ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mesajlaşmada de da ekinin ayrı yazımı
-
yazışırken değilse konuşurken mi ayıralım?
tanım; olması gerekendir.
göğüslerin arasına kırıntı düşmesi
-
klavye mantığı ile, hatunu ters çevirip sallarsanız, kırıntılar oradan çıkacaktır. ama çıkmayabilir de, sonuçta ben klavye ile her gün beraberim, hatun nedir bilemiyorum pek.
donald trump'ın psikopat oğlu
-
(bkz: joffrey baratheon)
9 mayıs 2015 osmanlıspor adana demirspor maçı
-
solcu demirspor'un ülkücü teknik direktörüyle ak partili osmanlıspor'la oynayacağı tam türkiye gibi maç.
kitapçıya gidip günde 20 sayfa bedava kitap okumak
-
amk, okuyun da nasıl olursa olsun diyerek desteklediğim durumdur.
halkı cahillikle suçlayan densiz kemalistler
-
pkk kilicdaroglu ile birlikte video yapmis alin izleyin yalanina inanan secmene cahil sifati az bile gelir.
14 ocak 2014 ekşi sözlük anadolu adliyesi zirvesi
-
ali emre bukağılı'nın avukatlarının bana dava açmaya karar vermeleri ile sonuçlanmış zirve.
avasas: efendim bu beyanımın özellikle tutanağa geçmesini istiyorum. çünkü buna da dava açabilirler. "müvekkilim felsefecidir, müvekkilimin yazdıklarını anlayacak entelektüel birikime ve donanıma sahip olmayanlar tarafından söyledikleri yanlış anlaşılarak hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
ali emre bukağılı'nın avukatı: tutanağa geçsinnn!!!! tutanağa geçsinnn!!!!
avasas: ben de zaten tutanağa geçmesini istiyorum:)
artık ceza davası mı açarlar, tazminat davası mı açarlar bilemem. lakin müvekkilin akademisyen bir felsefeci olduğunu özellikle vurguluyorum. akademik felsefi bir makale niteliğinde olan ve islam hakkındaki şiddet dini algısını eleştirip islam'ın aksine barış yoluyla yayıldığını anlatan, batı dünyasında islam aleyhindeki oryantalist algıyı francis bacon'dan da örnek vererek eleştiren bir yazıda dini değerlere hakaret edildiğini sanan kişi o yaziyi anlamamiştir. demek ki o yaziyi anlayacak entelektüel birikime sahip değildir. örneğin ben de kuantum fiziğini anlayacak entelektüel birikime sahip değilim.
uçakta kadın-erkeğin yan yana oturabilmesi
-
tren otobüste o olgunluğa erişmek yerine yakında uçakta da çemkirmeye başlarız çünkü ileri değil geri giden bir toplumuz.
the dark knight
-
bir süper kahraman filminin sanat eserine dönüştürülmüş halidir. süper kötü kovalayan ve filmin sonunda zor da olsa hepsinin hakkından gelen klişe süper kahraman filmlerinden çok ötede bir filmdir. hakkında anlatılacak onlarca şey var. heath ledger'ın harika oyunculuğu ve christopher nolan'ın yönetmenliği karakterlere verilen diyaloglarla birleştiğinde ortaya bir sanat eseri çıkmış. hans zimmer'ın müziklerini de es geçmemek lazım tabii ki.
filmde doğruları söyleyen hep kötü karakterler olmuştur. gerçekleri konuşan karakterler joker ve harvey dent'dir. yozlaşmanın ve kötülüğün günden güne arttığı dünyamızı çok iyi özetlemişlerdir ve film, 'insanlar aslında iyi kalpli, dünya bir gün düzelecek' yalanını gözler önüne sermiştir. insanların kendi çıkarları için ya da işlerine gelmediğinde nasıl başkalarının hayatlarını hiçe saydıklarını gözümüze soka soka işlemiştir film.
heath ledger için ayrı bir paragraf yazmamak olmaz tabii ki. joker karakterine öyle bir kalıbını bastı ki bugüne kadar animasyonlardaki ve filmlerdeki canlandırlamaları silip süpürdü hafızalardan. daha sonra yapılacak olanlara da geçilmesi zor bir engel koydu. başka yapımlardaki bir çok psikopat karaktere ilham kaynağı oldu. ne kadar cani olsa da dünyanın hak ettiği kişi aslında joker'dir.
filmin eksikleri de yok değil tabii ki. objektif olmak gerekir. joker'in planları fazla ütopik kurgulanmıştı. bir çok yeri spontane gelişen olayların her kısmına önceden planladığı oyunlarla müdahale etmesi hiç gerçekçi ve mantıklı değildi. gölgeler birliği'nin o kadar alt yapı ve yetkili insanlarla hayata geçirebildiği planların çok benzerlerini tek başına yapabilmesi çok saçmaydı. bir de batman'in dövüş sahneleri çok kötüydü. en az 15. kattan aşağıya rachel'a sarılarak düşüyor ama ikisine de hiç bir şey olmuyor. hadi süper ütopik, bizim bilmediğimiz bir teknoloji var kostümünde; ya rachel? ayrıca dövüşürken neden robot gibi hareket ediyordu batman anlayabilmiş değilim.
sonuç olarak eksiklere rağmen film, bittiğinde size çok farklı duygular hissettiriyor. etrafınızdaki düzeni ve insanları bir kez daha sorgulatıyor. üstüne bir de aksiyon eklenince tadından yenmez bir film haline dönüşüyor. bir daha benzerini zor görebileceğimiz bir film.
türkiye'de isim yapmış doktorlar
-
(bkz: dr oetker)