hesabın var mı? giriş yap

  • amk yıl olmuş m.ö. 2251, hala kaynak vermeden haber başlığı açan var. papirüsün nerede kardeşim? sıçtınız sözlüğün içine.

    edit: hahah şu an düşündüm de, biz 2251 yıl sonra isa'nın doğacağını nereden biliyoruz amk??

  • (bkz: güldürmedi)

    hepsiburada.com cem yılmaza milyonlarca lira ödeyeceğine. destek ekibine daha çok eleman alsın. amazon.com.tr başlığına bakıp feyz alsınlar.

    iyi hizmet olunca bedava reklam yaparız merak etmeyin.

    (bkz: amazon.com.tr)

  • başlığı görünce;
    -sobanın aşırı ısıtmasıyla odanın kapısını açmak, akabinde balkanlardan gelip bizim hole yerleşmiş olan soğuk hava dalgasını anında hissedip kapıyı 10 saniye sonra kapatmak.
    - yemeklerin sobanın üstünde pişirilmesiyle odanın yemek kokması.
    - her daim sıcak su olduğundan sürekli çay içmek.
    - sobaya odun almak için dışarıya çıkmak ve çıkarken üşenildiği için üste birşey alınmadığından kıçın donması.
    - sobanın fırınına bütün patates atmak ve bu patatesleri pekmeze sürerek yemek.
    - yeni gelen misafirleri hemen sobanın yanına bir minder atıp oraya oturtmak
    - sürekli sobanın altında uyuklayan miskin kediyi rahatsız etmek.
    - saba tüttüğü zaman odanın içerisinin dumanla dolması,dumanın gitmesi için kapıyı açmak fakat içeriye soğuk geldiği için kapıyı kapatıp dumanla bereber oturmak ardından gözlerin yanmasıyla tekrar kapıyı açmak.
    - küçük olduğunuz için sizin sobalı odada yatmanıza izin verilmesi ve sabah sobayı yakmaya gelen babanın gürültüsüyle uyanmak.
    gibi çocukluğuna dair güzel anılar aklına gelen çocuktur.

  • üst edıt 2: bu gibi bir genel salgın durumunda kasa ile üst, üste dağıtılan bu yemek (!) ne kadar sıhhi olabilir, düşünmenizi istiyorum. şehir hastanesi tuzluklar kaldırıp, paketli çatal bıçak kullanırken bu tarz bir metodu düşünememiş midir acaba?

    üst edit: bugün üniversite hastaneleri başhekimı instagram üzerinden açıklama yaptı, aylardır süren bu süreci pandemıye bağladı.

    ve bugün 16 saat çalışan sağlık personeline verilen akşam yemeği,

    akşam yemeği detay

    bir de allah için yemeğe tatlı olarak tahin helvası eklendi.

    yemek genel görüntü

    içinde bulunduğumuz günlerde muhtemelen sağlık personellerine minnet duymayanımız yoktur aşağıda iki görsel paylaşarak durumu açıklamak istiyorum.

    40 yıllık bir tarihe sahip olan erciyes üniversitesi fakülte hastanesi'nin nöbetçi sağlık personeline reva gördüğü yemeği görelim

    erciyes üniversitesi nöbet yemeği

    evet gördüğünüz gibi ekmek arası soğuk kıyma ve meyve suyu. ekmek yenemeyecek kadar kötü.

    dışarıdan bakan biri olarak şunu düşünüyorum, corona vakalarında tüm dünyada çok ciddi bir oranda sağlık personeli virüs kaptı ve hayatını kaybetti. hepimiz #evdekal etiketiyle evde kalırken bu insanların yangının orta yerinde çalışıyorlar ve umarım olmaz ama belki kayıplar verecekler. sokağa çıkıp alkışlayıp, ışıkları söndürüp, minnet gösterileri yaptığımız bu insanların nöbet sırasında karnı bile doymuyor arkadaşlar.

    bakın maske, materyal, ilaç eksikliği demiyorum, hastanede yakınlarınızı emanet ettiğiniz bu insanların bir kısmı işini bile aç karınla yapıyor.

    aşağıdaki gorselde de aynı gün sağlık bakanlığı'na bağlı kayseri şehir hastanesinin menüsü var.

    şehir hastanesi yemeği

    ve mevzuyu sağlık bakanlığı'na getirmek istiyorum ülke çapında bu salgındaki yönetimiyle her kesimden takdir gören sağlık bakanımız fahrettin koca'nın yönetimindeki hastaneye bakın bir de erciyes üniversitesi ve benzeri üniversite hastanelerine.

    bu şartları gördükten sonra alkıslamaktan daha fazlasını yapmak da gerekebilir bu insanlar için. hepsine teşekkürler.

