ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" barcelona'lı futbolcuların hakeme itiraz etmesi, yazılıdan 95 alıp da kağıdıma bakabilir miyim demekle aynı. "
miroslav stoch
-
bu adamın ismini duyunca aklıma iki anı gelir. nedense anlatasım geldi.
birincisi sanırım young boys maçıydı. izmir'de bir kahvehanede izliyordum. 0-1 gerideyken bu adam fırlayıp ceza sahasının içine girdi. sanıyorum fenerbahçe'nin ilk ciddi pozisyonuydu, kahvedeki herkes 'düş yere', 'atla ulan' diye bağırmaya başladı. stoch sanki bizimkileri duymuş gibi bıraktı kendini yere. ardından ikinci sarı kartını alıp oyun dışına atıldı. kahvede atla diye bağıran adamlar bu sefer ana avrat sövmeye başladı. çok ilginç bir manzaraydı.
ikincisi gençlerbirliği maçını antalyada bir otelde izliyordum. stoch ceza sahasının dışından birkaç şut denedi ama isabetli olamadı. önceki maçta türkiye milli takımına güzel bir gol atmıştı. izleyenler 'ulan anca türkiye'ye atarsın, bize gelince böyle vurursun' minvalinde bir şeyler söylemeye başladı. birkaç dakika sonra stoch fifa puskas ödülünü alan, yılın en güzel golünü attı.
parkta yiyişirken polise yakalanan çift
-
ayıp lan sizin yaptığınız. ulan ne yapsınlar, kuytu köşe bulmuşlar, önleri kapalı, üstü kapalı, kimseyi rahatsız etmiyorlar, ne diye karışıyorsunuz gençlere? kime ne zararları var yani? anca artistliğiniz bu sesi çıkmayanlara yeter zaten.
nasıl da mutlulardı oysa, şekilden şekile giriyorlardı.
(bkz: gözümde canlanır koskoca mazi)
kadir inanır'ın son hali
-
güzel yaşlanmak bu olsa gerek.
vücuda saplanan oku kırınca gelen rahatlama
-
inanılmaz bir olay. yapanları görünce ne alakası var der, dalga geçerdim. geçen kendi başıma gelince deneyeyim dedim, hala etkisini üzerimden atabilmiş değilim. böyle bir rahatlama olamaz. sanki o ok oraya hiç girmemiş gibi, çok enteresan!
edit: gerçekten okçuyum (bkz: #40886670)
barış manço
-
ön not: verdiğim youtube linkleri sürekli öldüğündan uğraşılamayacak bir hal aldı. siz şarkı isimlerini aratıp buluverin artık.
doğum günü hatrına, diğerlerinden daha az bilinen 10 harika şarkısı da benden olsun:
1-flower of love (1968-kaygısızlar)
http://www.youtube.com/watch?v=rdnlnmgr2l4
2-anadolu (1969-kaygısızlar)
https://www.youtube.com/watch?v=h1wvby-ah5g
3-dağlar dağlar 2 (1970-ve)
https://www.youtube.com/watch?v=7hzontbe9bc
4-binboğanın kızı (1971-moğollar)
http://www.youtube.com/watch?v=j86ymys3zhq
5-kol bastı (1975-kurtalan ekspres - 2023 albümünden)
http://www.youtube.com/watch?v=vqnibvejc4g
6-yol verin ağalar beyler (1975-kurtalan ekspres - 1975 tarsus konserinden)
http://www.youtube.com/watch?v=jtrku1qbdkq
7-vur ha vur (1976-kurtalan ekspres)
https://www.youtube.com/watch?v=5jdrnph-mj0
8-selahaddin eyyubi (1983-kurtalan ekspres - estağfirullah ne haddimize albümünden)
https://www.youtube.com/watch?v=pr1yt3rxvl0
9-dön desem döner misin (1985-kurtalan ekspres - 24 ayar albümünden)
http://www.youtube.com/watch?v=jc9fk9sehmw
10-rüya (1992 - mega manço albümünden)
http://www.youtube.com/watch?v=vcxawhibgjc
edit: "kol bastı" için 2 adet itiraz geldi. biri eserin adının dere boyu kavaklar olduğunu, kol bastı'nın ise bu türküyle yapılan oyunun adı olduğunu belirtiyor. diğeri de albümde de dere boyu kavaklar olarak geçtiğini söylüyor. ilk itiraz türkünün genel anlamıyla haklı. dere boyu kavaklar, yaylanın çimenine gibi farklı isimleri var ve kol bastı bu türküyle yapılan oyunun adıdır. hatta faroz kesmesi, metelik gibi adlarla da söylenmiştir. lakin burada şarkıları incelerken albümde adı nasıl geçmişse öyle incelemek gerekir. bu eseri o dönem ersen, esin engin ve arif sağ metelik adıyla, orhan gencebay, metelik oyun havası, üç hürel ve barış manço ise kol bastı adıyla plaklaştırmıştır.
