yumurtanın ak ve sarısını ayırın.
    -akı ile vanilya, sarısı ile de 4 kaşık şekeri mikserin hızlı ayarı ile güzelce çırpın. böyle kar gibi köpürene kadar.
    -yukardaki karışımı birbirine kavuşturup, un, süt, bir çimdik tuz ve kabartma tozunu da ekleyip bu defa mikserin düşük hız ayarı ile çırpıp hamuru akışkan kıvama getirin.

    bakınız waffle hamurunu ölçülü dağıtma konusunda çok işime yarayan; hamur portonlayıcı adı altında üretilmiş bir ürün var. a101'de filan satılıyor.

    görseli şu:

    görsel

    yapacağınız pankek ve muffin kekleri kaplara eklerken, aynı boyutta kekler çıkarabilmek için çok yardımcınız olacak.

    işte şimdi hamurumuz hazır. ayçiçek yağı ile yağladığımız makinemize bir miktar alıp pişirmeye başlayabiliriz. en eğlenceli kısmı olan, soğuduktan sonra malzemelerle süslemenin zamanı geldi. burada çocuklarınızdan destek alabilirsiniz. böylelikle hayal dünyaları gelişecektir.

    geçtiğimiz hafta çocuklara yaptım bakın ekte paylaşıyorum.

    görsel
    görsel

    yapacak arkadaşlara şimdiden afiyet, bal, şeker olsun.

    edit: resim

  • zengin bedevi, çölde devesi ile giderken, az ileride “su, su" diye inleyen birini görünce, hemen devesinden atlar ve ona kana kana su içirir. ardından da karnını doyurur.

    bedevinin yardım ettiği kişi kendine geldikten hemen sonra, zengin bedeviyi etkisiz hale getirerek, bedevinin neyi var neyi yok, hepsini alır.
    sonrada bedevinin devesine binerek oradan uzaklaşmaya başlar.

    soyulan bedevi hırsızın arkasından defalarca, “sakın bunu kimseye anlatma" diye bağırır.
    hırsız bedevi önce aldırış etmez buna ama uzaklaştıkça kafasına dert olur ve geri döner. soyduğu bedevinin yanına gelerek ona sorar;
    “neden kimseye anlatma" diyorsun. kumların üstünde oturan soyulan adam şöyle der;
    eğer bu yaptığını anlatırsan, bundan sonra çölde gerçekten aç ve susuz kalanlara hiç kimse yardım etmez.

    not: alıntı.

  • -oo ıspanak bey, gidiyorsunuz demek.
    -napiyim be piç kurusu mesai bitmedi mi? kov lan beni.
    -kovmuyorum ulan.
    -tamam hadi iyi akşamlar.

  • orfoz son derece ürkek bir balıktır. kendisi için tehdit olarak algıladığı en küçük şey için bile yuvasının derinliklerine kaçar. bu noktada önemli olan balığı vurmak değil vurulan balığı yuvasından dışarı almaktır. şöyleki vurulan orfoz solungaçlarını açarak kafasını şişirir. ve dışarı çıkarılması çok güç bir hal alır. bu yüzden orfoz avcılık açısından kolay değil zor bir balıktır. 94 yılında avı yasak değilken vurduğum 8 kiloluk bir orfozu yuvasından dışarı almak için 3 saat uğraştığımı bilirim...
    sanılanın aksine bu balığın neslini serbest dalış ile balık avlayanlar değil, gece ve tüple avlananlar kurutmuştur. ağırlığı 1 kiloyu bulmayan orfozcukları kolay para için vurup turistik restoranlara satmaktadırlar. bilinçli zıpkıncı 5 kilonun altındaki orfoza zıpkın sıkmaz. sıkarsa seneye o bölgeden orfoz alamayacağını bilir çünki.