hesabın var mı? giriş yap

  • konuşmanın en can alıcı bölümü;
    ecevit: " türkiyedeki dindar kesimlerden bir kısmı başka ülkelerden ithal edilen islam anlayışına kapılmışlar. oysa türk halk tasavvufunun çok ilginç bir anlayışı vardır. başka toplumlarda din olgusu allah korkusuna dayanır. türk tasavvufunda ise din duygusu allah sevgisine dayanır ve allah sevgisi insana da sevgi ve hoşgörü olarak yansır."

    şu konuşmanın güzelliğine bakar mısın. böyle bir türkiye'den başkasının hakkına zerre saygı göstermeyen tahammülsüz bir türkiye'ye.
    sonunda o çok aranan gerçek islamı bulduk sanırım..

  • bu çıkın dolaşın diyenler herhalde abdde veya bir avrupa ülkesinde yaşadığımızı sanıyor galiba ya da zengin çünkü herkesin gözünde potansiyel bir sapıksın bir selam vermene bakar.

  • 30 yaş üstü abilerden genç erkeklere tavsiyeler ;

    sevgili genç arkadaşlar, insan iletişimi tek bir kalıba sığdırılamayacak kadar dinamikleri olan bir konu. yani yaşanan ya da yaşanmayan bir olayda "karşı taraf neden böyle davrandı?" sorusu sizi insan ilişkilerinde başarısız kılar.

    "peki ben şimdi ne yapmalıyım?" sorusuna gelince, içinizden ne geliyorsa onu yapacaksınız tabii ki. merak ettiyseniz karşı tarafa neden öyle davrandığını soracaksınız. üzüldüyseniz hissettireceksiniz, belirteceksiniz. strateji kaygısı gütmeyeceksiniz. saygı çerçevesinde, içinizden nasıl geliyorsa o şekilde davranacaksınız. sadece ikili ilişkiler açısından söylemiyorum bunları. siz hayata karşı net olacaksınız ki karşınıza size "layık" birisi çıksın.

    inanın bana, strateji kaygısı olmadan, kendi kendinize de zevk alabildiğiniz bir hayatta yalnız kalma olasılığınız yok. sevgiliniz olmayabilir ama dostlarınız olur. paranız olmayabilir ama huzurunuz olur. yalnızlığı kutsallaştırmadan sadece "kendi" hayatınızı yaşamaya çalışırsanız, hayata karşı net olursanız, ne istediğinizi ve istemediğinizi bilirseniz sizi sağlık dışında üzecek bir konu olmaz. sağlık olsun, gerisi bir şekilde halledilir.

    debe eklemesi: g.

  • "tirk hilkinin virgiliri ili alinmiş milyin dilirlik mikini"

    (bkz: ota boka duyar kasmak)

    içinde bulunduğu stresi azaltmak isteyen bir askerimiz. onlar da insan. ayrıca kendisi eğlenceli bir kişiye benziyor. hepiniz sağ salim ana babanıza dönün inşallah.

  • "başbakan %50 jokerini kullanacağına, keşke seyirciye sorma hakkını kullansaydı.."

  • tıp tarih boyunca insanlık hayatında en önemli ve üzerinde en çok çalışılan koulardan biri olmuştur. günümüzde gelinen nokta ise akla hayale zor sığdırılacak bir bilgi birikimi ve teknoloji yardımıyla hemen her konuda gelişmiş ve sürekli gelişmekte olan bir bilim dalı. bu kadar büyük bir disiplin doğaldır ki alt departmanlara ayrılmıştır. pediatri, iç hastalıkları, onkoloji gibi disiplinler barındıran tıbbın en ilgi çekici bölümlerinden biri de kuşkusuz cerrahidir. peki günümüzde yüz naklinin bile yapılabildiği bu alanın tarih öncesi devirlerdeki ilk uygulamaları nelerdir?

