hesabın var mı? giriş yap

  • yoktur. bu kadar kısa ve net. aldattığının ortaya çıkmasından sonra beni affet diye yalvaran, ağlayan, kapı aşındıran, mesaj atan kız yoktur. aldatan bir kızın yakalanması ihtimali zaten son derece düşüktür, diyelim ki yakalandı takılıp kalmaz yoluna devam eder. az biraz pişmanlık duyar, az biraz kendini sorgular, sonra kendine haklı gerekçeler bulur, suçun büyüğünü erkeğe yıkar ve kısa süre içerisinde sanki hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eder.

    erkek denen nesne ise, “ya inan hiçbir anlamı yoktu", "ben sadece seni seviyorum", "o, anlık bir zayıflıktı", "sadece etten ibaretti benim için", "aşk seninle varsa aşk", vb. türlü ayak oyunlarıyla kızı tekrar elde etmeye çalışır. elde edip tez zamanda yine aldatır. valla harikayız biz lan.

    not: evet arkadaşım, senin eski sevgilin günlerce kapında yatmış, beni affet diye ağlamıştı. evet arkadaşım seni kaybetmeyi sindirememişti, bugün hala sen aklına geldikçe içi sızlar durur. benim lafım diğerlerinin sevgililerine falan, sen alınma sakın. bugün bile hala sessiz telefonlar alırsın sen ve bilirsin ki arayan o'dur, sesini duymak istemiştir, gel desen her şeyi bırakıp sana koşar.

  • saat alarmı sabah saat 7.45 e kuruluyken saat 7.35 te uyanıp tuvalete girmek, siz tuvaletteyken çalmaya başlayan alarmı susturamamak..

  • gittik, botları verdiler.
    tabanı sert geldi.
    ayağım acıdı.
    sivilde giydiğim ayakkabının içindeki ortopedik tabanı bota koydum.
    rahatladım.
    ertesi gün botun içini gören arkadaş "seninki niye böyle?" diye sordu.
    "dayım ankara'da general, sağolsun ayarlamış" dedim.
    bunun üzerine arkadaş botumu alıp "şu adaletsizliğe bakın, rezillik, biz hayvan mıyız, dilekçe yazalım..." gibi sitem dolu sözlerle bütün koğuşlara göstermişti.
    ilginç günlerdi tabi.

  • bu telefonun tasarımı biraz daha değiştirilip güncel özelliklerle piyasaya sürülse yine satar bence. o kadar da zamanının ilerisinde bir telefondu tasarım olarak. ayrıca havuza atlarken bunu cebinde unutup ikincisini aldıran bir ağabeye sahibim. kendisi aldığı iki iphone'un da üst tuşunu bozdu, yeni aldığı 6'nın ne zaman ebesine atlayacak diye bekliyorum.

  • burdan anne babalara küçük bir tavsiye vereyim. bebeğiniz doğduktan sonra annesini emmek için 2 saate bir uyanacaktır hatta ilk zamanlar bebek uyanmazsa sizin onu uyandırmanızı söylerler ki bebek beslenebilsin. bebeğiniz uyandığında kesinlikle ışıkları açmayın, bebeğinizi sevmeyin, onunla konuşmayın, öpmeyin koklamayın yani kısacası bebek uyku modundan hiç çıkmasın emsin ve uyusun emdikten sonra başka bir şey yapmasın. bebeğin uyku ortamını değiştirmezseniz gece uyansa bile tekrar uyuyacaktır. biz yaptık ve çok rahat ettik üç buçuk yaşına geldi daha bir kere bile gece uzun süre uyanık kaldığını bilmem ki her gece mutlaka bir iki defa uyanan bir bebektir. yeni anne baba olacaklara tavsiyemdir mutlaka deneyin yoksa gece uykunuz belli bir süre piç olur sabah işe zombi gibi gidersiniz.

