hesabın var mı? giriş yap

  • (bkz: gerçek finlandiya bu değil)

    edit: sadece boş bkz girmeye gönlüm el vermedi. abi anlamıyorum, bu adamlar savaştan kaçmadılar mı? canları tehlikede değil miydi? avrupa'ya geçebilmek için türlü yol denemediler mi? haberde tornio'dan helsinki'ye 700 küsür km yol gittikleri yazıyor. yani beyefendiler tornio'yu da beğenmemiş helsinki'ye gelmiş. sonra helsinki'deki sosyal hayat da kesmemiş bunları gerisin geri tornio'ya, oradan da isveç'e geri dönmeyi düşünüyorlar. tamam, buz gibi nemrut havayı ben de sevmem, tek başına depresyon sebebidir, ama seyyah gibi tüm kabile bir oraya bir buraya göç edecek enerjiyi nereden buluyorlar anlamıyorum. ser sefil yollarda sürünmek hoşlarına gidiyor herhalde. çay yokmuş! çayı ne yapacaksın anasını satayım. adam finlandiya'ya gitmiş çay yok diyor. troll müdür nedir...

  • en sevdiğim çizgi roman karakterlerinden biri olmasına rağmen 2007'deki one more day faciasından beri tek bir çizgi romanını satın almadım.

    2007 öncesinde, özellikle benim çok sevdiğim j. michael straczynski döneminde, spider-man karakter olarak büyük gelişimler göstermişti. hala sorunları olan bir karakterdi fakat hem güçleri ve süper kahraman kişiliğiyle barışık hale gelmişti, hem de hayatını büyük oranda toparlamıştı. bir yetişkin haline gelmişti. sadece o dönemde de değil aslında ondan önceki 30 yıllık süreçte olan bir gelişimden bahsediyoruz. ancak joe quesada'nın başı çektiği ve bugün de hala devam eden marvel editör ve yazar ekibi peter parker'ın "gelişmemesi" ve çocuk adam status quo'sunda takılı kalması gereken bir karakter olması gerektiğine karar verdi. okuyucuların bağ kurabilmesi için tam bir kaybeden olmalıydı, bu konuda arpa boyu yol almamalıydı hiçbir zaman. one more day hikayesiyle spider-man'in ilişkilerindeki, karakterindeki, güçlerindeki 30 yıllık gelişimi tek kalemde silindi. bugün hala earth-616 içindeki spider-man olgunlaşamamış, ne yaptığını bilmeyen, bütün ilişkilerinde beceriksiz tam bir kaybeden pozisyonunda. çünkü spider-man'den sorumlu ekip öyle olmasını istiyor. mesela bu tezatlık özellikle spider-man başka çizgi romanlarda boy gösterdiğinde daha çarpıcı hale geliyor. örneğin bir avengers serisinde olgun davranan tecrübeli bir peter parker görüyorsunuz, ancak spider-man'in kendi çizgi romanında toy bir oğlan olarak devam ediyor.

    mary jane ile olan evliliği ve mary jane'in karakteri zaten bir saplantı noktasıydı marvel editör ekibi için. 1987'den 2007'ye kadar süren bu evlilik bana kalırsa peter parker'ın karakter gelişimi için çok önemli bir yapı taşıydı. bu ilişkiyi yok etmekle kalmadılar, karakterleri de eski hallerinden uzaklaştırdılar. mary jane marvel evreninin en toksik karakterlerinden birine dönüştürüldü peter'dan uzak tutmak için. 1973'teki meşhur "the night gwen stacy died" sayısında şu sahnesiyle hepimizin kalbini çalıp gönül telini titretecek kadar vefakar bir karakterden bahsediyoruz. kalmadı bunlar tabii. şimdi abuk subuk zorlama bir hikayeyle paul diye bir düz adamla beraber olup onun çocuklarının anası olan, peter'a da sürekli "paul senden bin kat daha adam hahayt" falan gibi tavırlar gösteren bir mary jane karakteri var.

