hesabın var mı? giriş yap

  • herkes bir günlüğüne de olsa terörist olacak bu ülkede. kaçarı yok. sıra kebapçılara gelmiş* şimdi pazarcılar düşünsün tehlike çanları onlar için çalmaya başlıyor, çember daralıyor.

    neyse ki ben 2 yıl önce falan teröristliğimi yapmıştım sırayı savdım. kafam rahat.

  • cidden çok enteresan yıllardı.

    sonra turkcell telsim'e karşı bir kampanya yaptı. turkcell'den turkcell'e dakikası 4 kontör oldu, turkcell harici aramalar gene 10 kontör ücretle devam etti.

    sokaktaki adamın bu kampanyaya tepkisi ise şu oldu:

    - abi 1.5 dakikadır konuşuyorsun, girdi kol gibi.
    + abi turkcell kampanya yapmış, dakikası 4 kontör. girmiyor yani.
    - yürü git lan! nasıl 4 kontör oluyor?
    + vallaha bak!
    - vay amuğa goyyim.

    evet, beklentilerimiz buydu, düşüktü. sonra uzaklardan bir yerlerden aria ve aycell adlı iki kahraman çıktı.

    aria : "günde 10 kontör bedava" gibi akıl almaz bir kampanya yaptı. aklımızı başımızdan aldı.
    aycell : cüzi bir paraya öğretmen hattı sattı. sınırsız denen kavramı hayatımıza soktu.

    başlarda turkcell "zengin hattı" olduğundan, marka pantolon, ayakkabı giymek gibi bir şey olduğundan, bazıları kazık da olsa, hattını değiştirmeye kıyamadı ama o kitle de zaman içerisinde azalınca, turkcell pazarı kaptırmamak için kampanyalara başladı.

    o yüzden ne zaman avea ile ilgili sözlüğe kötü bir şey yazasım gelse, yazar, silerim. adamlar bizi nerelerden kurtardılar, ahde vefa denen bir şey var. turkcell'i ise geçmişten gelen kinle petrol milyarderi olsam kullanmam.

  • ufacık çocuk, altına sıçabilir, o yüzden yolculuğa çıkmadan önce bir önlem alayım vs gibi düşünmeyen yazarın şikayeti.. kendi çocuğunu düşünme, thy düşünsün ama. çünkü para verdin.

    biz'de böyle. çocuk yaptıysan, her şey senin için düzenlenmeli. çocuk yaptın çünkü.

    "oğlum korkup ağlıyor, sorun değil." belki diğer para veren yolcular için sorun olur ağlama gürültüsü ama bilemedim ?

    edit : okuma özürlü yazarlar, kıyafet değil, çocuk bezli gibi mesaj atıyor. yazdığım yazıda kıyafet ile ilgili bir şeyden bahsettiğimi sananlar ne ile besleniyor çok merak ediyorum.

  • ön edit: arkadaşlar, debe listesinde şu entrynin benim bu tırışka entrymden daha altta olmasının hiç bir mantıklı izahı yoktur, ancak mizahı olabilir.

    esas mevzu 3:40 civarı başlıyor. ondan önce horoz gibi birbirlerine kabarıp, bol keseden fak fuk sallıyorlar. sonra da ayağı takılıp yere düşen bir gerizekalıya çullanan 3 tane motorcu var. acayip saçma bi video. ben izledim siz izlemeyin. ben yandım siz yanmayın.

    edit: (bkz: başlığın başa kalması)

  • - buyuk sehirlerde konaklamadan zaman gecireceksiniz, cantayi sehir icinde tum gun tasimak iskence oluyor. buyuk supermarketlere ya da teknoloji marketlerine girerken cantanizi girise birakmalisiniz. cantayi tum gun tasimaktansa, guvenli bir yerde ucretsiz olarak saklamak cok buyuk rahatlik.

    - nereye, nasil gideceginizi bilseniz de trafik polislerine sorun. ucretsiz olarak dolmusa bindirmek, bir araba durdurup "bunu da ileri kadar at" demek gibi hizmetleri var.

    - su bazi ulkelerde gereksiz pahali oluyor. suyunuz biterse sisenizi doldurmak icin banka, turizm acentasi, belediye binasi gibi yerler kullanilabilir.

    - 5-10 dolar ise butceniz, kizilhac, benzinlik, itfaiye, polis istasyonu, kirsaldaysaniz catkapi, kilise(cami degil), okul cekinmeyin sormaya. %80 oraninda he cevabi aldim bunlardan. cok ufak sahil kasabalarinda aile restoranlarinin bahcelerinde 2-3 dolara kalinabilir.

