ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
aşı yaptırmayanlara kız bile vermeyeceğiz
10bin tl ve üzeri maaş alıp migros marka süt içmek
-
migros'un sütünü geçmişte sek üretiyordu, şimdi torku üretiyor. neden yüzde 20-30-40 daha fazla ödesin.
neyse ki yeni kuşağın marka tutkusu yok.
zinanın bug'ını bulan çarşaflı abla
-
(bkz: lut lut atıyor kavmim)
debe editi: yeni yıl arifesinde lösev'e destek olmak isterseniz "bağış" yazıp 3406'ya yollayabilirsiniz. (1 sms bedeli 50 tl'dir.)
ahbap'a destek olmak isterseniz.
seyfi dursunoğlu
-
+direği ne yapayım?
+aşk doktoruna sor, o söyler
**
+seyfi abi
+abi ne demek? benim babam ne zaman size yatıya gelmiş.
kırıkkale'de gece otelde odasına erkek giren kadın
-
yasananlar mi daha korkunc yoksa olay sonrasi ekiplerin ruya gormussunuzdur ehe mehe, hadi sizi baristiralim tarzi yaklasimi mi daha korkunc. karar veremedim.
yalnızca bir saniye sonrasını görebilen kahin
-
ayrıca bütün insanlar bir saniye sonrasını görebilir. bu bakımdan bütün insanlar kahindir diyebiliriz.
(kahin)
- vazo için üzülme.
- ha? ne? (şangırt)
(yanlızca bir saniye sonrasını görebilen kahin)
- va
- ha ne? (şangırt)
- zo için üzülme.
- zo mu?
(normal insan)
- amman
- ha ne? (şangırt)
- amman, gitti vazo.
tarihi kırıntılar
-
yakın tarihimize gözümüze sokmadan tanıklık eden, dantel gibi hikayeleri birbirine ören roman.
beraberce büyümüşüz gibi, barış bıçakçı da saf romantizminden gerçek hayat duygusallığına ve karamsarlığına yoğunlaşmış gibi geldi bana bu kitapta. eski kitaplarını severek okumuş bir okur olarak, yeni halini de oldukça beğenerek okudum. bir çok karakterin hikayesini bir şairler geçidi örerek bir araya getirmiş barış bıçakçı, bir şairin peşinden çıkıp gittiğine inanılan meral'in sebebiyle...
işletmecilerle çıkılır mühendislerle evlenilir
-
i$letme mühendislerinin önünü oldukca acan önerme.
simülasyonun bug'ını yakalamak
-
benim para çekmek vs. için bankamatiğe doğru her yönelişimde yakaladığımdır. hiç şaşmadı. para çekmek için bankamatiğe doğru yürüyorum. bankamatik boş, etrafta da kimse yok. bankamatiğe 5 metre kala bir anda en az 2-3 kişilik sıra oluşuyor. bu kişiler bildiğin npc. ara ara kafamı uzatıp, "ne yapıyor lan bu adam bu kadar zamandır?" diyerek bakıyorum. allah belamı versin boş boş ekrana bakıyor.
cem garipoğlu
-
eğer ki soyadınız garipoğlu olmasa, değil üzerinde kan lekesi bulunan anne babanızı bütün sülalenizi içeri alırlardı, ebelerini de skerlerdi. bağıra bağıra yıllardır söylüyorum. hem de adaletin üç sac ayağından birine mensup biri olarak. bu ülkede adalet yok. bu ülkede hukuk yok. bu ülkede bağımsız yargı yok. var diyenin de ta....
normalde en küçük bir yaralamada bile sanık hakkında tutuklama kararı verilebiliyor.-ki başıma geldi. ancak bu adamın anne babası, üzerlerinde kan lekesi bulunmasına rağmen, delil karartabilecekleri şüphesi olmasına rağmen, suçu ve suçluyu gizleme ihtimalleri olmasına rağmen anında serbest bırakıldılar. savcının yaptığı itiraz da reddedildi...
starbucks'ın üşüyen köpeği kovması
-
herhangi bir istismar (şiddet, zehirleme, zarar verme vb.) yoksa rezalet puanım 0/10.
2 haftada bir 20 kilo çorbalık tavuk ve sınırsız bayat ekmekle mama hazırlayıp köpek besleyen bir hayvan manyağıyım. böyle saçma duyar görmedim.
birçok starbucks ın ısıtıcılı bahçesinde uyuyan köpekler olur, kimse bir şey demez. biz hayvanseverlerin kalpleri de erir.
bazen içeride de olur. örn, bahçeşehir üni. starbucks'ta bir eşşek var içeri girip koltukta sırtüstü yatıyor avznı yediğim. ancak, içeride olması gıda güvenliği açısından risklidir. buna da dikkat etmek gerekir. duyarın bokunu çıkartmayalım lütfen.
sözlükçülerin evlerinde bulundurdukları silahlar
-
güneş altında kurumuş kot pantolon.