    neolitik devirde ortaya çıkan büyülü cerrahi operasyon trepanasyon tarih öncesi çağların en ilgi çekici cerrahi yöntemi belki de. neolitik dönemde insanın taşları işlemeye ve günlük hayatında kullanmaya başlaması cerrahi aletlerin de yapımına yol açtı. tarih öncesi tıbbi teorilerden sonuncusu olan büyücülük tıbbına göre kabilenin lideri aynı zamanda din temsilcisi, büyücü ve doktor idi. kabile lideri tarafından gerçekleştirilen trepanasyon da bu dönemde ortaya çıktı.
    peki trepanasyon nedir? ne amaçla ve nasıl uygulanıyordu?
    eğer bir insanın içine kötü ruh kaçtıysa, bu insan doğa güçleri tarafından cezalandırılmış kötü bir insan kabul ediliyordu. aynı şekilde eğer bir insanın kronik bir hastalığı varsa içinde kötü ruh vardır ve acilen bu kötü ruhun çıkarılması gerektiği düşünülüyordu. bu kişilerin kafatasına işlenmiş cerrahi taşlarla bir delik açılıyor, kötü ruhun açılan deliği kullanarak uzaklaşması bekleniyordu. sizin de tahmin edebileceğiniz gibi trepanasyon uygulanan hastaların büyük bir çoğunluğu yaşamını yitiriyordu. kurtulan birkaç insan ise ömür boyu felçli kalıyor ya da epilepsi oluyorlardı. bu kadar çok hastadan birkaç kişinin kurtulması sıradan bir olay değildi tabii. bu cerrahi operasyonun tabanında dinsel inanç bulunduğundan, trepanasyondan kurtulan felçli insanlar da kutsal insanlar olarak kabul edilmişler, kitleler arkasında saf tutmuş hatta bu kutsal insanlar için tapınaklar bile yapmışlardı.
    sadece neolitik dönemde değil, birçok uygarlıkta da görülmüştür trepanasyon. örneğin; köleliğin başladığı babillerde cerrah kralın kölesi ve trepanasyondan sorumlu kişiydi.

    trepenasyon binlerce yıl sürdü. m.ö. 460-377 yılları arasında yaşamış hipocrates aslında epilepsinin kutsal bir hastalık olmadığını, aksine tehlikeli bir operasyon olan trepanasyonun sonucu olduğunu açıkladı. daha sonra tıbbın ilerlemesiyle popülaritesini yitiren bu cerrahi uygulama ilginç bir yöntem olarak tarihte yerini almış gibi görünse de günümüzde beyni etkileyen kafa yaralanmalarını tedavi etmekte hala kullanılıyor.

  • gezi için şarkı yapmış, ali ismail'den de bahsetmiş. bu saatten sonra gözümün önünde toma taşlasa ne fayda, benim için sıfır bir insan. sıfırın altında diyemem, o da bir değer.

    bari o çocuğu kullanma be sezen.

  • 16 maç ceza yemiştir. pfdk kırk yılda bir doğru karar vermiştir. emsal bir karar olacaktır ayrıca.

    emsalliği sadece hakemi itip kakma değil, arkasını birilerine dayayıp 'adamcılık' oynayanlar için de geçerli olmasından ötürüdür.

    ekleme: yallah katar'a.

  • bilal erdoğan'ın paraları sıfırlamak için internet bankacılığından amcasına eft yapacakken ödemeyi yanlışlıkla imf'ye geçmesi olayı. sonra bankayı falan arayıp, araya tanıdık koyup yanlışlık oldu dese de adamlar parayı almışken geri göndermemişler doğal olarak. tayyip ise olayı duyduktan sonra sinir krizleri geçirip bilal'e temiz bir dayak atsa da ertesi gün krizi fırsata çevirip "imf'ye borcumuz kalmadı" diye oy istemeye başlamış. bilal mi? hala ne olup bittiğinin farkında değil.

  • gerçekten çok zalim olabilir.

    bir arkadaşın annesi, komşusunun gelini kanser olunca şöyle bir şey söylemişti:

    "yazık kadına, oğlunun evliliği bitti. o hasta kız artık ne eve ne çocuklara bakabilir, adama da yazık"

    böyle bir gaddarlık ve kadın düşmanlığı zor bulunur.