hesabın var mı? giriş yap

  • - kac ki$i basvuruyorsunuz?
    - ben ve alti cocugum
    - kocanizin yanina mi?
    - evet, beyim orda i$ci
    - statusu nedir $u anda
    - kebapci
    - hayir, yasal statusu ne - vatandasligi mi var, multeci mi, ne?
    - kacak
    - ne zaman gitti oraya?
    - onalti sene oldu
    - ne zaman gordunuz kendisini en son?
    - gittiginden beri hic gormedim
    - haberlestiniz mi peki hic?
    - hayir
    - orada oldugunu nereden biliyorsunuz o zaman?
    - benim butun kardeslerim de orada, onlar soyledi
    - bu cocuklarin hepsi de 16 yasindan kucuk. babalari kim?
    - ne demek kim - kocam tabii
    - nasil oluyor peki han'fendi; kocanizi gormemissiniz 16 senedir?
    - ee?
    - bu cocuklar nasil oldu?
    - ayip oluyor ama
    - e bi anlatin o zaman da olmasin
    - kocamin cocuklari, ne demek kimin, kocamin elbet
    - 16 yildir gorusmediginiz bir adamdan nasil 6 tane 16 yasin altinda cocugunuz var?
    - orda kocamin avkatindan mektup var
    - alakasi ne bunun simdi?
    - bilmiyorum
    - anladim...

  • volkan'ın bir bölümde aslı'nın kafasına attığı vazodan dolayı hafızasını kaybetmiş taklidi yaparken selin'in göğüslerine dokunup çocuk edasıyla "bu ne?" dediği bölüm (ertesi günü aynısını kız arkadaşıma yapmayı denemiştim :) masum çocuk ayağını yemedi tabii).

    volkan'ın besteleri. bunlardan birinde "bill gates dert babasıdır, msn garip yuvasıdır, google earth'te gezdim durdum, seni bir sokakta buldum, yanındaki o adamla nişanlanmış dediler" gibi süper sözler vardı.

    gülenay'ın "teyze" şarkısı. "senin ağzınn ne der teyzeee, senin kalbiiin yok mu teyzeee. söyle teyzeeee" diye arabeske gark olmuştu. 2005 kışında bir gece, ertesi günkü finale çalışırken elektrikler kesilmişti. gecenin 2'sinde mum ışığında bu şarkıyı söyleye söyleye finale çalışmıştım lan ben!

    ve tabii ki burhan altıntop. özellikle ilk zamanlar şesut'la didişmeleri. ona "sirsiriii" diyerek saldırması.

    hepsinden öte avrupa yakası'ndan akılda kalanlar, o günlerde yaşadığınız ve geri dönmeyecek tüm güzel şeylerdir. çünkü avrupa yakası o güzel şeylerin bir parçasıdır. benim için bir diziden ötedir.

  • peşin söyleyim, 12 yıl deneyimli bir inşaat mühendisiyim. teknik terimlere girmeden herkesin anlayacağı şekilde yazacağım

    100 m2 evin maliyeti x lira demek yanlış bir cümledir. ev müstakil mi, bina mı, bina ise kaç katlı toplam kaç daire var, kullanılan malzemenin kalitesi nedir vs. diye bir çok etken vardır. aşağıda detaylıca açıklayacağım bazı örneklemeler yapacağım ancak en basit örnek, 100 m2 evde 100 m2 parke veya seramik ve mermer vardır zemininde. şu anda m2'si 80 tl'ye laminant parkede var 90 euroya laminer parke de var. 100 liraya seramikte var 2000 liraya granitte var.

    maliyetlere gelecek olursak, 90 m2 müstakil hafif çelik ve betopanla bir ev yaptırıyoruz. inşaat maliyeti 280 bin tl olabildiğince düşük kalitede diyebilirim, elektrik,su,izin vs. gibi konulara 150 bin tl harcandı. yani düşük kalite hafif çelik 90m2 müstakil bir evin maliyeti 430 bin tl, eğer betonarme yaptırsaydık yaklaşık olarak 480 bin tl tutardı.

