hesabın var mı? giriş yap

  • üniversitelerden siyaseti temizlemek yerine ilkokuldan itibaren "farklı düşüncelere saygı" diye bir ders koyalım. daha çok işe yarayacaktır.

    8 yıl sonra gelen edit: başlık başa. yazar tüymüş ya da uçurulmuş.

  • 1. asker icin sim cikartilir. avea voda turkcell yarisir
    2. hatlar aramaya kapali olur.
    3. askerin verecegi dilekce ile;
    anam 05329871234
    babam 0542
    dedem 0212
    vsvs numaralar verilir.
    4. ıl ve ilce komutanliklari merkeze bildirir
    5. merkez askeri birim de operatorlere bildirir.
    6. operator sadece o numaralara arama ve aranma izni verir.
    7. asker ana baba ve aldatmis sevgilisiyle rahat rahat konusur.
    8. askerdeyken aldatan sevgililer bi guzel fislenir.
    9. umarim adalet karsisinda bi guzel ceza alir.
    10. konu ciddi giderken birden sapitti.
    11. ....

  • sebebini anlayamadığım dert. 5-6 katlı otoparkta ilk kattan yer bulmak için o katı tavaf eder, 2 dk aşağı kata inmek yerine 10 dk o katta tur atar. buldu mu da o yeri bekleyip trafiği tıkar, katleder. sonra bi de sorar "kaçıncı kata park ettin?". cevap 3-4. kat ise, "benim ilk katta ahuahau" gibi bi cevap gelir. hayattaki en büyük başarıları zannedersem. cidden sebebini bilen yeşillendirebilir mi?

  • ben bankacıyım. adam bugün bir bankadan çalıştığım bankaya mobilden eft yapmak için şubeye geliyor. bana telefonunu uzatıp benim onun yerine eft yapmamı ve gelen para ile 500 euro almamı istiyor. bu telefonu alıp işlem yaptıktan sonra bu önlemlerin ne anlamı var diyorum. anlıyorum seni diyor. adama direkt anladığın falan yok dedim hala anlıyorum diyor. anlasan kullandığın akıllı telefondan o işlem nasıl yapılır öğrenme çaban olur. 500 euroyu sonra alsanda olur. insanlar çok bencil. şaka gibi her gün başka olaylar. hele ki bu günlerde ekonominin sıkışmasıyla çıkarılan kredi paketlerinin yanında bankaların yarı yarıya personel çalıştırdığını düşünürsek ben bu süreçte beni ve diğer çalışan arkadaşlarımı düşünmeyen kişilere hakkımı helal etmiyorum.

  • eczanede üç çalışan yanyana oturuyor diye para cezası yazıldı. metrodan inen mavi saçlı hanfendi biraz nefes almak icin maskeyi çenesinden 10 saniye indirdi ceza yazıldı. motorsiklet sürücüsü maske takmadığı için durdurulup ceza yazıldı. bankta yanyana oturan iki vatandaşa sosyal mesafeyi ihlal ettiği gerekçesiyle ceza yazıldı. küçük bir çocuk babasıyla beraber bankaya gittiği için "babana söyle 900 lira fazla çeksin" diye polis espri yapıp ona da ceza yazdı. 30 yaşında bir adam evine en yakın fırından değil de iki sokak ötedeki fırından ekmek almaya gittiği için suiistimall ettiği gerekçesiyle o da ceza yedi. yanan evini maskesiz izlediği için bile ceza yiyen oldu. sokakta yaşayan adama sokağa çıkma yasağı ihlalinden bile ceza uygulandı.

    özetle en ufak hatada devlet baba ensemize yapıştı ama aynı devletimiz ak parti kongrelerine hiçbir şey yapamadı. her ilden otobüs dolusu maskesiz yüzlerce insan şarkı söyleye söyleye toplandı gıkı çıkmadı.

    reisimiz aldı mikrofonu "nağme olsam tellerine, kurban olam yollarına. ardahan, hoş geldin" dedi. ardahanlilar hoşbuldukkkk deyip virüsü kaptığı gibi memleketine gitti.

    "senin gibi yari olan neyler ayvayı narı. artvin, hoş geldin" dedi. artvinliler de aldı memleketine gitti.

    "beyleri sözlerin eri, ışıldar zeytin gözleri. kilis, sen de hoşgeldin" dedi. kilis de hoş bulduk deyip aldı virüsü gitti.

    "alem düşman kesilse, gönül senden vazgeçmez. adıyaman, sen de hoşgeldin" dedi. adıyaman da eyvallah dedi çekti gitti.

    özetle 81 ilimizin insanı o hınca hınç kalabalıkta hoşbulduk diyerek çekti gitti.

    çay ocaklarının kapatıldığı, kahvelerin aylardır açılmadığı, halısahada top dahil oynanmadığı dönemde ağzı maskesiz yüzlerce insan hoşbulduk, hoşbulduk, hüloooo dedi gitti.

    "unutmayalım ki bu virüs bir kişiden tüm dünyaya yayıldı" diyen sağlık bakanımız fahrettin koca dahil kimse buna sesini çıkaramadı. hatta erdoğan; "işte salonun hali. bakın bir kongre yapıyoruz, salgının olduğu bir dönemde kongre yapıyoruz ve salon lebaleb dolu” diyerek aklımızla dalga geçti. yetmedi bir sonra ki ankara kongresinde "sizleri kar yağışının tüm mikropları temizlediği anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum" diyerek her fırsatta övdüğü duble yollar gibi aklımızla da duble dalga geçti ve risksiz denilen mavi yerler dahil tüm ülke kısa zamanda kankırmızı oldu.

    yani bu yönetim biçimiyle 55 bin değil, 155 bin vaka olsa bu sayı çok azdır. olan esnafa, olan emekçiye oluyor maalesef olay budur. lafı hiç uzatmaya gerek yok.

    "sen menfaatime dokunmayan, zengin iş yerlerime bulaşmayan, ashâbıma yapışmayan korona,
    sen de hoşgeldin..."

  • kedi sahiplenmek isteyenlerden ricam ve onlara tavsiyem, önceliği engelli hayvanlara versinler.

    - öncelikle ne kadar engelli olursa olsun, kedi kedidir. kediliğini yapar. sizi kendisine aşık eder.
    - insanların aksine, kediler engellerini dert edinmezler. kendilerini eksik görmezler, kendilerini diğer kedilerle ya da sizle kıyaslamazlar. içiniz rahat olsun.
    - tek bacakları bile olsa, o bacakla hayata tutunurlar. bacakları yoksa, hayata tutunacak başka bir şey bulurlar. yeter ki yanlarında olun. bir kap mama, biraz sevgi, sıcak bir kucak onlara yeter.
    - engellerine bağlı olarak, bu kediler genelde daha ağırbaşlı ve uslu olurlar. özellikle apartmanda yaşayanlar için, geniş alan ihtiyacı görece az olan ve sokakta hayatta kalmaları çok zor, bazen imkansız olan bu kedileri sahiplenmek daha doğru bir seçim olacaktır.
    - sakat, kimsesiz, yapayalnız, korkmuş, hasta ve mutsuz bir canı evinize alıp, onun serpilip güzelleşmesini, sizinle oyunlar oynamasını, sizi gördüğünde sakat haliyle heyecanla size doğru atılmasını ve en çok da güvende ve huzurlu halini görmek gerçekten şu dünyada yaşanacak en güzel duygulardan, alınacak en büyük mükafatlardan biri olsa gerek.

  • sene 2010. kardeşimin ergenlik döneminin nirvana yılları.
    yaşı 15.

    taşınıyoruz. sıra kardeşimin odasında.
    annemle kardeşim halıları kıyafetleri falan toplarken, babamla ben de yatak ve dolap gibi ağır şeyleri alıyoruz.

    yatağı kaldırdığımız zaman bir de ne görelim!!
    yatağın altı peçete dolu. *

    annemi dışarı çıkartıp, kardeşimi çağırıyoruz. babam peçeteleri gösteriyor ve yıllar sonra hâla gülmemizi sağlayan o soruyu soruyor.

    " bu ne lan aile mezarlığı gibi? "

  • an itibari ile şu şekilde beklemektedir.

    şimdi aradım genel merkezi, dedim ki; kapınızın önünde haber var beyler, bu sefer kaçırmayın.

  • liselerde bir saat olan zorunlu din dersinin iki saate çıkarılması kabul edildi.
    - turizm liselerinde okutulan alkollü içki ve kokteyl hazırlama dersinin kaldırılması önerisi kabul edildi.
    - anaokulu eğitimi oyun temelli olacak ve değerler eğitimi verilebilecek.
    - okul öncesinde tekli eğitime geçilecek.
    - görsel sanatlar ve müzik dersi haftada en az ikişer saat verilebilecek
    - ilkokullarda ders saatleri 30 saate ile sınırlandırılabilecek. bunun beş saati serbest etkinlik olarak değerlendirilebilecek. serbest etkinliğin içeriğine veli talebiyle okul müdürü karar verecek.
    - 1, 2 ve 3. sınıflarda zorunlu din dersinin verilmesi kabul edildi.
    - din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programında alevilik'e ilişkin içeriğin geliştirilmesi önerisi reddedildi.
    - ortaokulda tam gün eğitime geçilebilecek.
    - ortaokullarda haftalık ders saatleri azaltılabilecek.
    - üstün yetenekli öğrencilerin eğitimi için yeni bir müfredat hazırlanacak.
    - ortaokullarda okutulan inkılap tarihi ve atatürkçülük dersi gözden geçirilerek güncel anlayışlar ve yöntemler doğrultusunda yazılabilecek.
    - ortaokullarda sağlık ve trafik dersi kaldırılabilecek.
    - hafız olmak isteyen öğrenciler için ortaokul eğitimine ara vermek isteyenler için süre bir yıldan iki yıla çıkabilecek.

    vay anam vay. tavsiyelere bak. gelinen noktaya bak. atanamayan din kültürü öğretmeni kalmasın.