hesabın var mı? giriş yap

  • uygulamanın adı nedir? entrylerde bunu belirtebilirseniz sabitleyip üste çekebiliriz.

    düzeltme: uygulama yokmuş arkadaşlar. android sisteminin kendisi böyle bir hizmet veriyormuş. konum ayarlarından açılabiliyormuş. son bilgilerle güncelleyeceğim. şuradaki fotoğrafa tıklayabilirsiniz. android deprem uyarı sistemi nasıl açılır

    telefonunuzun ayarlar bölümüne girin > konum ayarlarını açın > açılan sayfada deprem uyarıları butonuna tıklayın > deprem erken uyarıları sistemini aktif edin; gün boyu konum bilgisi aktif kalmalı anladığım kadarıyla

  • doğru söylüyor. metrobüse binerken yaptığım kıvrak figürler olmasa işe gidemez, bırakmak zorunda kalırdım

  • harsh times'ı hatırlatıyor biraz kasvetli yapısıyla. oldukça güzel bir film gerçekten. 'ben bugün neşe doluyum' insanlarını hemen 'içim sıkıldı anasını satiim' moduna sokabilir.

    philip seymour hoffman sözüm sana. ben bunun bi film olduğunu unutana kadar gözüme gözükme. girişirim sana, taş atarım. sanmıyorum ki erol taş gibi 'bana ekmek atıyolar' diyesin, olgunlukla karşılayasın.

  • edirne'de bir ailedir. diktatörler ülkesinde cesaret isteyen, tebrik edilesi bir harekettir yaptıkları. çay olmasa da yaşamlarındaki bir çok eksiğin nedenini bilen ailedir.

    "sağlık bakanı dr. mehmet müezzinoğlu, edirne'de vatandaşların yeni yıllarını kutladı. yol üzerinde bulunan bir binanın 2'nci katındaki balkonda oturanları görerek "çayınız varsa gelelim" diye soran bakan müezzinoğlu, "evde çay yok, istemez" cevabıyla karşılaştı."

    link

  • kayıp yazar olduğum günlerde, tuvalette oturmuş çamaşır makinesinin üzerindeki orkid paketinin üzerindeki yazıları okurken aklıma geldi.

    prehistorik dönem kadınlarının regl çilesi, insanları hayatlarından soğutan çok beter bir şey olmalı. isa'nın çilesinden eski, kanlı, sancılı ve zorlu bir süreç... bu çile, doğal seleksiyonun insan ırkını mükemmelleştirmesi için de bir adımdır bence.

    düşünsene, mağaralarda yaşıyorsun... hijyenik ped diye bir olay yok. onu geçtim hijyenik hiçbişey yok zaten. mikrop kapmaya müsaitsin. kan kokuyorsun, vahşi hayvanları bulunduğun bölgeye çekiyorsun...

    hadi hepsini geçtim... majezik yok lan!!! majezik olmadan olur mu? olmaz! çikolata yok, sıcak su torbası yok...

    iyi ki bu dönemde doğmuşum.

  • birinci dunya sava$ı esnasında kanal cephesinde sava$an ve ikinci me$rutiyet devrinin onemli uc pa$asından biri olan cemal pa$a'nın sava$ doneminde yanına ve hatta yatagına kadar girebilmi$ aslen musevi olan ve sadece musevilerin ya$ayabilecegi bir ulke hayal eden,bu yuzden cihan harbinde ingilizlerin tarafını tutarak ingiliz istihbarat orgutune calı$an,guzelligi dillere destan casus..
    cihan harbi esnasında musevi kızları cephede sava$an subayların zaaflarından faydalanmayı iyi bilmi$ ve bu sayede onların askeri planlarını gizlice calabilmi$ yada agızlarından olası askeri harekatın bilgilerini alabilmi$lerdi..sara'nın da gorevi buydu..sadece diger musevi casuslara gore biraz daha tehlikeliydi..cemal pa$a'nın planlarını calarak en kısa zamanda telgraf veya kendi casus $ebekesi ile ingiliz komutanlara ula$tırması gerekiyordu..
    ingiliz casus sara kendisine ve guzelligine oldukca guvenen bir kadıncı,bu sayede cemal pa$a'nın dahi aklını ba$ından alabilmi$ti..
    oyle ki bir konu$masında kendisine olan guvenini $oyle ozetliyordu;

    "$u anda turkler,gerekse almanlar bizleri sadece para icin zevk icin kendileri ile du$up kalkan birer fahi$e sanıyorlar.bırakalım harbin sonuna kadar oyle bilsinler..harbin sonunda tarih,ellerinde silahı tufegi ve askeri bulunmayan bir milletin koca bir harbi nasıl kazandıgını gorevek ve butun dunya bize hayran kalacaktır.." *

    *lutfu akdogan,imparatorlugu yıkan kadın sara

  • (bkz: based on a true story)
    bir grup türk öğrenci new york'ta bir cafede oturmuş türkçe muhabbet etmektedir. yanlarına izbandut ya da zebellah olarak nitelendirilebilecek irilikte bir zenci yaklaşır, eğilir:
    - birader, türk müsünüz?
    sanki bir amerikan filmine dublaj yapılmış kadar düzgün türkçe konuşan bu amerikalı zenci, arkadaşları dumura uğratır, olaylar gelişir:
    - ııh, evet abi.. ee, sen?
    - yok ben amerikalıyım, incirlik'te dört sene kaldım da, ondan bu kadar iyi türkçe konuşuyorum.. burada güzel adana yapan bi yer biliyor musunuz diye soracaktım..
    - yok abi, biz de yeni geldik new york'a..
    - ulan koduumun memleketinde de güzel bi adana yapan yer yok mına koyiim!!