hesabın var mı? giriş yap

  • hakkında yaşanan gelişmeler ile gece gece bana oğluna flüt alamayan ibrahim tatlıses hüznü yaşatmış olay.

    " - afganistan hükümetine ''radarınıza böyle bir uçak takılmış olabilir mi ? '' diye sormuşlar. afgan dışişleri bakanı ''bizim radarımız yok , amerikalılara sorun'' demiş. "

    kaç para lan bir radar?!?!?!?

  • kariyerinin başı stabil değil. öyle olunca gerisi de düzgün gitmiyor işte.

    durant bence sonics taşınmamış olsa şu an seattle efsanesiydi ve ordan asla ayrılmamıştı. amerika'nın büyük şehirlerinden birine gidip bir sene sonra köy takımında oynamak zorunda kaldı. oklohama denen yer çankırı, yozgat gibi bir yer orası için. gece hayatını veya sosyal hayatı geç sıradan bir hayat bile yok. o yüzden asla orayı sahiplenmedi, ki zaten zihinsel bir engeliniz yoksa oklohama'yı niye sahiplenesiniz.

    bugün gsw 87678968 milyon dolar lüks vergisini düşünmeden ödüyor, niye çünkü daha fazlasını kazanıyor, amerikanın en paralı yerinde adamlar. 500 gömse takıma bir milyar kazanıyorlar. ya da kulübün değeri artıyor yine karda oluyorlar.

    okc durant, harden, westbrook üçlüsünü tutamadı elinde üç beş milyon lüks ödememek için. çünkü şehrin bir geri dönüşü yok. ben hiç para harcamam, lüks dışında kurabildiğim takımla şampiyonluk kovalarım diyorsan kendini kandırırsın. ki finalde tren gibi üstlerinden geçildi, bir daha da oraya çıkamadılar. hep salary cap içinde bir şeyleri eksik bırakarak sezona girdiler.

    özetle durant okc gibi boktan bir takımdan daha fazlasını hak ediyordu. orda senelerce süründü.

    sonra gsw'ye gitti sırf bütün bir takımla oynamak için. ama orda da zaten 6-7 senedir hep beraber olan bir çekirdek vardı, onlar kabul etse bile insanların algısında asla gsw'nin bir parçası olamadı. gsw ve durant oldu. doğal olarak yine bütünleşebileceği bir yerde değildi, ayrıldı.

    nets falan artık tüy dikme aşamaları. durant inanılmaz yeteneğiyle kariyerinin başında 4-5 büyük şehirden birine veya sas gibi kültürü derin bir takıma gitseydi belki mj gibi 6 yüzük alacaktı. ama işte kader maalesef seattle'da bir sezon oynayıp ardından 8 sezonunu heba etti.

    mesela hep curry'den önce iki pg seçen minnesota için ne fırsat kaçırdı diye konuşulur. minnesota curry'i seçse biz curry kim belki hatırlamazdık bile, belki arada giren eli düzgün oyuncu olurdu. görev adamı olurdu. zaten 50 kere bir yerlere takas edilirdi. çünkü orası minnesota, orası oklahama. bak wiggins o lanet yerden iki sezon ayrıldı şampiyon takımın en önemli oyuncularından birine dönüştü.

    konuyla alakasız ama mo bamba serbest kaldı galiba, inanılmaz potansiyel ama orlando'da hiçbir boka karışmayan sıradan basketçiye dönmüştü. keşke gsw alsa yağ gibi akar orda.

    neyse özetle nba draft sistemiyle, salary sistemiyle bazı oyuncuların kariyerlerini onlardan bağımsız rezil edebilir veya yükseltebilir. durant bunun en dramatik örneği.

    bence tarihteki en yetenekli oyuncu. evet, herkes dahil. ama işte en büyük veya en başarılı olmak için bu yetmiyor.

  • benim evliliğimde çocuklardır.

    biri sekiz, diğeri altı yaşında iki vahşi erkek besliyoruz. eşim için hiçbir problem yok, çocuklar mükemmel. özellikle büyük çok zeki. fakat benim için boşanmanın eşiği. iki çocuk da o sevimli hallerinden bu noktaya nasıl geldi çözemiyorum. eve girmek istemiyorum artık.

    en son büyük olanı, küçüğe kedi maması yedirirken yakaladım. önlüğünü de taktırmış, itinayla mamaları kaşığa tek tek koyup besliyor. vurmadım. kaç tane yedirdiğini sordum, güldü; ama yine vurmadım. yemeğini aldım diye küçük ağlamaya başladı bu sefer.

    arkadaşlarım özgür eğitim, özgür okul, ekolojik pedagoji muhabbetleriyle başımın etini yedi. iyi dedim, okudum hepsini. güzel tamam da sanmıyorum dedim. büyüğü müfredat dışı, bahsi geçen referanslara dair eğitim veren özel bir okula gönderiyorum. ağaçlar altında ders, doğa gezileri, atölyeler falan. ikinci ayında okula çağırdılar. bir sıkıntısı mı varmış evde? anlatmak ister miyiz? var. kardeşine kedi maması yedirip mobilyaları kırıyor. ağaç falan yaramamış. bahçeye bağlasalar sesimi çıkarmam. çocuk da iki ay çıkarmaz, sever. hoşuna gidiyor böyle acayip şeyler. bi ara eğitim videoları izlerken önüme köpek eğitim videoları çıktı. eline ödül maması koyup burnuna tutuyor köpeğin, o da oturuyor. aldım çikolatayı gittim yanına, burnuna doğrultup otur, dedim. kaçtı gitti.

    keşke şimdi hiç değilse büyük olanı alıp otuz iki yaşında falan geri getirseler eve.

  • efem bu tipler bakkalı arayıp pirinç varmı diye soracak olsalar,önce ben avukat buyum, ben doktor kemalim, ben profesör moronum çabuk yanıt ver baskısı kurmaya çalışırlar. gereksizdirler.

    -danyal markettt.. dinliyorum
    -market mi? evet ben doktor baturum, kaşar var mı?
    -doktor mu?
    -evet doktor batur önalp iç hastalıkları mütehasısı
    -kardiolog mu yani?
    -onu da kapsar ama uzmanı değilim..
    -neden doktor bey kalp de içimizde bir organ..
    -o uzmanlık ister.. aslında benim hanım kardiolog..bilgilerinden oldukça yararlanıyorum..
    -çok şanlısınız doktor vakur bey..
    -vakur değil doktor batur..
    -ooo çok özür dilerim doktor batur bey..
    -neyse önemli değil iyigünler bakkal..
    -iyi günler efem..

  • + iş ilanınız için gelmiştim.
    - geç geç otur şöyle, yani sen şimdi bunların hepsini biliyor musun?
    + evet, hepsini biliyorum. ama c## diye bir şey yokmuş onu da oturdum baştan yazdım. alın.
    - oha, valla tebrik ediyorum ya nasıl öğrendin bunların hepsini, ben geçen sene bi php öğreneyim dedim kafam allak bullak oldu yea helal olsun.
    + eh işte çalıştık, geliştirdik kendimizi, malum iş bulmak zor, ne gibi bir iş için arıyordunuz peki siz?
    - yok kardeş ne işi, geçen arkadaşla iddiaya girdik de ben dedim bunların hepsini bilen adam yoktur, o dedi vardır, derken verdik ilanı.
    + ne yani?
    - tebrik etmek için çağırmıştım, üff, assembly çok zordur herhalde di mi?