    - rahatiniza cok duskun degilseniz; orta-guney amerika veya sicak iklimlerde hamakta kalarak, hostel ucretini yariya indirebilirsiniz. disardaki hamak, 6-10 kisilik 15metrekarelik bir odadan emin olun ki, daha rahat.

    - hostellerin 'unutulmuslar kutusu'ndaki esyalarla bir omur gecirilebilir. paletten sarj cihazina, sampuandan gunes kremine seyahatiniz sirasinda kullanacaginiz gecici-kalici seylerin cogunu buradan temin edebilirsiniz. her hostelde yok, olani bulursaniz affetmeyiniz.

    - turistik bolgelerdeki parti hostellerinde, partinin ertesi gunune(ya da 1-2 gun sonrasina) denk gelirseniz litrelerce(4-5 litre gordugum oldu) rom-bira-yiyecek bulma imkaniniz var. affetmeyiniz.

    - dusuk sezon tercih edin. 20 dolar olan pervaneli bir oda, yuksek sezonda 40 dolar iken, dusuk sezonda pazarlikla 10 dolara dusecektir.

    - mumkunse karsi cinsinizden biriyle otostop yapin.

    - otostopla ilgili kurallar yazilmistir. uzun mesafe ise yolunuz, limanlarin, fabrikalarin cikislarina 1 saat yol cekip, 5-10 saatlik tir-kamyon yolculugu bulabilirsiniz rahatca.

    - kesin konaklama bulunacak yerlerde, bir yerden garanti fiyat aldiktan sonra, aksam 6-8pm araligindan sonra gidip gececi ile pazarlik yapmak. sabahcinin asla kabul etmeyecegi fiyatlari gececi cogunlukla kabul ediyor. 10dolarlik hostelde, 3 dolara hamakta ya da terasta kalabilirsiniz. tekrar soyliyim, 6-10 kisilik odadan daha rahat olacaktir, banyo-mutfak kullanimiz baki ise.

    - cadir atacaksaniz sahile, kurallari sorusturun. kimisinde 6, kimisinde 12 metre uzakta olmaniz gerek sahilden aksi halde sabah 5te gelip kaldir cadiri diyen polisler olacaktir. kimisinde ise mesaafe farketmeksizin aksam 6-sabah 6 arasinda cadir atilabiliyor sadece.

    - booking-hostelworld'de pahali diye ugramamazlik yapmayin hostellere. sitelerde yazmasa da, bazilari ceyrek fiyatina cadir-hamak izni veriyor. tukkan sahibine bagli.

    - turistik bir ilde kalmaktan ise -genelde oluyor- yarim saat uzakliktaki koylerde, ilcelerde kalinabilir. konaklamaya para veriyorsaniz cok farkediyor. yemekte ise ufak yerler genelde daha pahali oabiliyor.

    - workaway-helpx gibi siteleri kullanabilirsiniz. son dakika istekleri cok az ve genelde 2-3 hafta sozu isteniyor. elektrik, web sitesi, mekanik, guzel sanatlar gibi yetenekleriniz varsa, hostelleri gezip 1-2 proje karsiliginda, gunde 3-4 saat ya da toplamda 2-3 gun calisarak ucretsiz 1 hafta konaklama edinebilirsiniz.

  • kafi derecede oyuncağı olmadığı için hayal kuran çocukların iki hedefi vardır. ilk hedef, ünlü bir sporcu, şarkıcı ya da süper kahraman olmaktır. bütün çocuklar ister ama bazıları hedefe ulaşır. ikinci hedefe ulaşmak ise daha zordur. babalarına bakarlar ve ben çocuğuma karşı böyle olmayacağım diye kendilerine söz verirler, baba olduktan sonra ise babaları gibi olduklarını farkedip üzülürler. michael jackson iki hedefine birden ulaşan bir çocuk, yıldız, baba. bir çocuğun hayal bile edemeyeceği yerlere geldi. bir baba olarak çocuklarına babası gibi davranmamayı başarabildi. kızı ağlarken, dünya; bir yıldızın, ikonun, üzerinden para kazanılmaya çalışılan bir çocuğun, bütün sevdikleri tarafından sömürülen bir adamın değil kızı için her şeyi yapan bir babanın öldüğünü anladı. para pul için çocuklarının fotoğraflarını satmadı, paparazzilerle anlaşıp üzerlerinden para kazanmadı, sahneye sürmedi, kendi çocukluğuna verdiği sözü tutabildi, aşkolsun.