  • balkonda usul usul sigara içerken üst kattaki komşu ailenin (anne, baba, kız) konuşmalarına şahit oluş:
    k: ya anne gitmeyin istemiyorum ya...!!!
    a: kızım manyak mısın altı üstü 3 gün nolcak?
    b: evet neden bu kadar sinir yaptın ki kızım?
    k: ya ben korkuyorum alla allaaaa..??
    b: daha neler.. kızım kaç yaşındasın sen neden korkuyosun?
    a: üstelik komşular var???
    k: ne komşuları ya? özlem ablalar* tatilde, karşı komşu 1 aydır yok, alttaki it zaten ayık gezmiyo...!!!
    ben: ana ben!?!?!?!

    kız it dedi ya la...?

  • benim kardeşim(12) de yatağında osura osura minecraft oynuyor, videoyu gösterdim, tenezzül edip 10 saniye izledikten sonra durdu ve şu çıkarımı yaptı: bu çocuğun dersleri kesin 100dür

    felsefe piri asıl burada eyy çocuk

  • emlak balonu nedir biliyor musunuz?

    geçen gün bir tane ilan gördüm, yerini de söyleyeyim hatta istanbul şirinevlerde metroya yürüyerek yirmi dakika mesafede. kötü bir semt yani bilen bilir. ev de çok yeni durmuyor. piyasa araştırması yapıyorum sadece nerede ne görürsem bakıyorum bilgi ediniyorum.

    neyse aradım adamın eşi oradaymış gel eve bakalım dedi. girdim eve, banyoda duşakabin yok, mutfakta mutfak dolabı yok. yerler zaten fayans parke değil. bir de kat kaloriferi. salonda soba duruyor. ev en az yirmi yıllık. 2+1 leş bir ev. gözünüzde canlandırın yani. kadına dedim ki ablacım bu evin bayağı bakıma ihtiyacı var, dolap yok bilmem ne yok. tabi dedi, herkes kendi zevkine göre yaptırır evi dedi. işte tabi herkes kendi zevkine göre yaptırır evi cümlesini söylerkenki özgüven var ya hani, ben ev sahibiyim özgüveni, ev bu kardeşim işine gelirse özgüveni, ben aslında şark kurnazının cahilin önde gideniyim ama benim evim var özgüveni, işte o özgüvenin sebebi bu emlak balonu. ve o özgüven emlak balonu.

    kiralık veya satılık ne kadar ev sahibi gördüysem istisnasız hiç biri mi adam çıkmaz. hep bana mı denk geliyor arkadaş hepsi mi eşşek olur. bıktım yeminle, bu insanlarla anlaşmaya çalışmaktan aynı dili konuşmak zorunda olmaktan bıktım.

    şuan oturduğum evin sahibi beyfendi de iki yıldır evi yaptırcam diye oyalıyor bakalım. çıkamıyorum da evler ebesininki kadar pahalı. nolacak böyle bilmiyorum. köyde kentte üç beş tarlası olan sattı istanbulda müteahhit oldu, kendi işinin terimlerini öğrenemeyip iki kira debosot dedi ama biz yıllarımızı eğitime verdik istediğimiz semti bırak istemediğimiz semtlerde bile istediğimiz evlerde oturamadık. ev ulan ev. içimize sinen eve bile oturamıyoruz. ben böyle ülkenin de emlağının da balonunun da amasını avradını.

    düzenleme: bir takım imla hataları.

    yıllar sonra gelen edit: sırf istanbuldan kaçmak için doğuya yerleştim. hatta bayağı doğu. ilk defa geldiğim yerler, ilk defa gördüğüm kültürler.

    size şöyle kısa ve öz cevap vereyim; bir yıl oldu, terörden dolayı ölümle burun buruna da geldim, yanıbaşımda bombalar da patladı, çatışmalar yaşanırken teröristlerin sesini duyacak kadar yakında da bulundum ama yine bir kere bile pişman olmadım. istanbul öyle bir yer.

  • istiklal makzume anadolu lisesi'nin efsanevi müdürü zekeriya kara'nın ağzından dökülen müthiş sözlerdir nazarımda. şöyle ki;

    "bu sene öss'de ilk üçe on kişi sokucaz. özellikle lise sonlardan."

    "kızıım konuşmayın. şş sen beyaz gömleklii!"*

    "benim bi hocam vardı rahmetli, şimdi noolmuştur ölmüş müdür kalmış mıdır bilmiyorum."

    "çocuklar hepinizin kurban bayramını ve sevgililer gününü kutluyorum."

    sigara içen öğrenciler kalabalık bir grup halinde tuvalete girerken; "ne işiniz var oğlum tuvaletin önünde? bok mu var lan orda?"

    ve yüzyılın bombası;

    "kızlar ne bu? her okul çıkışında kapı önünde başka okullardan çocuklar, gözümüzün önünde öpüşüyosunuz, sarılıyosunuz... niye bizim okuldaki çocukların suyu mu çıktı? bakayım... cillop gibi hepsi!"

  • "bu hükümet olmasaydı akademisyen olamazdım" şeklinde bir beyanda bulunmuş şahıs.

    en azından gerçekten bilimden anlayan, bilime önem veren ve kurumlarını buna göre düzenlemiş bir toplumda akademisyen olamayacağının farkında olması güzel bir şey.