hesabın var mı? giriş yap

  • ve halen aramızda 1 tane bile kız kaldıramayıp, sözlükte sağa sola abazanlık saçanların suratına tokadı yapıştırmış ablamızdır. yürü bea.

  • aman zaten zararlı, içmeyiverin diyenler için şimdiden gelsin: allah sizin de belanızı versin!

    insanların iki gram keyfi vardı, o da kalmadı.

  • malzemeler:
    - tırnak makası
    - havlu
    - ortamı iyice ısıtacak bişey (kalorifer, soba, fan)
    - 1 arkadaş
    - fotoğraf makinesi

    öncelikle biliniz ki kedi denen mahlukat ancak ve ancak gerçekten kirliyse ve hızlıca temizlenmesi gerekiyorsa yıkanmalıdır. kirden görünmez halde olan ortalama normallikte bir kedi 1 bilemedin 2 gün içinde kendini pırıl pırıl yapabilir. her halükarda sizin onu yıkamanızdan çok daha temiz olur.

    yıkanmanın, kedi hayatında belli bir kontörü vardır. her yıkama kedinin derisinin altındaki yağ tabakasını inceltir ve sağlığı için olumsuzdur. özellikle bebek kedilerde banyo sonrası üşütme problemi kedinin cennette soluğu almasıyla sonuçlanabilir.bu önemli bilginin ardından almanız gereken tek önemli tedbir kedinin tırnaklarını itinayla kesmektir.

    tek başınıza kedi yıkamaya kalkmayın, hem size hem minik kediciğe yazık. bir arkadaştan yardım isteyin böylece yaraları eşit şekilde paylaşmış olursunuz.

    kedilerin suyla problemi gerçekte yoktur ancak kurbanlık koyun gibi karga tulumba suyun altına sokulup uygun olmayan bir su sıcaklığında dan dun yıkanan bir kedinin yaptığınızdan memnun olmasını bekleyemezsiniz. kedinizin ruh halini yüksek tutun, sinirli ya da rahatsız edici olmayan, güven veren sakin bir sesle, duymaya alışık olduğu kelimeleri ve sıkça da adını söyleyin. siz gergin olursanız o da gergin olur. su sıcaklığı soğuğa yakın ılık olmalıdır, kendi yıkandığınız sıcaklık kediye fazladır ama soğuk olmaması da önemlidir. bir kişi kedinin ensesini ve patilerini tutarken diğeri sabunlama, çitileme ve durulama işlerini yapmalıdır. kediyi tutma işini üstlenen kişi tercihen bu işte deneyimli ve gözüpek biri olmalıdır. durulama işlemini sakın baştan savma yapmayın. küçüğün tüyleri arasında kalan sabun artıkları, yalanan kedinizin zehirlenmesine yol açabilir. eğer bebek kediyse mümkün mertebe yıkamayın, hadi yıkadıysanız banyo sonrası ısıtma işlemini ciddiye alın.

    ıslak bir kedi dünyada görebileceğiniz en komik şeylerden biridir bu yüzden ısıtma işlemine geçmeden hemen önce hızlıca kedinizin sırılsıklam halinin fotoğraflarını çekin. bu aşamada ışık hızında davranın yoksa ıslak kedi fotoğraflıcam derken zatürre olmuş bir kediniz olur.

    ısıtmak için fön makinesi kullanmaya kalkmayın, kediler bu aletin sesinden öyle bir korkuyor ki sizi doğduğunuza pişman edebilir. fön makinesi yerine havluyla hızlı hızlı suyunu almak ve sıcak bir ortama oturtmak tercih edilmelidir. kediniz kendisini yalamak suretiyle kurutmaya başlayınca fiti fiti diye yavaşça tarayabilirsiniz.

    dikkat!!: kedilere parfüm sıkmayın. kedi size güzel kokmak zorunda değildir, dahası sizin güzel bulduğunuz kokulardan kediler iğrenir. parfüm sıkılmış bir kedinin başka kedilerle sosyalleşmesini ve kendini kabul ettirebilmesini beklerseniz daha çok beklersiniz. parfüm kokuları içinde gelen kediyi koklayan diğer kediler, bunun uzaydan gelmiş tanımlanamayan bir nesne olduğu sonucuna vararak biricik kedinizi dışlar, bunun sonucunda da elinizde kala kala depresyonun dibine vurmuş bir kedi kalır.

  • third person shooter ile yeni tanışmış bir jenerasyonun, tomb raider ilk çıktığı zaman lara croft'un apış arasını görebilmek için sağlı sollu manevralarla monitör başında saatlerini harcadığını bilirim. oyun değil insanlıktan çıkmışlardı...

  • buraya entry girmek icin de calisma vaktinden calarak ramazan ruhuna aykiri hareket eden insanin goygoyu.

    katiliyorum goze soka soka icilmesin yenmesin ancak ozellikle son yillarda sizden olmayana ne saygi gosterdiniz ki saygi bekliyorsunuz.

    her sene geleneksel ramazan dayaklarini okuya okuya geldigimiz nokta bu maalesef.

  • az önce şu diyalogların yaşandığı telefon numarası...
    kelimesinde abartı yoktur...

    daha önceki telefon konuşmalarından sıkılmış olan ben direkt konuya gireyim dedim:
    - ...bakın hanımefendi, yardımcı olalım diyorsunuz ama, bana net bir buçuk aydır yardımcı olamıyorsunuz... açıkçası hiç umudum kalmadı artık...
    ( karşıdan dünya kibarı sesli hanım kızımız sözümü balla keser )
    - ...bi dakka beyefendi bi dakka, bir tek şey söylemek istiyorum. umutsuz yaşamayın n'oluuuur.... mutluluğun değerini nasıl bilebilirdik ki umutsuzluğu yaşamamış olsaydık. nasıl anlardık kıymetini... hı? ( ben bu arada kızın söylediklerini not almak üzere kalem arıyorum )... biliyorsunuz, herkes böyle; herkesin bir yarası vardır. mutlaka vardır. o gülen yüzlerin altında kim bilir neler gizlidir... bilemeyiz di mi... ben sadece şunu söylemek istiyorum: bütün insanlar mutlu olsun, umutsuz olmasın... lütfen.
    ( ben hayvanlığımdan ödün vermeden )
    - n'oooolucak bu benim bağlantı?!
    - ben sizi servise aktarayım, hattan ayrılmayın lütfen, umutsuz olmak yok. tamam mı?
    .......

    gerçektir

  • günümüz gerçeği olan durum.

    eskiden ulan şu kadar param olsa ne güzel olurdu dediğim hiç bir şey güzel değil lan sanki, hepsi anlamını yitirdi gitti sanki...

    220 lira krediyi her ayın 7'sinde çekerken ulan az daha olaydı neler yapmazdım diyordum, çünkü 220 anca yetiyordu biraz özel tüketime girsen diğer ayın 7'si gelmek bilmiyordu. her seferinde ulan az daha olsaydı fikri... şimdi oldu bilmem kaç katı para geçiyor elime, ulan sanki içime öküz oturdu, o zaman heyecanlı gelen yaparım dediğim hiç bir şeyi yapmaz oldum.

    laptop vardı bir tane emektar, üniversiteyi bitirdim onunla. üniversite zamanı param olsa da çılgın bir laptop alsam diye bir hayal vardı. param oldu, şirket ondan daha takoz bir laptop verdi, o laptop'u da babama verdim haber falan okuyor. şuan yeni bir laptop alma isteğim sıfır. ne yapıcam ki lan. oyun oynardım eskiden şimdi oyun hevesi de kalmadı ve bu heves öyle hızlı yok oldu ki, farkettiğimde oturup ağlayasım geldi. bir iki kez call of duty falan açtım, yok olmadı.

    telefon, ulan para olsa en iyi işlemcisi, kamerası olanı alacaktım, param oldu aldım bir iphone, iphone'un iphone olduğu zamanlar ama hani 3gs'e ooooouuuv dediğimiz, hiç mutlu etmedi lan, hayal ederken daha mutluydum. baktım hiç bir fonksiyonunu kullanmıyorum verdim anneme. kendime bir samsung aldım, çift hatlı, akıllı olmayan bir model.

    ilk yatırım için ev hayalleri kuruyordum, artık kurmuyorum. alsam da mutlu olmayacağım biliyorum. bankalar falan mutlu olurdu ama onları mutlu edecem diye kendimi borca sokasım da yok. mutluluğu aramaya devam edeceğim bir süre daha. bakalım bulunur herhalde bir şeyler.

    neyse diyeceğim, öğrenciyken olan hevesi kaybetmeden yapabildiğinizi yapın lan, sonra öküz oturuyor cidden içinize.