ikinci itirazda geçen "albümde de öyle geçiyor" kısmı maalesef yanlıştır. yazarın bahsettiği albüm daha sonra çıkmış olan ben bilirim toplamasıdır. o toplamada ve almanya'da çıkan bazı toplama albümlerde şarkının adı dere boyu kavaklar olarak geçse de barış manço'nun eseri seslendirdiği ana albüm olan 2023'te adı kol bastı olarak geçer.
http://images.gittigidiyor.com/…_1.jpg?_=1374663615
ve hatta (bkz: #43615102)
şarkı ismi demişken, selahaddin eyyubi olarak kastedilen şarkının da asıl adı "selahaddin eyyubi'nin yeğeni, aslan yürekli rişar'ın kız kardeşine karşı" olarak geçer. barış manço'nun böyle bir kaç şarkısının ismi çok uzundur. sonradan toplama albümlerde vs... kısaltılmıştır.
hiç konuşmadan oturan çift
-
bir defasında yağmur yağıyordu. canım onu seyretmek istemişti. koltuğu ite kaka pencerenin önüne uzatıp ışıkları kapattım, perdeleri açıp oturdum seyretmeye başladım. sevgilim öbür odada bir şeyler yapıyordu, biraz sonra o da geldi. n'aptın naapıyosun falan demedi hiç. geldi yanıma oturdu. sabaha kadar, belki 4-5 saat tek kelime etmeden orada oturup yağmuru seyrettik. o ilişkiye dair en mutlu olduğum anlardan biri o.
bir başka günse yine o koltukta oturmuş dışarıyı izliyordum, o da içeride telefonla konuşuyordu. konuşması bitince geldi, o konuşmaya dair bi şeyler söyledi. oradan konu konuyu açtı, çocukluk arkadaşlarından komplo teorilerine, avrupa göçmen politikasından hooke newton kavgasına kadar non stop konuşup durduk belki 7-8 saat. izleyelim diye seçtiğimiz film ilk sahnesinde pause'da kaldı öyle. güneş doğunca kapatıp yattık.
bir başka gün bi restorandaydık. hararetli hararetli bi şeyden konuşuyorduk. bi onun bi benim telefonum çalıp duruyordu, ikimiz de reddedip reddedip duruyorduk. sonunda yeter ama diyerek telefonları sessize aldık. konuştuğumuz şey bitince de açmadık, susuşup tek kelime etmeden biralarımızı içerek uzun uzun daha oturduk öyle denizi seyrederek.
bi başka gün tek başımaydım. çok güzel göründüğü için ona göndermek üzere ayın fotoğrafını çekmeye çalışırken ondan bana ayın fotoğrafı gelmişti. beraber bile oturmuyorduk. 3200 km mesafedeydik.
bir başka gün ayrılmaktan konuşuyorduk. aslında o konuşuyordu, ben ötelere bakıp susuyordum.
başka bir gün yine ayrılmaktan konuşuyorduk. aslında ben konuşuyordum, o ötelere bakıp susuyordu.
sonra ayrıldık. artık ne konuşuyor ne susuyoruz.