    gelelim binalara, 5 katlı 10 daireli bir bina yapalım her katında 100 m2'lik 2 daire olsun. bir daire için maliyetlerimiz neler, elektik,su,doğalgaz tesisatları, bims-tuğla bloklar,alçı,sıva,boya, zemin kaplaması, kapı,dolap, doğrama camlar vitrifiye malzemeleri

    ortalama bir kalitede yaptığımızı düşünelim. tahmini metrajlara göre fiyat vermek gerekirse

    bims,tuğla malzeme artı işçilik 20 bin tl
    alçı sıva boya malzeme artı işçilik 25 bin tl
    zemin kaplaması malzeme artı işçilik 25 bin tl
    kapı-dolap malzeme artı işçilik 50 bin tl
    doğrama ve camlar malzeme ve işçilik 30 bin tl.
    vitrifiye malzemeleri ve montaj işçiliği 20 bin tl
    bina ortak alanlarında ki ince işin daireye düşen payı 15 bin tl

    elektrik mekanik tesisatlar, kombi ve işçilikler 80 bin tl (daha fazlada olabilir)

    kaba inşaat hariç bir evin maliyeti ortalama olarak, 265 bin tl tutuyor. kaba inşaat fiyatları binanın kapalı otoparkı yani bodrum katı var mı, zemin toprak türü, temel türü, deprem bölgesi vs. gibi durumlara göre değişkenlik gösteriyor. çok kaba bir hesap yaparsak bir daireye bina ortak alanlarıyla birlikte düşen beton 75 m3 demir 8 ton desek, 180 bin tl gibi bir rakam çıkıyor. bina yapılırken ki harfiyat vs eklersek 200 bin tl alabiliriz.

    yani ortalama olarak 100 m2 dairenin kaba+ince iş maliyeti 465 bin tl gibi bir rakam çıkar. imar izni yapı izni elektrik su doğalgaz bağlantıları vs için daire başı maliyete 40 bin tl eklersek rakamımız yaklaşık 500 bin tl.

    eğer bir müteahhid, arsa sahiplerine %50 veriyorsa bir dairenin maliyeti 1 milyon tl'ye ulaşmış olacak. böyle bir yatırım yapacağı yerde en az %30 kazanmıyorsa zaten böyle bir işe girmez bu durumda fiyatımız 1.3milyona ulaşmış durumda...

    ancak sorun şudur ki, bu maliyet yozgatta'da böyle, kadıköyde'de böyle...

    ek not: herşeyi en kötü kalitede yaparsa, evi dolapsız vitrifiyesiz vs. teslim ederse tabiiki bu maliyet daha da azalır.

    bir diğer ek not: şu an büyükşehirlerde yapılan lüks toplu konutlarda emin olun bu maliyetler yazdıklarımın 2 katı. ankara'da inşaatı devam eden bir sitede kullanılan parkenin m2 fiyatı 60 euro, banyodaki seramiğin m2 fiyatı 450 tl, kullanılan boya (jotun marka) fiyatı emsallerinden 2 kat pahalı, amerikan kapı yerine mdf kapı kullanılıyor bir kapının fiyatı 9000 tl . sadece duş bataryası 4000 tl. ayrıca çok lüks ortak alanlar yapılıyor. böyle bir sitede bir dairenin maliyeti 800 bin tl'leri bulmaktadır.

  • 5000 yıllık ata müziğimiz rap'le, ötüken folklörümüz hiphop'la kültür koruma savaşına girişmiş cengaver.

    dine sardıkça iyice kafası dumanlanmakta. allah sonunu hayretsin.

    (bu arada kendisi bir zahmet gavur icadı miladi takvimden hicri takvime geçsin, bir daha da 2000'li yılları ağzına almasın, çok rica ediyorum.)

  • özel okullarda en düşük öğretmen maaşını milli eğitim belirlemeli. bu maaşı veremeyen özel okul kapansın zaten.

  • diğer kuşaklar tarafından anlaşılmayacak olmasıdır. tıpkı önceki kuşaklarda yaşandığı gibi.

    ne demiş can yücel;

    20 yaşında ben,
    35 yaşımda ben,
    40 yaşımda ben ve
    bugünkü ben dördümüz.

    birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
    kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
    yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
    kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.

    yatıştırayım dedim.
    “sen karışma moruk” dediler. büyük hır çıktı.
    komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
    yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.

    evin de içine ettiler.

    bende kabahat.
    ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine…