hesabın var mı? giriş yap

  • maşallah herkes lisede en arkada oturup başarıdan başarıya koşmuş. geçenlerde bir arkadaşımla sohbet ederken öğrendim, bizimkilerden birisi sihirbaz olmuş. bakınca gördüm ki kendi çapında epey ünlü.

    vay amk. milletin sınıf arkadaşı yale’de cambridge’de bi de bizimkine bak.

  • eminim çokça yazılmıştır ama malum ben de aynı şekilde iletişim kurduğum için mecburen yazacağım.

    daha cep telefonları çıkmamışken ya da yeni yeni zenginlerin erişebildiği zamanlarda ev telefonundan ya komşu kızına kız arkadaşımızın ev telefonunu aratırdık ya da biz erkek halimizle kız sesi çıkarıp , telefona sevgilimizi isterdik.

    +alo damlayla görüşebilir miyim ben ayça*

    bunu yaptığım kız arkadaşımın annesi numaramı hiç yememiş ama bir şey de söylememişti.

    sonra cep telefonları yaygınlaştı. ama bu sefer de pahalılık sorun oldu. çözüm klasik ama;

    1 çaldırma aklımdasın
    2 çaldırma seni seviyorum
    3 çaldırma ve üstü aç ulan o telefonu ben arıyorum.

    daha sonra cem uzan sağolsun telsim' i çıkardı da 250 kontör karşılığı sınırsız sms ve konuşma hakkımız oldu. bir dönem (bkz: aycell) de buna benzer bir şey yapmıştı ama çok hatırlamıyorum.

    sonrasında bilgisayar çağına girdik. msn girdi hayatımıza. titreşimler, ne dinliyorum özelliği vs altın çağdı ama bu söylemeden geçemem.

    derken blackberry telefonlar moda oldu. bbm pin'i paylaşıp sohbete başladık. bu aynı zamanda twitter'ın yayılmaya başladığı zamanlardır.. yavaş yavaş facebook'u dedelere teslim ettiğimiz zamanlar

    en sonunda iphone 3, ardından da 4'ün çıkmasıyla whatsapp çıktı ortaya. herkes bir anda aaa whatsapp diye bir uygulama varmış, bedava konuşabiliyorsun diyerek birbirine sms atmaya başlamıştı.

    zaman tüneli gibi yemin ederim yaa. hepsini yaşadık iyisiyle kötüsüyle.

  • gladiator vcd'si, filmin ba$lari, commodus vagondan cikar, atini ister...

    commodus: where's the emperor?
    adam: he's at the front, sire.

    altyazi:
    - imparator nerede?
    - fransa'da.

  • olsun lan. bir an önce olsun..

    " akp öncesi tüp kuyruğu, süt kuyruğu falan olurdu. ekmeği bile karne ile alırdık" diyen çomar amcamı; ekmek kuyruğunda görmek için can atıyorum..

    ssk da batsın amk. su veren itfaiyenin hortumunu s*keyim.

  • fantasy lig'e davet ettiğim birkaç yazarın nasıl oynandığını bilmediğini ifade etmesi dolayısıyla bu entry'i yazmak istedim.

    öncelikle fantasy lig, basketbol bilgisi değil takibi gerektiren bir oyun. oyun aktif oyuncuların gerçek performanslarını baz alarak oynanıyor ve gerçek oyuncuların elde edeceği istatistikleri tahmin yeteneği fantasy lig oyuncularının başarılı olmasını sağlıyor.

    oyunda şut ve serbest atış yüzdesi, üçlük isabeti, sayı, rib., asist, blok, top çalma ve top kaybı kategorileri mevcut ve aynı ligde oynadığınız rakiplerinizden o hafta eşleştiğiniz rakipten bu 9 kategoride daha yüksek rakamlara ulaşmanız gerekir. örneğin kurduğunuz takım oyuncuları rakip takım oyuncularından +200 sayı, -1 blok iststistiklerine ulaşırsa bu iki kategori eşit olduğu için elde ettiğiniz devasa sayı farkı bir anlam ifade etmeyecektir, iki takım da birer puan alacaktır. bu yüzden takım kurarken veya takas gerçekleştirirken oyuncu kalitesi değil, ihtiyaçlar göz önünde bulundurulmalıdır.

    oyun bir draft ile başlar. çoğu lig 12 kişiliktir ve takımlar sırayla oyuncu seçer. 1. sıradan seçen oyuncu, ikinci turda sonda, 3. turda yeniden baştan sececek sekilde bir seçim sıralaması olur.(isteğe bağlı olarak salary cap uygulanabilir.) seçim sırasında iyi oyuncu değil, iyi rakamlara ulaşan oyuncular seçilmelidir. benim bakış açıma göre en iyi oyuncular listesinde ande drummond veya lonzo ball'un yeri ile fantasy basketbolda bu oyuncuları seçeceğim sıra arasında belki 50 kademe fark vardır. tam tersini p.j. tucker için diyebilirim.

    ( tercihe bağlı olarak )genelde 5 mevkiye birer oyuncu; birer adet gard, forvet, pivot ve iki adet sınırlama olmayan oyuncu ile 3 adet yedek oyuncu seçilir. günlük olarak sadece 10 oyuncunun istatistikleri baz alınacağı için seçimde mevki dağılımına dikkat etmek önemlidir. basitçe ifade etmek gerekirse oyunda 3 gurd, iki tane limitsiz oyuncu spotu var, bugün 6 tane gurdınızın maçı varsa birini değerlendirme dışı bırakmak zorunda kalırsınız.

    bir oyuncunuz sakatlanırsa onu sakat listesine alarak yerine bir serbest bir oyuncuyu takıma katabilirsiniz ama sakat oyuncunuz iyileşince kadronuzdan bir oyuncuyu serbest bırakmanız gerekir.

    (oyun kurulurken tercihe bağlı olarak) haftalık 4 tane oyuncu alma aktivitesi gerçeklestirebilirsiniz. (sakat oyuncu yerine oyuncu alma, oyuncu serbest bırakıp yerine oyuncu alma vs.) ama hakkınız kullandıktan sonra bir oyuncunuz sakatlanırsa yerine oyuncu alamazsınız. (bütün hakları hızlıca kullanmamak önemli) yine her oyuncunun serbest oyuncular üzerinde hak iddia ederken eşit bütçesi vardır ve bu bütçe, oyuncular takıma katmak istediğinde kullanılır. örneğin bu hafta üst düzey performans gösteren bir oyuncuyu birkaç takım kadroya katmak isterse hepsi hak iddia eder ve 100 dolar olan bütçenin bir kısmını vaat eder, en fazla vaadi gerçekleştiren oyuncuyu alır. (diğer takımların teklifini bilemezsiniz.)

    serbest oyuncuyu takıma katmak isterken kimse bütçe harcanmazsa en az oyuncu alma aktivitesi olan takım oyuncuyu alır.

    genelde draft'te seçilen son 1-2 oyuncu nispeten zayıf oyuncular olacaktır ve bu oyuncuları serbest oyuncularla değiştirmek faydalı olabilir. nba'de sürekli olarak çok değerli olmadığı halde rolü artan oyuncular olmaktadır. ( sakatliklar vs) bu tür oyuncuları takıma katabilme kazanma da etkili olan önemli bir faktördür.

    serbest oyuncuları takıma katarken değerli oyuncuları serbest bırakmak önemli bir risk veya tuzak olabilir. ( bütçelerden para tırtıklama) yine serbest piyasasından alınacak oyuncuların yapacağı maç sayısı, oyuncunun degeri kadar önemlidir. mesela haftanın kalanında iki maçı kalan oyuncunun bir maçı kalan oyuncuya göre cok daha fazla katkı potansiyeli vardır.

    hafta sonuna doğru haftalık sonuç büyük ölçüde netleşmis olabilir ve bu zamanda oyuncularınızın daha az maç yapması avantaj olabilir. mesela top kaybında rekabet sürüyor ama diğer kategorilerde sonuç aşağı yukarı belliyse harden gibi çok degerli bir oyuncuyu kenara çekmek, eksik maç yapmak daha isabetli olabilir.

    ilk defa girecekler için özetledim, genelde kavramaz 5 dk. almaz. ligimizde birkaç kişilik yer var, isteyenleri bekleriz.

  • altay hatalı gol yemeseydi yapılmayacak olan açıklamaydı. fenerliyim ama gerçekler bunlar. ali koç dedik vizyon dedik aziz yıldırım'ı aratıyor.