acıklı gibi tınladı da, değil. doğal döngüsünü tamamlamış eski güzel bi ilişki işte…
diyeceğim, ister sus ister konuş ister halay çek.. yan yana bile olma hatta. olay ne yaptığında değil çünkü, o an birlikte aynı “an”da olup olmamakta.
inhisarlar'ın 1941 yılında bastığı bira broşürü
-
konvansiyonel ve dijital medyada alkollü içeceklere reklam yasağı uygulanmakta olan 2020’li yıllar türkiye’sinden bakınca insanı derin düşüncelere sevk eden efemera.
inhisarlar idaresi* tarafından ağustos 1941’de basılan, hedef kitlesini kadınların oluşturduğu ve içerisinde yer alan yazılar ve çizimlerle biranın faydalarını ve besleyiciliğini vurgulayan broşür, her iki yüzü üzerinde inhisarlar idaresi logosu bulunan dolu bira bardağı formundaki bir kabın içinde yer alıyor: 1
kabının iç kapaklarında da yazılar ve görseller bulunan broşürün ön iç kapağına, dönemin cinsiyetçi diliyle kadınlar için “kocanızı memnun etmek istediğiniz takdirde” başlığıyla birtakım tavsiyeler sıralanmış:
•seyrettiği bir filmin nasıl olduğu veya yaz tatilinin nasıl geçtiği kendisine sorulduğu zaman hemen atılıp onun hesabına cevap vermeyiniz.
•ufak tefek kusurlarını misafirlerinizin önünde yüzüne vurmayın.
•ona kendinizden evvel kendisinden bahsediniz. işleri hakkında sizinle konuşurken daima onu takviye ediniz ve kat’iyen “senin yerinde olsaydım ben” diye konuşmayınız.
•arkadaşınızın kocasının yaptıklarını mütemadiyen kendisine anlatmayınız.
•bilhassa hava çok sıcaksa, ona bir bardak soğuk bira ikram ediniz.* 2
kabın arka iç kapağında ise, “yorulduktan sonra bira serinletir” ibaresiyle at sırtında bir kadın illüstrasyonu mevcut. çizimin altına malt hülâsasının sağlık için yararları not düşülmüş:
“malt hülâsası
iştiha açar. daha fazla yemek yedirir. sıhhatin idamesine, vücudün neşvünemasına yardım eder.
hastalıklardan sonra, nekahat devresinde bütün zayıflara, kuvvetsizlere şayanı tavsiyedir.
lokantalarda açık bira isteyiniz” 3
18 sayfadan mürekkep broşürün içindekiler ise kapağına sıralanmış: 4
•yemekler
11 yemek
23 çerez
10 sos
•işlerinizi kolaylaştıracak 13 formül 5
•her bayana yarayacak faideli bilgiler 6
•vitaminler hakkında malûmat bkz. 6 numaralı görsel
•güzellik reçeteleri 7
•inhisar mamulâtı fiat listesi 8
•baharatın ve otların yemeklerde rolü 9
•mutfakta bilinmesi lâzım olan faideli bilgiler 10
broşürün ilk sayfasını çevirdiğimizde karşımıza çizimlerle desteklenmiş “toplantıda/lokantada/evde bira içiniz - bira besler/serinletir/neşe verir” sloganı çıkıyor. bir sonraki sayfadan itibaren “40 çeşit yemek - iyi bir yemekle bira içmek bir zevktir” başlığıyla, broşür içeriğinin hatırı sayılır bir kısmını oluşturan yemek, çerez ve sos tarifleri yer alıyor. 11 12 13141516
yeni ismiyle tekel idaresi, temmuz 1951’de bu broşürü inhisar logosunu tekel logosu ile değiştirerek, içeriğini yenilemeksizin tekrar basmış. o tarihten sonra da bu formatta bir broşür karşımıza çıkmıyor.
mrna aşılarının kanser pandemisine yol açması
-
(bkz: dezenformasyon)
(bkz: aşı karşıtlığı)
(bkz: yalan bilgilerle halk sağlığını tehlikeye atmak)
bu arada başlığı açan dezenformasyoncunun kaynak diye paylaştığı pubmed’de endekslenen makale retract edilmiş, yani geri çekilmiş, lol. zaten konuyla da ilgisi yok.