  • ülkede uzun zamandır görülmeyen agresif seküler davranışı zannedip bir sevinçle/hevesle tıkladığım fakat kendi halinde eğlenen insanlar gördüğüm eğlence. iyicene pıstırdılar sizi, kimseye rahatsızlık vermeden normal eğlenmenizde bile lokmalarınızı sayıyor, ne yiyip içtiğinize karışıyorlar, siz de bunu normal karşılıyorsunuz.

    nasıl olsa her halükarda mağdurlar, bari gerçekten mağdur olsunlar istedim, olmamış. ı-ıh.

  • siber güvenliğin önemini kavramamış firmaların başını bir hayli ağrıtan, ciddi paralar ödemek zorunda bırakan bilgisayar korsanlığı. bu şahıslar, özellikle şirketleri hedef alıyorlar ve fidyelerini kripto paraolarak istiyorlar. bu tür saldırıların genel mantığı şöyle:

    1-siber korsanlar internette ava çıkarken öncelikle ıp adreslerini arama tarama yapıyorlar. uzak masaüstü portu açık mı, paylaşımda olan bölüm ya da klasör var mı sıra ile kontrol ediyorlar.
    2- ikinci sırada gelen saldırı yönteminde ise e-posta oltalama saldırısı düzenleyerek başta fatura olmak üzere hedefledikleri şirket ve kurum çalışanlarının açarak görüntüleyeceği çeşitli casus yazılımları gönderiyorlar ve kurbanın açmasını bekliyorlar.
    3- hedefledikleri sisteme girdikten sonra yaptıkları ilk iş ise sisteme takılı halde bulunan usb aygıtlarını, veri depolama aygıtlarını tespit etmek oluyor. bunun için girdikleri sistemde "usbdview.exe" isimli kurulumsuz yazılımı çalıştırıyorlar.
    4- ikinci iş olarak sistem üzerindeki depolama alanlarını araştırıp, paylaşımda olan ve sisteme ekli halde yer alan yedekleme sistemlerini tespit etmek. bunun için basit ve kurulumsuz bir "port scanner" kullanıyorlar.
    5- sistemdeki şirket ve kuruma ait başta muhasebe, edefter, sgk vb ne kadar değerli dosya var ise bir klasöre toplayıp, topladıkları klasörü winrar yazılımı ile en az 25 haneli parola olacak şekilde rar uzantılı olarak sıkıştırıyorlar.
    6- sıkıştırma işlemini başarı ile tamamladıktan sonra sıkıştırılmış winrar dosyasını kontrol edip, sıkıştırılan klasörü "eraser" ve "ccleaner" isimli yazılımlarla üzerine veri yazacak ve kurtarılamayacak şekilde siliyorlar.
    7- yine aynı yazılımları kullanarak sistemde genel bir temizlik yapıyor, logları siliyorlar. son olarak fidye istemek amacıyla masaüstüne ya da diskin birincil bölümüne txt dosyası içerisinde bir mesaj ve iletişim bilgisi bırakıp sistemden çıkıyorlar.

    yukarıdaki adımlardan yola çıkıldığında, aslında bu tür siber saldırılara karşı tedbir almanın yollarının çok basit olduğu görülüyor:
    1- uzak masaüstü portu (remote desktop connection) kapalı tutmak.
    2- güvenilir kaynaklardan gelmemiş, doğrulanamayan maillerdeki ekleri ya da linkleri açmamak.

    edit: uzak masaüstü (remote desktop) yazılımı ve uygulaması (teamviewer, solarwinds dameware, chrome remote desktop, remote pc, microsoft remote desktop, tiht vnc vb) kullanan kişi ve kuruluşların şunu unutmamaları gerekiyor: bu uygulamaların pek çoğu arka planda çalışmaya devam ediyor ve sisteminize yetkisiz erişim yapmak isteyenlere davetiye çıkartıyor. bu yüzden bu tür uygulamaları işiniz bitince dosyaları ile birlikte kaldırmanız, sizin yararınıza olacaktır.

  • gözlerimle gördüğüm 0-0 biten halı saha maçı, bir halı sahada yaşanabilecek en saçma olaylar arasında yerini almıştır.