ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kişiye özel coca-cola ambalajları
-
durduk yere sevgilimle aramı açmıştır... rastgele aldığım 1 lt coca cola şişesinin ambalajında eski sevgilimin adı yazıyormuş. hiç dikkat etmedim. açıkçası sikimde de olmaz hani. buzdolabının önünde, bir kola ambalajında kendi adımı arayacak kadar sıkılmadım hayattan henüz... neyse eve gelince film koptu tabi.
- aşkım bu kolayı yanlış almışsın...
- light mı istiyordun?
- hayır, üzerindeki isim yanlış?
- ne ismi?
- eski sevgilinin ismi...
- nerden çıktı şimdi eski sevgilim?
- sana sormalı, baksana onun ismi olan şişeyi almışsın...
- kızım sen manyak mısın türkiyede her üç kızdan birinin adı gizem. elime yakın olanı aldım. denk gelmiş işte...
- ben içmem bunu.
- iyi içme ben içerim.
- içersin tabi...
- la havle.
bir de ismin altında daha küçük puntolarla " ile paylaşmak için" ibaresi eklemişler... ya neyse bişey demiyorum...
getir kuryesinin su isyanı
-
çalışma o zaman amk. adam uygulamaya girmiş su var almış getireceksin tabi. yarım ekmek tavuk döner siparişi veren adama garson kızabilir mi neden tüm yemiyorsun diye.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık : eski sevgilime laf soktum faaaak
3. işte bu yüzden eski sevgilin
10. sen anca laf sok millet neler sokuyordur şimdi ona
araba üretemiyoruz kılıçdaroğlu utanmıyor musun
-
akp milletvekili yeliz şey pardon ahmet hamdi çamlı'nın referandumda evet dememiz için öne sürdüğü müthiş bir argüman. ben ikna oldum.
https://twitter.com/…dudu/status/844641764950585345
marvel bu topraklardan çıksaydı; senede 10 fantastik kahraman izlerdik.
yalnız kişinin hayatına girip dağıtıp gitmek
-
kişi yalnızlığı ile mutlu mesut bir şekilde kendi düzeninde yaşarken, onun hayatına girip, düzenine ortak olup, gem vurulmuş duygularının gemini çözmek sureti ile içinde bir kıvılcım çaktırırsın.
sonra konuşur, tanışırsın. kişiyi kendine güvendirip, "lan galiba bişiler ölmemiş" dedirtip, bir ilişkiye adım attırırsın. daha sonra gösterdikleriyle görünenler arasındaki farklar belirginleşmeye başlar.
yalnız kişi, kendiyle birlikte mutlu olduğunu söylediği karşı cinsin aslında ne yapmak istediği ile ilgili kuşkular duymaya başlar. kendince masum duyguları uyandıran karşı tarafın aslında anlattığı gibi olmadığı gerçeği ile ayılmaya başlar.
daha sonra konuşulur, cevaplar yetersiz ve tutarsızdır.
karşı taraf kendini iyi hissetmek için yalnız kişinin duyguları ile oynamakta bir beis görmemektedir.
sonrası, yalnız kişi tekrar yalnızlığına dönecektir. ama bu sefer, kendine lanet edip, bu zamanda böyle bir duruma inandığı ve içinde çıkan kıvılcımı da söndürmek için uğraşacaktır.
kendini tam olarak ifade edemeyip, kendini farklı gösterip, sonrasında karşı tarafı manipüle edenler,
yalnız ve dürüst insanlardan ve onların kendileri için kurduğu düzenden uzak durunuz.
gidin kendinizi iyi hissettirecek, serengeti düzlüklerinde yarınlar yokmuşcasına yürüyen avcı yürekli kişileri bulun. sizin dilinizden onlar anlar. konuşacak ortak bir dil bulursunuz.
sonsuz çözünürlüklü video kamera
-
amerikan film klişelerinden biridir. ne vakit bir cinayet, bir hırsızlık olsun, ister dandik bir el kamerası ister güvenlik, görüntüyü milyor kere büyüterek ordan burdan yansımalardan suçlu bulunabilir...
- görüntüyü durdur meri!
- noldu sitivın?
- cesedin gozune zoom in yap...
- yapiyorum
- aha! çapağın yanında laboratuvardaki mikroskobun lamelinin yansıması var! 50 kat daha büyüt... uy67 ayarlarıyla oyna bi de.
- aman yarabbi!
- aman yarabbi tabii... lameldeki tavandaki avizenin kristalinin yansımasından rahatça anlaşılabileceği gibi katil polis şefi. bir 600 kere daha büyüt
- aman yarabbi!
- evet, burun kıllarını almamış katil... yazık.
kıdem tazminatının kaldırılması
-
geçen sene işten çıkarıldım. tamamen haksız sebeplerden. bu yüzden davayı zaten kazandım.
neyse efendim, kıdem ve ihbar ile yaşayabildim iş buluncaya kadarki 3 ayda. kaldı ki bekar ve birikmişi de olan biriydim. borcum yoktu.
çünkü işsizlik maaşı, aldığım maaşın 1/4'ü bile etmiyor. sadece ihbar tazminatımı alsam, muhtemelen 2. ay itibariyle birikimden yemeye başlayıp, işsizliğim uzasa bildiğin sokakta kalacaktım.
şimdi sorarım, türkiye gibi işyerlerinde adaletsizliklerin, mobbing'lerin kol gezdiği bir ülkede, işçinin alabileceği tek güvenceyi kaldırmak, elli tane şarta bağlamak akıl karı mıdır?
parti bağımsız düşünün. yarın bu kişi siz de olabilirsiniz. işte bu akp'nin saçma ekonomi politikalarında artık geldiği son noktadır. maaşın %50'sinden fazlası vergilere giderken, devleti, ülkeyi daha ne kadar vatandaş ayakta tutacak? ekonomi politikası hiç olmayacak mı bu ülkenin?
hemoroid destanı
-
ayakta yazılmıştır.
bill gates'in çipli köleleri olmayacağız
-
varlığından emin olmadığım bir platformun açıklaması.
apple bu işe girsin bizim millet para verir, taksit yaptırır yine takar o çipi.
"ilk buluşmada çipli kolu masaya koymak"
bir filmin tamamını anlatan tek repliği
-
i see dead people