tinercilerle yaşanan diyaloglar
-
hasta hissettiğim için bugün ofisten erken çıktım, ortaklar caddesi'nden mecidiyeköy'e yürüyorum bir iki saat önce... carrefour'u biraz geçince karşıma 16-17 yaşlarında tinerci bir çocuk çıktı.
t: allahına kurban olayım abla, bir dur, bir dinle.
r: dinliyorum kardeşim, anlat.
t: allah benim belamı versin, seni rahatsız ediyom ama yalan söylüyosam şurda can vereyim kardeşime bez almam lazım.
r: anladım, yemin etmen gerekmiyor ama bez alacak kadar param yok (gerçekten de param yok, birkaç lira bozuk para var cebimde).
t: abla sen şimdi diyon ki bu kesin başka bir bok alacak ama bez alacağım abla, allah çarpar, yemin ettim bak.
r: güzel kardeşim, ben sana para verdikten sonra ne alırsan alırsın, o senin bileceğin iş ama inanıyorum ben sana. sorun şu ki cebimde para yok, bozukluklar var, 2 lirası dolmuş için bana lazım, 1 lirasını da sana vereyim.
t: allah razı olsun abla.
şimdi buraya kadar olan kısmı standart para isteyen-para veren muhabbetiydi ama buradan sonrası asıl beni düşündüren. çünkü konuşmaya başlayana kadar ben vicdanı sömürülecek bir yabancıydım, karşımdaki çocukla insan gibi konuşunca bacı oldum bir anda ve hemen erkek koruma kalkanları açıldı.
t: bu arada elbisenin düğmesi açılmış abla, ilikle onu istersen.
r: biliyorum, düğme açılmadı, elbisenin dekoltesi o.
t: abla, it var, kopuk var. iyi insansın sen, rahatsız ederler üzülürüm. gerçi ben görürsem seni rahatsız ettiklerini takarım pıçağı abla.
r: beni rahatsız edemezler, sen merak etme. ben kendimi savunurum.
t: abla küçücük kadınsın, nasıl savunacan kendini?
r: bir bu kadar da yerin altında var, merak etme kardeşim. rahatsız edenin ağzına sıçarım ben.
t: feminist misin sen abla saçlar falan kısa?
r: feministim.
t: erkeklerden nefret mi ediyon?
r: yoo, ne alaka?
t: ama saygı da duymuyon di mi?
r: bana saygı duyanlarına saygı duyuyorum, saygı duymayanlarına saygı duymuyorum.
t: ben sana saygı duyuyom abla.
r: ben de sana saygı duyuyorum kardeşim.
t: harbi mi?
r: harbi.
t: ben bez almıycam, paranı geri vereyim mi?
r: yok, sende kalsın ama dikkat et kendine...
t: sağol abla, allaha emanet. eğer biri rahatsız eder de ağzına sıçamazsan haber ver, deşeriz cigerini.
rıdvan dilmen
-
az önce iktidara kıps yapmıştır. (bkz: 4 nisan 2015 fenerbahçe otobüsüne saldırı) olayının yaşanmasını iç güvenlik yasasının olmamasına bağlamış "bi şeyler yapılmaya çalışıyor ama izin vermiyorlar molotof kokteyli atmak serbest olsun diyorlar demiştir".
işi iyi öğrenmiş, milletvekili adayı olursa şaşırmam.
irem derici'nin üniversitelilere attığı tweet
-
ikinci bir demet akalın vakası. aynı ego,aynı davranış bozukluğu bu kadında da görülüyor.
kabahat üniversitelilerde ne diye ödül verirsiniz bunlara?
27 mart 2024 pfdk sevk kararları
-
bir futbol federasyonu düşünün ki karar almak için mahalli idareler genel seçimlerini bekliyor. muhtar adayı gibi oturmuş pazar gününü hesap ediyorlar. fıkra gibi aq.
her yeni gün rezillikte bir adım daha ileri gidiyor adamlar...