    neyse, bu bilgileri siz değerli ekşi sözlük okurlarına verme nedenim haklı mücadelemizde bir umut ışığı doğdu. eğer siz de bu karakter suikastinden şikayetçiyseniz ya da bunları okuyup "olmaz canım öyle şey" dediyseniz hemen yakında jonathan hickman gibi sektörün en kaliteli yazarlarından birinin elinden çıkacak ultimate spider-man serisi için pamuk elleri cebe sokuyorsunuz. çünkü o olması gereken spider-man bu seri ile geri döndürülüyor.

    ultimate evreni yanlış hatırlamıyorsam 2000'lerin başında başlayan ve 2015 civarı yok edilen bir marvel paralel evreniydi. bugün tanıyıp sevdiğimiz miles morales karakteri orada yaratılmıştı mesela. yazarlar için ana evrende yapamayacaklarını yaptığı, ana evrenin karışıklığından uzak deneysel bir alandı. ama sonra burası da çok karışık hale geldi, deneyselliğin sınırları kaçırıldı ve iki ana evren sürdürülebilir olmadığı için facia şekilde yok edildi. facia şekilde derken hem facia olaylarla evrenin yok edilmesi hem de yazarlık kalitesinin git gide facia seviyelere düşmesinden bahsediyorum. çünkü ilk yaratıldığında muhteşem yazarlıklar görmüştü. bu evren daha sonra tekrar doğdu arka planda ama çizgi roman arafında kaldı.

    marvel şimdi ultimate evreni serisini farklı bir formatta geri döndürüyor. ilk seferinde olduğu gibi çok fazla çizgi roman üzerinden devam etmeyen, karışık olmayan, yeni okurları çekebilecek ve usta yazarlarca yönlendirilen evren düşüncesiyle döndürülüyor. ve yine ilk evrende olduğu gibi başlangıcı ultimate spider-man serisi yapacak. hatta o 2000’ler başındaki ultimate serisi türkiye'de de türkçe olarak çıkarılmıştı. brian michael bendis'in başyapıtlarından biridir.

    fakat önemli bir fark var bu sefer. o zamanlar, 2000'lerin başında, ana evrendeki peter parker hayatını yoluna koymuş, olgun, ne yaptığını bilen bir yetişkindi. dolayısıyla deneysel ultimate evreninde bunun tam tersine gidildi. liseli, amatör (dur öyle değil), yeni yeni spider-man olmayı öğrenen bir peter parker vardı. şu an ana evrende 60 yılın ardından hala yeni yeni spider-man olmayı öğrenen ergen gibi bir spider-man var. benzer tezatlıkta yeni yaratılan ultimate evreninde de hayatını görece toparlamış, tecrübe kazanmış, yetişkinliğe ulaşmış bir peter parker var. benim de görmek istediğim bu artık. karakterler hiç gelişim göstermeden ilk yaratıldıkları hallerinde kalmak zorunda değil. modern çizgi roman dünyasının en eski ve en ikonik karakteri superman bile ne karakteriyle ne yaşamıyla ne güçleriyle 1938'deki superman'e tamamen benziyor. karakteri ruhunu koruyarak geliştirmek mümkün. bunun mümkünlüğünü ve güzelliğini zaten 1962’den 2007’ye kadar olan spider-man tarihinde de görüyorduk.

    bahsettiğim yakında çıkacak ultimate spider-man’e dair ilk olarak çizim ve konsept olarak çok hoş bulduğum aşağıdaki görseller yayınlandı:

    ultimate spider-man
    ultimate spider-man

    umudum bu serinin satışlarda ana seriyi geçmesi ya da en azından zorlaması ve peter parker karakterini acıların çocuğunda kilitli bırakan editör ekibinin elini artık karakter gelişimi yaratmaya zorlaması. böylece çizgi roman uyarlamalarında da sürekli çocuk adam spider-man görmeyiz belki. o 90'lardaki muhteşem spider-man animasyonundaki peter parker gibi uyarlamalar da geri döner. bu tarz konularda genelde hiçbir şey benim istediğim gibi gitmiyor günümüz popüler kültür dünyasında ama belki bu sefer kazanırız.

  • ahmet necdet sezer ve sevgili eşiyle alışveriş sırasında karşılaştığım bir anım mevcut. (olay kendisinin cumhurbaşkanı olduğu dönemde gerçekleşmişti)

    alışveriş sırasında ahmet bey eşinin yanında değilken eşiyle kuyrukta karşılaştık. eşini tanıyamadığım itiraf edeyim. sadece kendisine sıramı verdim, zaten aynı anda gelmiştik olay ; "siz buyurun lütfen, sizden" çok da farklı olmadı. eşi gelene kadar sohbet ettik bu sırada eşyanız çok görünüyor isterseniz sizi ve eşinizi arabayla bırakabilirim bile dedim. eşi cumhurbaşkanı sezer'i gördüğüm anı unutamıyorum o kadar beklenmedik bir olaydı ki öyle kala kaldım kendisi ile de biraz sohbet ettik ve sonrasında teklif için ikisi ayrı ayrı teşekkür etti. ben öyle koruma ordusu falan hatırlamıyorum.

  • başlık yanlış. doğrusu migros personelinin 5999 tl'ye iphone 11 sahibi olması olacaktır.

  • hbonun akil almaz bir kararla iptal ettigi; televizyona gelmis gecmis en yaratici en orijinal dizilerden biriydi carnivale. yaraticisi daniel knauf taa '90li yillarin basinda sekillendirmeye basladigi bu buyulu dunyayin hikayesini "3 ayri ucleme" olarak gormusken, yayinlanan ilk 2 sezonu bu uclemenin ilk parcasi olarak dusunulmesi gerektigini hemen her yerde soylemisti. ki soylediklerinin ne kadar dogru oldugu, dumur edici bir sonla biten 2. sezon finali ile kanitlanir. oysa bu bolumun yayinlanmasiyla tatile giren carnivale'nin, basta hayranlari olmak uzere hemen herkes 3. sezon icin geri donmesini beklerken hbo yoneticilerinden en yetkilisi "dizi dogal omrunu tamamladi, ve hikaye coık guzel bir sekilde anlatildi" gibi en hafif tabiriyle abuk bir gerekceyle karnavalın şehirden ayrılacağını duyurdu. oysa gercegi zaten herkes biliyordu: dizi televizyonun en pahali yapimlarindan biriydi, odemeli kanal olsa bile hbo icin ratingleri dusuktu ve carnivale icin yayinlanmaya basladigi 2003 yilindan beri dogru duzgun bir kampanya calismasi hic ama hic yapilmamisti.

    carnivale'in iptali, aslinda hbo icin de sonun baslangici denebilir. ratingleri bu diziden daha dusuk olan the wirein yeni sezonda geri donecek olmasi kimsede bir heyecan uyandirmiyor, tuhaf bir sekilde carnivale'in kardesi(abi de olabilir?)olarak gorulen deadwood pek parlak ilerlemiyor, six feet under bu yil 5. sezonu ile veda ediyor, sopranosun yeni bolumleri ise 2006'da baslayacak. bu gunlerde yeni yayin donemine baslayan hbo'nun yeni dizilerinden lisa kudrowun basrolde oldugu bir sitcom(the comeback) icin tam bir fiyasko denmekte. diger yapimlar ise reality-sitcom tadinda, daha cok dogaclamaya dayanan komediler. bugune kadar yaptigi her drama bir efsane olan hbo, anlasilan bu yil tum umitlerini eylul ayinda baslayacak 100 milyon dolarlik dizisi romea baglamis durumda. e bu nokta da insanin aklina su soru geliyor: maliyetinden her dem sikayet edilen carnivale'i, ondan 2 kat daha pahali bir dizi icin mi iptal ettiniz?

    carnivale geceleri gizlice los isikta okunan bir kitap gibi bagimlilik yapan, heyecan uyandiran, hayalgucunu tetikleyen yasak bir kitap gibiydi. ve biri kitabin en heyecanli yerinde elektrikleri kesti.

  • kenan sofuoglu'nun onemsiz bir klasmanda dunya sampiyonu olmasi unvaniyla goklere cikarildigi uzere dogru olan onermedir.

    surda yine konu isitilinca bir bilgilendirme yapmak geregi duydum: hakan çalhanoğlu'nun kenan sofuoğlu'nu tanımaması

    kenan sofuoglu dunya sampiyonu mudur? evet, hem de 4 kere.

    ama sorulmasi gereken sey su: kenan sofuoglu neyin dunya sampiyonudur?

    on bilgi:

    motogp: ozel uretim 1000cc motorlarin yaristigi, motorsiklet grand prix'si.
    moto2: motorcularin motogp oncesi deneyim kazanmasi ve kendilerini gostermesi icin yapilan 600cc'lik motorlarin kullanildigi hazirlik sampiyonasi
    superbike: modifiye edilmis seri uretim 1200 cc'ye kadar motorlarin yaristigi dunya sampiyonasi.
    supersport: genclerin superbike oncesi deneyim kazanmasi icin, seri uretim 650-750cc'lik motorlarla yaristigi hazirlik sampiyonasi (ingilizce'de support class diye geciyor).

    gectigimiz yil 31 yasindaki kenan sofuoglu, coluk cocugun ve kendisi gibi buraya capa atmis birkac veteranin arasindan siyrilip supersport sampiyonu olmustur. kendisinin ardindan ikinci gelen motorcu 22 yasindadir. 18'lik adamlar falan var yarisci listesinde.

    ayrica genelde supersport klasmaninda kendini ispatlayanlar ust klasmanlara geciyor. mesela 2014 sampiyonu michael van der mark gecen yil superbike'a katildi ve honda ile sezonu 7. olarak bitirdi. 2013 sampiyonu sam lowes ise moto2'yi 4. olarak tamamladi. 2012 sampiyonu yine kenan'di. 2011 sampiyonu chaz davies ise gecen yil moto2'de 2. oldu. 2010 sampiyonu yine kenan. 2009 sampiyonu cal crutchlow ise yillardir motogp'de yarisiyor. gecen yil 8.olmus.

    peki kenan sofuoglu diger klasmanlarda ne yapmistir?

    2008'de honda ile superbike'ta yarisip 18. olarak tamamlamistir. sezon icerisindeki en iyi derecesi ise fransa'da aldigi 9.luktur.

    2010'da ise moto2 ile 2 yarisa cikip birinde 5.olmus digerinde yaris disi kalmistir. bu sezonu saymayalim.

    2011'de ise moto2'de butun sezon yarismis ve 18. olarak tamamlamistir.

    sonuc ortada. kenan sofuoglu'nun sampiyonlugu, tff 3.lig'te sampiyonluk yasayan 30'luk futbolcularin yasadigi sampiyonluk gibi bir seye tekabul ediyor.

    ek: evet kenan sofuoglu ozel hayatinda buyuk acilar yasamistir ve olanaklarin kisitli oldugu bir yerden gelmistir. fakat konu bu degil. konu bu adamin bir naim suleymanoglu, bir hamza yerlikaya gibi muamele gormesidir.

    ek2: urfa'da oxford vardi da biz mi okumadik tarzi bir savunma yapilmasi da komik. bu adam zaten firsat bulup diger klasmanlarda yarismis. ama tutunamadigi icin yine kucuk denizlerin buyuk kaptanligina geri donmus. sorun bunun millete okyanuslarin buyuk kaptani olarak tanitilmasi, tanitmasi. ayrica bu adam gillette, casper, surat kargo, integral menkul degerler gibi sirketlerin reklamlarinda oynayip sponsorluklarini almis durumda. iddia'dan gelen 1.5 milyon lirayi da gunah oldugu gerekcesiyle reddettigi yazilmisti birkac yil once. yani oyle gariban bir konumda degil.

    ek3: yeni motorcular yetistirsin ve bu cocuklar kendisi gibi olmayip motogp'de falan yarissin, o zaman tabiki takdir ederiz.

  • olay bölüm başına üç beş kız düşen elektrik bölümünde geçer,
    hoca dersini güzel güzel anlatırken kapı açılır güzel mi güzel dört tane hatun içeri girerler. arka sıralara yerleşirler. aradan üç beş dakika geçer, kızlar kendi aralarında fısıldaşmaya başlarlar, bu ders kimya değil miydi diye, sonra hoca birden tahtaya dönüp periyodik cetvele benzer birşey çizer ve kimya anlatmaya başlar..